Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2009/19526 Esas 2010/1173 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/19526
Karar No: 2010/1173
Karar Tarihi: 01.02.2010

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2009/19526 Esas 2010/1173 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı, hissedar olduğu taşınmazda yetiştirdiği ağaçların imar uygulaması sonucu davalıya tahsis edildiğini ve davalının ağaçları kestiğini iddia ederek toplam 17.267.30 TL alacağın tahsili istemiştir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir ancak davalının temyizi üzerine Yargıtay kararı bozmuştur. Davacının iddia ettiği tasarruf hakkının mevcut olduğu tespit edilirse, davacı bu hususta bedelin ödenmesini ancak, tapu kaydına güvenerek iyi niyetle malik olan davalıya karşı değil, imar uygulaması ile mülkiyeti kazanana, sebepsiz zenginleşenden talep edebilir. Sonraki devralan davalıdan isteyemez. TMK'nun 684/1. fıkrasına göre \"bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçasına da malik olur\". Yine aynı yasanın 685/1. fıkrasına göre \"bir şeyin maliki, onun ürünlerinin de maliki olur\" 3. fıkrasında ise \"doğal ürünler asil şeyden ayrılmayacak kadar onun bütünleyici parçasıdır.
3. Hukuk Dairesi         2009/19526 E.  ,  2010/1173 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Dava dilekçesinde 17.267.30 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davacı, hissedar olduğu 522 parsel sayılı taşınmazda yetiştirdiği portakal ağaçlarının imar uygulaması sonucu oluşan 8889 Ada 8 parselde kaldığını ve davalıya tahsis edildiğini davalının ağaçları kestiğini ileri sürerek toplam 17.267.30 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, taşınmazın imar uygulaması sonucu dava dışı şirket adına tahsis edildiğini, 09.01.2008 tarihinde burayı satın aldığını, Türk Medeni Kanununun 684/1. maddesi gereğince bütünleyici parça niteliğindeki ağaçlara da sahip olduğunu, ağaçlar üzerinde tasarruf hakkı bulunduğunu bildirerek, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece davanın 16.860.00 TL"nin kabulü ile dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu taşınmaz imar uygulaması sonucu 31.07.1995 tarihinde tescil edilmiş; davalı, dava dışı şirketten 09.01.2008 tarihinde satın almıştır. Yani davalı, taşınmaza imar uygulaması gereği değil, imar uygulama sonucu bir başka şahıs adına tescilinden sonra satın almıştır.
    TMK"nun 684/1. fıkrasına göre "bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçasına da malik olur". Yine aynı yasanın 685/1. fıkrasına göre "bir şeyin maliki, onun ürünlerinin de maliki olur" 3. fıkrasında ise "doğal ürünler asil şeyden ayrılmayacak kadar onun bütünleyici parçasıdır.
    Tapu kaydında taşınmazın teferruatını gösterir herhangi bir şerh bulunmamaktadır. Davacının imar uygulaması öncesinde davalıya ait parselin maliki olması, İmar Yasasının 18. maddesi gereği taşınmaz üzerindeki bütünleyici parçalar üzerinde tasarruf hakkına sahip olduğunu göstermez. Davacının iddia ettiği tasarruf hakkının mevcut olduğu tespit edilirse, davacı bu hususta bedelin ödenmesini ancak, tapu kaydına güvenerek iyi niyetle malik olan davalıya karşı değil, imar uygulaması ile mülkiyeti kazanana, sebepsiz zenginleşenden talep edebilir. Sonraki devralan davalıdan isteyemez.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.