Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/2385 Esas 2019/5149 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2385
Karar No: 2019/5149
Karar Tarihi: 05.12.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/2385 Esas 2019/5149 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nde görülen ihtiyati tedbir davasında, müvekkili borçlu şirketin banka hesaplarındaki para bankanın alacağına mahsuben takas yapılmaması gerektiği belirtilmesine rağmen, şüpheliler tarafından yapılan rehin sözleşmesine dayalı mahsup işleminin yapıldığı ve bu işlem sonucu müvekkilin alacağına takas yapılmadığı gerekçesiyle şikayetçi vekili, şüphelilerin disiplin hapsi ile cezalandırılmalarını talep etmiştir. Ancak, şikayetin yasal unsurlarının oluşmadığından, şikayet olunanlar hakkında ilk derece mahkemesinde verilen beraat kararı ve Bölge Adliye Mahkemesinin esastan reddi kararı onanmıştır. Kararda, HMK'nın 393/2 ve 4. maddelerine uygun olarak tedbir kararının tebliğ edilmesi gerektiği, aksi halde tedbire muhalefet suçunun oluşamayacağı belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: HMK'nın 393/2 ve 4. maddeleri.
23. Hukuk Dairesi         2019/2385 E.  ,  2019/5149 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Şikayetçi vekili, müvekkili borçlu şirket hakkında ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2018/432 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan konkordato yargılamasında 13.04.2018 tarihinde 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verildiğini, aynı davada taraflarınca banka hesabı açıklamalı konulu başvuruları üzerine, 30.04.2018 tarihli, davacı şirket hakkında geçici mühlet tarihinden itibaren takas yapılmaması konusunda ek tedbir kararı verildiğini, ek tedbir kararının şüphelilerin müdür olduğu ... T.A.Ş ‘ne 07.05.2018 tarihinde sunulduğunu, karar gereğince müvekkili hesaplarındaki paraya bankanın alacağına mahsuben takas yapılmaması gerektiğinin beyan edildiğini, ancak şüphelilerin tedbir kararına cevaben, rehin sözleşmesinden kaynaklanan rehin haklarının bulunmakta olduğu, rehin hakları gereğince mahsup işleminin yapıldığı, bu hakkın sözleşmesel bir hak olduğu, mahkemece rehin hakkı kullanımına ilişkin bir tedbir bulunmadığı, ilgili tutarın iadesinin mümkün görülmediğinin belirtildiği, bu şekilde mahkemenin tedbir kararına karşı gelinip kararın uygulanmadığını, dosyada verilen ara karar gereğince, banka tarafından takas işleminin uygulanmaması gerekirken söz konusu ara karara direnilerek müvekkili alacağına takas işleminin uygulandığını, ara karar gereğince 19.04.2018 tarihinden itibaren müvekkili alacağına mahsuben takas yolu ile el konulmasının yasal olmadığını, yasal olmayan işlemlerin yok hükmünde olduğunu, ... T.A.Ş Laleli Şubesi müdür ve ticari müşteri ilişkileri yöneticinin bu hali ile HMK 398. maddesine aykırı davrandıklarını ileri sürerek şikayet olunanların disiplin hapsi ile cezalandırılmalarını talep ve şikayet etmiştir.
    Şikayet olunanlar vekili, iddia edilen tedbir kararının bankaca yapılan tahsilat işleminden sonra haricen şikayetçi tarafından tebliğ edildiğini, ayrıca yapılan işlemin nakit blokaj rehni ile rehnedilen tutarın tahsilatı işlemi olduğunu, takas işleminin de yapılmadığını, tedbire muhalefet suçunun oluşabilmesi için öncelikle tedbir kararının HMK 393/2 ve 4. fıkra hükümlerine uygun olarak tebliğ edilmiş olması gerektiğini, tedbir kararının ilgili icra müdürlüğü tarafından değil şikayet eden tarafından haricen tebliğ edildiğini, tedbir kararlarının usulüne uygun tebliğ edilmediğini savunarak şikayetin reddi ile müvekkillerinin beraatine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından şikayet olunanlar hakkında verilen beraat kararına karşı şikayetçi vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince talebin esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetçi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.