Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4948
Karar No: 2022/8785
Karar Tarihi: 28.04.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2020/4948 Esas 2022/8785 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2020/4948 E.  ,  2022/8785 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM : İlk derece mahkemesi hükmünün kaldırılarak sanık hakkında hükümlülük, erteleme, müsadere
    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    25/01/2018 tarihli tutanağa göre; trafik ekiplerince yapılan bildirim üzerine ... yabancı plakalı araç ile ilgili olarak ... Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü personeli tarafından yapılan araştırma sonucunda sanık ...'ın kullanımında olan ancak, olay günü hakkındaki beraat hükmü kesinleşen ...'ın sevk ve idaresinde iken trafik ekiplerince yakalanan suça konu aracın; ülkemize Gürcistan ülkesinden 11.05.2016 tarihinde dava dışı Mıshıko Gundadzeı tarafından getirildiğinin, yurt dışı edilmesi gerekirken yasal sürenin aşılarak yurt dışı edilmediği gibi bu amaçla ilgili gümrük müdürlüklerine de teslim edilmediğinin anlaşıldığı olayda;
    Sanık ...'ın savunmasında, aracı Batum'da bulunan araç alım satım ofisinden 5.700 dolara 03/05/2016 tarihinde satın aldığını, aracı bu şekilde temin edip kullandığını beyan etmesi karşısında, sanığın aracı yurda ithal edemeyeceği ve geçici ithalat kapsamında dahi getiremeyeceği suça konu aracı, haricen satın alıp yurt içinde daimi olarak kullanmak amacıyla hareket ettiği, bu suretle eylemin geçici ithalat kapsamında değerlendirilemeyeceği ve hakkında eylemine uyan 5607 sayılı Yasanın 3/1. maddesinde düzenlenen suçtan hüküm kurulması gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Kabule göre de,
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası kapsamında ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Yasaya aykırı, katılan Gümrük İdaresi vekilinin ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5271 sayılı CMK'nun 302/2. maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK'nun 304. maddesi uyarınca dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi'ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 28/04/2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY
    Kaçakçılık Kanunu'nun 3/1. maddesinde suçun oluşabilmesi için eşyanın gümrük işlemlerine tabi tutulmadan yurda sokulması gerekir Oysa ki dava konusu araç ekteki Gümrük Müdürlüğü yazısından anlaşıldığı üzere geçici ithalat rejimi kapsamında, turistik kolaylıklardan faydalanılarak yurda getirmiş, dolayısıyla bir gümrük rejimine tabi tutulmuştur. Bu araç geçici ithal edilen kara taşıtlarına ilişkin Gümrük Genel Tebliği hükümlerine göre, Gümrük İdaresinin takip ve kontrolü altındadır. Çıkış süresinin dolması halinde idarenin bunu kolaylıkla tespit etmesi mümkün olacaktır. Araç gümrük rejimine tabi tutularak yurda giriş yapmış olup kaçağa kalmamıştır. Gümrük Yönetmeliği 381. maddesi uyarınca, geçici ithaline izin verilen eşya, rejim altında kaldığı süre içinde giriş ayniyetinde uygun olarak kullanılmak zorunda olup, meydana gelen olağan yıpranma dışında herhangi bir değişiklik yapılmadan süre sonunda yurt dışı edilmelidir. Dava konusu araca yurda giriş ayniyetinde uygun olarak el konulmuş olup şase, motor numaraları silinip değiştirilmemiş, sahte belge kullanılarak trafiğe tescile çalışılmamış, araçta değişen veya eksik parça bulunmamıştır. Sanık savunmasında aracı satın aldığını belirtmişsede; araçlarda zilyetliğin devri resmi yollardan mümkün olduğu, harici satışın sahiplenmeye imkan tanımayacağı, bunun sanık tarafından bilindiği, aracın yasal olarak sahibi olamayacağını ve tasarrufta bulunamayacağını bile bile haricen satın almak kastının varlığından da bahsedilemeyeceği bu nedenle ruhsat sahibi tarafından yasal yollarla yurda girişi yapılan, böylece gümrük rejimine tabi olup, Gümrük İdaresi'nin kontrolü altında bulunan aracı giriş ayniyetine uygun olarak, millileştirmek amacıyla hiç bir eyleme başvurmadan kullanma eylemi, süresi içinde aracı yurt dışı etmemekten ibaret olup (Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nin istikrar bulmuş, 10.04.2014 tarih 2013/11501, 2014/8304-15.11.2012 tarih 2012/1256- 30385, 20.12.2010 gün 2008/5449 Esas 2010/17020 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere), kaçakçılık suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek sanığın beraatine ve dava konusu otomobilin G.Y 238. maddesi uyarınca gümrük mevzuatı çerçevesinde işlem yapılması için Gümrük İdaresine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği halde, atılı suçun oluştuğu ve 5607 sayılı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca mahkumiyet gerektiğine ilişkin yüksek Daire kararına usul ve yasalara aykırı olduğu kanaati ile iştirak edilmemiştir.
    KARŞI DÜŞÜNCE
    Sanık ... hakkında, 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün, sanık ve katılan Gümrük İdaresi vekili tarafından temyizi üzerine, kaçakçılık suçunun oluşmaması nedeniyle sanığın beraatine karar verilmesi gerekçesiyle bozulması yerine, sayın çoğunluğun hükmün subutu kabul edilerek yazılı gerekçelerle bozulmasına dair kararı yerinde değildir. Şöyle ki;
    Sanık ...’ın kullanımında ve adına kayıtlı bulunan suça konu Gürcistan plakalı ... aracın ... tarafından kullanılırken yakalanması üzerine, sanık ... ve ...’ın 5607 sayılı Kanunun 3/6. maddesinden cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmıştır.
    Dosya kapsamına göre suça konu araç sanık ... adına kayıtlı olup, en son 11.05.2016 tarihinde Gürcistan uyruklu ... tarafından Sarp sınır kapısından Türkiye’ye getirildiği, 11.11.2016 tarihinde 6 aylık sürenin dolması nedeniyle ülke dışına çıkarılması gerektiği, 25.01.2018 tarihinde sanık ...’ın kullanımında iken yakalandığı anlaşılmaktadır.
    Sanık ... savunmalarında; Gürcistan’da iş yaptığı için sürekli gidip geldiğini, suça konu aracı satın aldığını, Türkiye’de iki yıl kadar kullanabileceğini öğrendiğini, 1,5 yıl kadar önce Türkiye’ye getirdiğini, Diyarbakır’da bulunduğu sırada yiğeni Mehmet’in aracı kullanırken yakalandığını, aracın ruhsatının kendi adına olduğunu söylemiştir.
    Sanık ... savunmalarında, suça konu aracın amcasının oğlu ...’ye ait olduğunu, Türkiye’ye nasıl getirildiğini bilmediğini söylemişlerdir.
    İlk derece mahkemesi; sanık ...’ın beraatine, sanık ...’ın ise 5607 sayılı Yasanın 3/6. maddesinden 1 yıl 3 ay hapis ve 2.000,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, hapis cezasının ertelenmesine karar vermiş, kararın katılan Gümrük İdaresi tarafından istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi sanık ... yönünden esastan red, sanık ...’ın ise 5607 sayılı Yasanın 3/2. maddesinden 1 yıl 8 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, hapis cezasının ertelenmesine karar vermiştir. Yine kararın katılan Gümrük İdaresi tarafından sanık ... yönünden temyiz edilmesi üzerine Dairemiz çoğunluk görüşü ile eylemin 5607 sayılı Kanunun 3/1. maddesindeki kaçakçılık suçunu oluşturduğundan bahisle hüküm bozulmuştur.
    Öncelikle konuyla ilgili Yasa maddelerine bakmak gerekmekte olup;
    5607 sayılı Kaçakçılık Kanunu'nun 3. madde 4. fıkrası; “Belli bir amaç için kullanılmak veya işlenmek üzere ülkeye geçici ithalat ve dahilde işleme rejimi çerçevesinde getirilen eşyayı hile ile yurt dışına çıkarmış gibi işlem yapan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” hükmünü içermektedir.
    Geçici ithalat rejimi Gümrük Kanunu'nun 128-134. maddelerinde, bu rejimin işleyişine ilişkin usul ve esaslar da Gümrük Yönetmeliğinin 376-394. maddelerinde düzenlenmiştir.
    Gümrük Kanunu 128. maddesinde Geçici İthalat Rejimi tanımlanmış olup, “Geçici ithalat rejimi, serbest dolaşıma girmemiş eşyanın ithalat vergilerinde tamamen ya da kısmen muaf olarak ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın, Türkiye Gümrük Bölgesi içinde kullanılması ve bu kullanım sırasındaki olağan yıpranma dışında herhangi bir değişikliğe uğramaksızın ihracına olanak sağlayan hükümlerin uygulandığı rejimdir.”
    Gümrük yönetmeliği madde 381. geçici ithal eşyanın ayniyeti, “(1) Geçici ithaline izin verilen eşya, rejim altında kaldığı süre içinde giriş ayniyetine ve tahsis amacına uygun olarak tahsis edildiği yerde kullanılmak zorundadır.
    (2) Rejim kapsamındaki eşya, giriş ayniyetini korumaya yönelik olağan bakım faaliyetleri dışında başka bir işleme tabi tutulamaz.
    (3) Gümrük İdareleri rejim süresi içinde değişik aralıklarla eşyanın tahsis yerinde, tahsis amacına uygun olarak kullanılıp kullanılmadığını denetleme hakkına sahiptir.”
    Geçici İthal Edilen Kara Taşıtlarına İlişkin Gümrük Genel Tebliği, çıkarılmayan taşıtlara ilişkin takip işlemleri başlıklı; 18. maddesi “(1) Gümrük İdareleri tarafından taşıt takip programları üzerinden her ay sorgulama yapılarak, kendi idarelerinden girişi yapılan ve süresi içerisinde çıkarılmayan kişisel ve ticari kullanıma mahsus kara taşıtları tespit edilir ve taşıtların çıkış yapıp yapmadığı ilgili programlardan 4 (dört) ay süre ile takip edilir yapılan araştırma sonucunda taşıtın yurt dışına çıkış yaptığının tespit edilmesi halinde kayıt kapatma işlemi gerçekleştirilir.
    (2) Yapılan araştırmadan sonuç alınmaması halinde, süresi içerisinde yurt dışı edilmeyen taşıtlara ilişkin bilgiler, İçişleri Bakanlığı nezdinde gerekli takibatlarda bulunulmak üzere her yılın Nisan-Ağustos-Aralık aylarında bağlı bulunduğu başmüdürlük aracılığıyla Bakanlığa (Gümrükler Genel Müdürlüğü) intikal ettirilir ayrıca 19. ve 20. maddede belirtilen işlemler yapılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20. maddesinin (d) fıkrası “Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri Noterler tarafından yapılır, Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir” hükmünü içermektedir.
    Dava konusu olaya gelince;
    Dosyada bulunan aracın giriş-çıkış kayıtlarını gösterir tabloya göre, suça konu Mercedes marka otomobil en son 11.05.2016 tarihinde Gürcistan uyruklu ... tarafından yurda girişi yapılmıştır.
    Dava konusu araç yasal yollarla Turistik kolaylıklardan faydalanılarak yurda giriş yapmış olup, girişteki ayniyetine uygun olarak araca 25.01.2018 tarihinde el konulmuştur.
    5607 sayılı Kaçakçılık Kanununun 3. madde 1. fıkrası “Eşyayı, gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın ülkeye sokan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar, adli para cezası ile cezalandırılır. Eşyanın, gümrük kapıları dışından ülkeye sokulması halinde verilecek ceza üçte birinden yarısına kadar artırılır.” hükmünü taşımaktadır.
    Bu açıklamalar karşısında atılı suçun oluşabilmesi için eşyanın gümrük işlemlerine tabi tutulmadan yurda sokulması gerekir. Oysaki dava konusu araç dosyadaki belgelerden anlaşıldığı üzere geçici ithalat rejimi kapsamında turistik kolaylıklardan faydalanılarak yurda getirilmiş, dolayısıyla bir gümrük rejimine tabi tutulmuştur. Bu araç geçici ithal edilen kara taşıtlarına ilişkin Gümrük Genel Tebliği hükümlerine göre, Gümrük İdaresinin takip ve kontrolü altındadır. Çıkış süresinin dolması halinde idarenin bunu kolaylıkla tespit etmesi mümkün olacaktır. Kanımızca araç gümrük rejimine tabi tutularak yurda giriş yapmış olup kaçağa kalmamıştır.
    Yukarıda açıklandığı gibi, Gümrük Yönetmeliği 381. maddesi uyarınca, geçici ithaline izin verilen eşya, rejim altında kaldığı süre içinde giriş ayniyetine uygun olarak kullanılmak zorunda olup, meydana gelen olağan yıpranma dışında herhangi bir değişiklik yapılmadan süre sonunda yurt dışı edilmelidir.
    Dava konusu araca yurda giriş ayniyetine uygun olarak el konulmuş olup şase, motor numaraları silinip değiştirilmemiş, sahte belge kullanılarak trafiğe tescile çalışılmamış, araçta değişen veya eksik parça bulunmamıştır.
    Sanığın Gürcistan’da yasal yollardan satın alıp adına kaydını yaptırması da dikkate alındığında kaçakçılık kastının varlığından da bahsedilemeyecektir.
    Bu nedenlerle yasal yollarla yurda girişi yapılan, böylece gümrük rejimine tabi olup, Gümrük İdaresi'nin kontrolü altında bulunan aracı giriş ayniyetine uygun olarak, millileştirmek amacıyla hiçbir eyleme başvurmadan kullanma eyleminde (Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nin istikrar bulmuş, 10.04.2014 tarih 2013/11501, 2014/8304-15.11.2012 tarih 2012/1256- 30385, 20.12.2010 gün 2008/5449 esas 2010/17020 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere), kaçakçılık suçunun
    unsurlarının oluşmadığı, kaldı ki Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 01.03.2022 tarih ve 2018/7-131 E, 2022/139 K sayılı ilamının da aynı yönde olduğu gözetilerek beraatine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun atılı suçun oluştuğu ve 5607 sayılı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca mahkumiyet gerektiğine ilişkin görüşüne katılmıyorum. 28.04.2022

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi