
Esas No: 2021/21285
Karar No: 2022/5764
Karar Tarihi: 10.10.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/21285 Esas 2022/5764 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/21285 E. , 2022/5764 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.11.2018 tarih ve 2018/236 - 2018/472 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Sanık hakkında TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53, 58/9 delaletiyle 58/6, 63. maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet hükmüne karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine CMK'nın 303/1-a maddesi uyarınca hükmün kaldırılarak, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat yönünde yeniden hüküm kurulmak suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığı görüldü,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan sanığın, kovuşturma aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK'nın 156. maddesi uyarınca da re'sen müdafi görevlendirilmediği, sanığa isnat edilen suçun niteliği dikkate alındığında, Anayasanın 36 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesinin zorunlu sonucu olarak
CMK'nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca müdafi görevlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, savunma hakkının kısıtlanmasını netice verecek biçimde müdafi hazır bulundurulmaksızın hüküm kurulmak suretiyle CMK'nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
2- Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan ilk derece mahkemesince verilen mahkumiyet hükmün istinafı üzerine, istinaf mahkemesince 5271 sayılı CMK'nın 280/1-g, 2 madde ve fıkraları gereğince usulüne uygun duruşma açılıp, hukuka aykırı bulduğu ilkderece mahkemesi hükmünün kaldırarak yeniden hüküm kurulması gerekirken, aynı Kanunun 280/1-a ve 303/1 maddelerine yanlış anlam yükleyerek duruşma açmaksızın mahkumiyet hükmünün kaldırılarak dosya üzerinden silahlı terör örgütüne üye olma suçundan CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca yazılı şekilde beraat hükmü verilmesi,
3- Maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde aydınlatılması ve sanığın savunmalarının denetlenmesi bakımından, UYAP veri havuzu üzerinde araştırma yapılarak sanık hakkında bilgi ve beyan olup olmadığının tespiti ile var ise beyanda bulunan şahısların tanık olarak dinlenmeleri ve elde edilecek delillerin CMK'nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat hükmü verilmesi, ayrıca elde edilecek deliller bir bütün halinde değerlendirilerek kolluğun tanık dinleme yetkisinin bulunmaması karşısında hakkında soruşturma yürütülmeden önce bilgi alma tutanağı şeklinde alınan 03.10.2016 tarihli sanık beyanlarının delil yahut etkin pişmanlık anlatımı olarak hükme esas alınamayacağı da gözetilmekle birlikte, hakkında şüpheli sıfatıyla soruşturma başlatıldıktan sonra da jandarmada müdafii huzurunda alınan 13.11.2017 tarihli savunmalarında, savcılık huzurunda alınan 16.11.2014 tarihli savunmalarında ve kovuşturma aşamasındaki savunmalarında TCK’nın 221/4. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma iradesini sürdürdüğü anlaşılan sanığın, incelenen dosya kapsamı ve delillere göre, yakalandıktan sonra soruşturma ve kovuşturma aşamalarında örgütte kaldığı süre ve konumu itibarıyla, örgütün yapısı, faaliyetleri ve örgüt mensupları ile ilgili verdiği bilgilerin faydalılık derecesi ve etkin pişmanlıkta bulunduğu aşama nazara alınarak TCK'nın 221/4-2. cümle maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması lüzumu,
4- Kabule göre de,
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadinin kesileceği göz önüne alındığında, bölge adliye mahkemesi karar başlığında suç tarihinin "10/11/2017" yerine "03/10/2016" olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş olup, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün belirtilen sebeplerle BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca bozma sebebi de gözetilerek dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine, kararın bir örneğinin İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.