5. Ceza Dairesi 2014/9297 E. , 2015/1068 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli zimmet ve zimmet suçunun işlenmesine kasten göz yumma
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, sanık E.. C.. hakkında nitelikli zimmet suçundan kurulan hükmün re"sen temyize tabi olduğu gözetildikten sonra dosya incelendi;
Tayin olunan ceza miktarına göre, sanık C.. Ö.. müdafiin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE, temyiz incelemesinin duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Mahkemece uyulan 14/03/2013 tarihli bozma ilamında E.. C.."ın hesaplarına para aktardığı belirtilen ... hakkında zimmet fiiline iştirak etmekten dolayı zamanaşımı süresi içinde mahallinde yasal işlem yapılmasının mümkün görüldüğü belirtilmesine rağmen henüz gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmakla bu hususun mahallinde tekrar gözetilmesi imkan dahilinde görülmüştür.
Sanık E.. C.. hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
Bu sanık hakkında zincirleme nitelikli zimmet suçundan kamu davası açıldığı, bu suçtan kurulan mahkumiyet hükmünün Dairemiz tarafından eylemlerin bir bölümünün zincirleme nitelikli zimmet, diğer bölümünün ise zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gerekçesiyle bozulduğu, bu şekilde açılan kamu davasındaki suçlamanın nitelikli dolandırıcılık fiiline dönüşmesinin mümkün olduğu gözetildiğinde,
kazanılmış hakkın söz konusu olduğu yönünde tebliğnamede yer alan bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, TCK"nın 53/5. maddesi uyarınca hükmedilen hak yoksunluğu süresinin sonuç 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasının yarısı şeklinde tayin edildiği belirtilmesine rağmen, 2 yıl 2 ay 20 gün yerine 1 yıl 8 ay şeklinde belirlenmesi ise karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.
Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafiin temyiz itirazlarının reddiyle eleştirilen husus dışında usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Sanık E.. C.. hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli zimmet suçlarından, sanıklar C. Ö.ve S.. B.. hakkında zimmete neden olma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde ise;
Tüm sanıklar hakkında 25/11/2010 günlü iddianame ile nitelikli zimmet ve bu suça kasten göz yumma suçlarından kamu davası açıldığı, CMK"nın 260/1. maddesine göre bu suçlardan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunduğu ve 3628 sayılı Yasanın 18. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak bu hakkını kullandığı, S.. B.. yönünden verilen 23/11/2011 tarihli beraet kararının katılan vekilinin temyizi üzerine bozulduğu, dönüşen suçun söz konusu olduğu anlaşılmakla sanık Sevim yönünden tebliğnamede yer alan bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre zincirleme nitelikli zimmet ve zincirleme şekilde zimmete neden olma suçları yönünden sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kamu görevlisi olan sanık E.. C.."ın görevi sırasında sahte belgeler düzenlediğinin iddia edilmesi karşısında, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca bu suç yönünden yetkili merciden soruşturma izni alındıktan sonra kamu davası açılması gerektiği ve bu hususun yargılama şartı olduğu gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
Mahkemece ilk hükümde sanık E.. C.."ın 86.213,19 TL kurum parasını mal edinmek suretiyle zincirleme nitelikli zimmet suçunu işlediği kabul edilerek verilen mahkumiyet kararının eylemlerin zincirleme nitelikli zimmet, zincirleme nitelikli dolandırıcılık ve zincirleme şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarını oluşturduğu gerekçesiyle Dairemizin 14/03/2013 tarihli ilamıyla bozulduğu, ayrıca eylemlerin bir bütün olarak zincirleme nitelikli zimmet suçunu oluşturduğunun kabulü durumunda temel ceza ve zincirleme suç nedeniyle yapılan artırımın alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak tayini gerektiğinin belirtildiği, bozma ilamına uyularak mahkemece bu kez zincirleme nitelikli zimmet ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulduğu, ancak uyulan bozma ilamının kabule göre bölümündeki ilk paragrafa yanlış anlam yüklendiği nazara alınmadan; TCK"nın 61.
maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanunun 3/1. maddesindeki "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, olayın oluş şekli ve süresi, suç sayısı, suçların ağırlığı, suçu sürdürmedeki ısrarlı tutumu göz önüne alınarak temel ceza ve zincirleme suç nedeniyle yapılacak artırımın hak ve nesafete uygun bir şekilde belirlenmesi gerekirken, orantılılık ilkesine aykırı olacak şekilde takdirde hataya düşülerek nitelikli zimmet suçundan temel cezanın ve teselsül arttırımının bu kez bu suçun oluş biçimi ve zimmete konu miktarla uyumlu olmayacak şekilde alt sınırdan epeyce uzaklaşılarak tayin edilmesi suretiyle çelişkiye yol açılması,
TCK"nın 61. maddesi uyarınca sanıklar C.. Ö.. ve S.. B.. hakkındaki temel cezalar belirlenirken yukarıdaki paragrafta yer alan hususlar nazara alınmadan, dosya kapsamı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle orantılılık ilkesine aykırı olacak şekilde, takdirde hataya düşülerek alt sınırdan epeyce uzaklaşılarak cezalar tayin edilmesi ve denetime imkan verecek yasal, yeterli gerekçe gösterilmeden zincirleme suç nedeniyle 1/3 oranında arttırım uygulanması,
Sanıklar Sevim ve Cevat hakkında sonuç olarak 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezaları tayin edilerek ertelenmesine rağmen TCK"nın 51/3. maddesinde yer alan denetim sürelerinin hiçbir gerekçe gösterilmeden 1 yıl 2 ay olarak belirlenmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sahtecilik suçu yönünden esası incelenmeyen, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, lehe hususlar taşıyan bozma gerekçelerine, tutuklulukta geçirdiği süreye, onanarak kesinleşen cezanın infazı gereken bölümünden daha fazla bir süreyle cezaevinde bulunmasına, toplanacak delil kalmamasına, tutuklamadan istenen amacın elde edilmesine, makul sürede adil yargılanma hakkı yönünden ihlale yol açılmaması ve muhtemel mağduriyetinin önlenmesi açısından sanık E.. C.."ın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü bulunmadığı takdirde DERHAL SALIVERİLMESİNİN TEMİNİ için mahalline müzekkere yazılmasına, 15/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.