Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/16686
Karar No: 2022/8678
Karar Tarihi: 28.04.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/16686 Esas 2022/8678 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2021/16686 E.  ,  2022/8678 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 556 sayılı KHK'ya muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Katılan vekilinin tavzih isteyen dilekçesi temyiz dilekçesi olarak kabul edilip, temyizinin vekâlet ücretine hasren olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
    Davaya Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi sıfatıyla bakıldığından, karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre katılan lehine 2.600,00 TL maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken eksik vekâlet ücreti tayini,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesi uyarınca yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan,
    Hüküm fıkrasından vekâlet ücretine ilişkin 8 numaralı bendin çıkartılarak yerine “Davaya Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi sıfatıyla bakıldığından, karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2.600,00 TL vekâlet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün istem gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.04.2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
    ( Muhalif Üye )
    KARŞI DÜŞÜNCE
    Katılan vekilinin vekalet ücretinin eksik verildiğinden bahisle kararı veren mahkemeye tavzih isteyen dilekçe vermesi üzerine, yerel mahkeme bu talebin temyiz niteliğinde olduğunu değerlendirerek dosyayı temyiz incelemesine göndermiş, hükmü inceleyen heyetimizin sayın çoğunluğu da katılan vekilinin dilekçesinin temyiz mahiyetinde olduğunu kabul ederek temyiz incelemesi yapmıştır.
    Ceza Muhakemesi Kanununun “Temyiz istemi ve süresi” başlıklı 291 inci maddesinin 1 inci fıkrası “Temyiz istemi, hükmün açıklanmasından itibaren on beş gün içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır; beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır.” şeklindedir.
    Ceza Muhakemesi Kanununun 293 üncü maddesinin 1 inci fıkrası “Süresi içinde yapılan temyiz başvurusu, hükmün kesinleşmesini engeller.” şeklindedir.
    Ceza Muhakemesi Kanununun “Temyiz başvurusunun içeriği” başlıklı 293 üncü maddesinin 1 inci fıkrası “Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır.” şeklindedir.
    Ceza Muhakemesi Kanununun 295 inci maddesinin 1 inci fıkrası “Temyiz başvurusunda temyiz nedenleri gösterilmemişse temyiz başvurusu için belirlenen sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde hükmü temyiz olunan bölge adliye mahkemesine bu nedenleri içeren bir ek dilekçe verilir.” şeklindedir.
    Ceza Muhakemesi Kanununun 296 ıncı maddesinde temyiz isteminden, 297 inci maddesinde temyiz dilekçesinden, 298 inci maddesi temyiz istemi ve temyiz başvurusundan bahsetmiştir.
    Ceza Muhakemesi Kanunun “Kanun yolunun belirlenmesinde yanılma” başlıklı 264 üncü maddesi “ (1) Kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz. (2) Bu hâlde başvurunun yapıldığı merci, başvuruyu derhâl görevli ve yetkili olan mercie gönderir.” şeklindedir.
    1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 310 ve 315 inci maddeleri temyiz talebinden, 312 ve 313 üncü maddeleri temyiz istidasından, 314 üncü maddesi temyiz layihasından, 316 ıncı maddesi temyiz istida ve layihasından bahsetmiştir.
    1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 317 inci maddesi “Yargıtay, süresi içinde temyiz dilekçesinin verilmediğini veya beyanının yapılmadığını, hükmün temyiz edilemez olduğunu, temyiz edenin buna hakkı olmadığını görürse, temyiz isteğini reddeder, görmezse incelemesini yapar.” şeklindedir.
    Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulup çalışmaya başlamasına kadar verilen kararlarda Yargıtay temyiz incelemelerini 1412 Sayılı Kanun gereğince yapmaktadır.
    1412 sayılı Kanunun 317. maddesi ile ilgili Yargıtay 5 inci Ceza Dairesinden verilen 11.09.1990 tarih ve 3665-3643 E.K sayılı kararda, sanıkların temyiz isteğinde bulunmaksızın sadece hükmün tebliğini istemiş olmaları temyiz mahiyetinde görülmemiş, süresinden sonra verilen temyiz isteğinin de reddine karar verilmiştir.
    Katılan vekilinin dosyamızda bulunan dilekçesinde, vekalet ücretinin artırılması ile ilgili açıkça mahkemeden tavzih istediği, maddi hatanın düzeltilmesini talep ettiği görülmektedir. Dilekçe içeriğinde temyiz anlamına gelecek bir ibare bulunmadığı gibi itiraz anlamına gelecek bir ibare de bulunmamaktadır.
    Gerek 5271 Sayılı CMK’nın, gerekse 1412 Sayılı CMUK’nın, yukarıda gösterilen düzenlemeleri gözetildiğinde, temyiz talebini içeren bir dilekçe verilmesi veya bu anlama gelebilecek bir talebin dilekçede bulunması zorunluluğu ortadadır. Yukarıda ayrıntısına yer verilen Yargıtay 5 inci Ceza Dairesi kararı da temyiz isteğinde bulunmaktan bahsetmekle bu zorunluluğu ortaya koymuştur. Kaldı ki CMK’nın 264 üncü maddesi de kabul edilebilir bir başvurudan ve kanun yolunun belirlenmesinde yanılmadan bahsetmektedir. Kabul edilebilir bir başvuru olmadan mercide yanılma kabul edilmemelidir. CMK’nın 264 üncü maddesinde kanun yolunun belirlenmesinde yanılmadan söz edilmesi ve yerel mahkemenin kararında açıkça hükmün temyiz yasa yoluna tabi olduğunu belirtmesi nedenleriyle, katılan vekilinin maddi hatanın düzeltilmesi isteğini içeren tavzih dilekçesi temyiz dilekçesi olarak kabul edilmemelidir.
    Yukarıda izah edildiği üzere; temyiz mahiyetinde bir talep olmaması gözetilerek dosyanın incelenmeksizin iadesi yerine işin esasına girilerek temyiz incelemesi yapılmasını usule uygun bulmadığım için heyetimizin sayın çoğunluğunun görüşlerine katılmıyorum.28.04.2022

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi