5. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11863 Karar No: 2017/6763 Karar Tarihi: 23.02.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/11863 Esas 2017/6763 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2016/11863 E. , 2017/6763 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında sayılı Kanunun 18. maddesinde yazılı miktardan fazla alınan bölümün karşılığının tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın görevsizliğine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R -
Dava, imar uygulaması sırasında sayılı Kanunun 18. maddesinde yazılı miktardan fazla alınan bölümün karşılığının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, idari yargının görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. İmar Kanununun 18. maddesinin 6. fıkrasındaki "Herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınmaz." hükmü uyarınca ikinci defa düzenleme ortaklık payı alınması, taşınmazın aynına yönelik olup kamulaştırmasız el atma niteliğindedir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacılar muris dava konusu taşınmazın kök parseli olan 1053 ada 12 parsel sayılı taşınmazda 400 m2 hisse sahibi iken, 2981 sayılı yasa gereği 59,68 m2 kesinti yapılarak, kalan 340,32 m2 hisseye karşılık 4285 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tam hisesi verilmiştir. Bu defa 4285 ada 12 parsel sayılı taşınmaz 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi nedeniyle imar uygulamasına tabi tutularak 116,93 m2 kesinti yapılıp, kalan 223,39 m2 ye karşılık 5116 ada 2 parsel sayılı taşınmazdan hisse verilmiştir. Davacılar tarafından talep edilen; ikinci imar uygulaması sonucu kesilen 116,93 m2 nin bedeli ise de, sözkonusu bu uygulamanın 27.03.2012 tarih, 2011/781 E-2012/323 K. Sayılı kararıyla iptal edildiği ve geri dönüşüm işlemlerinin de tamamlanarak, tapuların oluşturulduğu anlaşıldığından, davacılar yönünden herhangi bir hak kaybı sözkonusu değildir. Açıklanan nedenle işin esasına girilerek, davanın esastan reddi gerekirken, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi, doğru değilse de; yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesinde sonucu itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının irad kaydedilmesine, 23/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.