12. Ceza Dairesi Esas No: 2014/12600 Karar No: 2014/26498 Karar Tarihi: 24.12.2014
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/12600 Esas 2014/26498 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 168 promil alkollü şekilde araç sürdüğü için trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkûm edildi. Mahkeme, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığını ve sanığın kastını göz önünde bulundurarak hakkaniyete uygun bir ceza verilmesi gerektiğini belirtti. Ancak mahkeme, alt sınırın aşılmamasına karar vererek hatalı bir karar verdi. Sanık, alkol tespit tutanağını imzalamadığı gibi, suç nedeniyle pişmanlığını da dile getirmedi. Kararda, TCK'nın 179/3-2, 62, 50/3, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri ise yer aldı. TCK'nın 61/1. madde ve fıkralarında yer alan ölçütler ise, kastın, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı ile orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiğini belirtiyor.
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın 168 promil alkollü şekilde araç sevk ve idare etmek suretiyle somut bir tehlikeye neden olduğu teknik verilere dayalı olarak mahkemece de kabul edildiği olayda, kastının yoğunluğu, almış olduğu alkolün derecesi ve meydana gelen tehlikenin ağırlığı gözetilerek, alt sınır aşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza yerine alt sınırdan ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; alkol tespit tutanağını imzadan imtina eden ve suç nedeniyle pişmanlığını dile getirmeyen sanık hakkında, mahkemenin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ilişkin takdirinde isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamede bu yönde bozma öneren görüşe iştirak edilmemiş; gerekçeli karar başlığında CMK’nın 232/2-c maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi mahallinde tamamlanabilir eksiklik olarak kabul edilmiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 24.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.