Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/457
Karar No: 2020/483
Karar Tarihi: 22.01.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/457 Esas 2020/483 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/457 E.  ,  2020/483 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MARDİN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı vekili; taraflar arasında tarımsal sulama abonelik sözleşmesinin akdedildiğini, davalının sarf ettiği enerji bedeline konu 2006/03, 04, 07, 08, 09, 10, 2012/11, 2005/05, 2004/12, 2005/12, 2003/12, 2007/12 dönemlerine ait toplam 56.166,77 TL bedelli 12 adet fatura bedellerinin ve ferilerinin ödenmediğini, borçların ödenmemesi nedeni ile davalı hakkında ... İcra Müdürlüğünün 2008/2545 esas sayılı dosyası ile 56.166,77 TL asıl alacak, 43.757,34 TL faiz, 7.876,32 TL KDV olmak üzere toplam 107.800,43 TL karşılamak için ilamsız icra takibinin başlatıldığını, davalının 19/08/2008 tarihinde ödeme emrine itiraz ile borcun 36.000 TL lik kısmı ile faizine itiraz ettiğini, bu nedenle bu davanın açıldığını beyan ederek 36.000 TL asıl alacak, 43.757,34 TL faiz, 7.876,32 TL KDV olmak üzere toplam 87.633,66 TL alacağın takip tarihi olan 30/07/2008 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek sözleşme faizi ve faizin KDV"si ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Dahili davalılar vekili; terekenin borca batık olduğunu ,bu nedenle borçtan sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile 36.000 TL asıl alacak, 17.206,62 TL işlemiş faiz, 3.097,19 TL işlemiş faizin KDV"si ile birlikte toplam 56.303,81 TL alacağın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 36.000 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren (30/07/2008) yasal faiz uygulanmasına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş,hüküm davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş,hüküm taraflar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 605.maddesi “B.Ret; I.Ret beyanı; 1.Ret hakkı” başlığı ile düzenlenmiştir.
    Birinci fıkrası “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.” hükmünü içermektedir. Kayıtsız, şartsız red (hakiki red) olup, bu davada uygulama dışındadır.
    İkinci fıkrası “Ölümü halinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” hükmünü amirdir. Bu hüküm bir karinedir. Konumuzu veya dan önceki cümle ilgilendirmektedir. Türk Kanunu Medenisinin 545.maddesinin sadeleştirilmiş şekli aynen kaleme alınmıştır.
    Bir çok yargı kararlarında ve ilmi görüşlerde bu red, hükmi red olarak isimlendirilmektedir. Türk Medeni Kanunu, “hakiki redde” süre ile kayıtlı ve mirasçıların tek taraflı irade açıklamasını öngördüğü halde, söz konusu “hükmi reddin” sonuç doğurması için herhangi bir irade açıklaması, ya da dava yolu öngörmemiştir. Öyle ki; reddin kendiliğinden oluştuğu kabul edilip, mirasın açılması ile kendiliğinden mirasçılara intikal edeceği (TMK.m.599) yönündeki kurala bir istisna getirilmiştir. Eğer mirasçı olabilecek kişi sarih irade beyanıyla, ya da Türk Medeni Kanunu’nun 610.maddesinin ikinci cümlesinde açıklanan davranışlarla mirası kabul etmiş ise, zaten yapılabilecek bir işlem kalmamıştır.
    Mirası hükmen red etmiş sayılan kişi, tereke alacaklıları aleyhine husumet yönelterek bu durumun tespitini isteyebileceği gibi, bunu def’i yolu ile de ileri sürebilir.
    Dosyada, mirasçılar dahili davalılar def’i yolunu tercih etmiştir. Açılan bu davada mirasbırakanın ödemeden aczinin açıkça belli olduğunu dile getirmiştir. İşte bu halde mirasın reddedilmiş olduğunun kabulü gerekir."" (HGK.nun 16.04.2008 tarih 2008/332-436 E.K.sayılı kararı)
    Somut olayda; mahkemece, her ne kadar terekenin borca batık olup olmadığının tespiti için ... ve ... Tapu Müdürlüğüne, Vergi Dairesi Müdürlüğü"ne, SGK"ya, Bankalara, İlçe Emniyet Müdürlüğü"ne müzekkere ile sorulmuş ise de, gelen müzekkere cevapları mahkemece değerlendirilmemiştir.
    O halde mahkemece; davalıların murisi ..."nun ölüm tarihinde terekenin borca batık olup olmadığı, ödemeden aczi ve malvarlığına ilişkin olarak, murisin ikamet ettiği ve nüfusa kayıtlı olduğu yerlerden de kapsamlı ve objektif bir şekilde (tapu sicil müdürlüklerinden, vergi dairelerinden, bankalardan, SGK (bağkur, SSK, emekli sandığı maaşlarının bulunup bulunmadığı), zabıta araştırması vs. yerlerden) araştırma yapılarak, hasıl olacak sonuç dairesinde, bir hüküm tesis edilmesi gerekirken, davalı tarafın bu yöndeki talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği görülmüş ,bu husus bozmayı gerekmiştir.
    2-Kabule göre de, dosyadaki hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde ,söz konusu raporda üç elektrik mühendisi bilirkişi tarafından davacı kurum alacağının 56.166.77 TL olduğunu bildirmiş ancak bilirkişi tarafından ilgili mevzuat irdelenmediği gibi asıl alacağa dair hesap da yapılmamıştır.Rapor bu hali ile hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli değildir.
    Dava konusu aboneliğe ilişkin olağan tüketim ekstreleri ile kaçak tahakkuku ve endeks esaslı ek tahakkukunun dayanağını oluşturan tüm tüketim belgelerinin getirtilerek, dava konusu dönemde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri de gözetilmek suretiyle, kaçak tahakkuku, endeks esaslı ek tahakkuku ve otomatik dönem tahakkukları yönünden davacının sorumlu olduğu ve olmadığı miktarın belirlenebilmesi için elektrik tüketim hesabı konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden ayrıntılı, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetersiz ve denetime uygun olmayan rapora itibar edilerek hüküm kurulması hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bendde açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nun 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi