Esas No: 2021/12424
Karar No: 2022/4859
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/12424 Esas 2022/4859 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/12424 E. , 2022/4859 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz, Şerhlerin İptali İstemi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün asıl dosya davacısı/davalı ..., asli müdahil ..., birleşen dosya davacısı Orman İdaresi, birleşen dosya davacısı/davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Kadastro sırasında İzmir İli Güzelbahçe İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 165 ada 6 parsel sayılı 20.405,45 m2 yüzölçümündeki taşınmaz incir ve zeytin ağaçlı tarla vasfıyla ve parsel üzerindeki incir ve zeytin ağaçlarının ...'a ait olduğu belirtmesi yapılarak Hazine adına tespit edilmiştir.
Asıl dosya davacısı/davalı ... çekişmeli taşınmaza ilişkin zilyetlik iddiasına dayanarak dava açmıştır.
Birleşen dosya davacısı/davalı Hazine çekişmeli taşınmazın üzerinde herhangi bir kullanım bulunmadığı ve taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu belirterek 3402 sayılı Kanun'un geçici 8. maddesi uyarınca kadastroya tabi tutulan taşınmazın kadastro tutanağında yer alan kullanıcı beyanı ve süresi ile sonuçlarına dair beyanlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacısı Orman İdaresi çekişmeli taşınmazın sınırındaki devlet ormanının devamı niteliğinde olmasına rağmen zeytin ağaçlı tarla olarak tescil edildiğini ve parsel üzerindeki zeytin ağaçlarına dair muhdesat şerhi konulduğunu belirterek tespitin ve muhdesat şerhinin iptali ile taşınmazın orman vasfyla Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Asli müdahil ... çekişmeli taşınmazın keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmının davalının kullanımında olmadığını ve 20 yıldır nizasız ve fasılasız olarak kendi zilyetliğinde bulunduğunu belirterek bu kısmın kendi adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece Hazinenin açmış olduğu şerhin iptali davasının kısmen kabul kısmen reddine, Orman Yönetiminin açmış olduğu tescil davasının kısmen kabul kısmen reddine, asli müdahil ...'nun talebinin reddine, dava konusu İzmir İli Güzelbahçe İlçesi ... Köyü ... Mevkii 165 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin iptaline, İzmir İli Güzelbahçe İlçesi ... Köyü ... Mevkii 165 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ilişkin bilirkişilerin raporlarına ekli krokide (A) harfi ile gösterdikleri 5651,14 m2 miktarındaki taşınmazın 165 ada 6/A parsel 5651,14 m2 miktarı ile tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tesciline, İzmir İli Güzelbahçe İlçesi ... Köyü ... Mevkii 165 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ilişkin bilirkişilerin raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterdikleri 10.176,29 m2 miktarındaki taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tesciline, İzmir İli Güzelbahçe İlçesi ... Köyü ... Mevkii 165 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ilişkin bilirkişilerin raporuna ekli krokide (C) harfi ile gösterdikleri 4578,02 m2 miktarındaki taşınmazın 165 ada 6/C parsel 4578,02 m2 miktarında beyanlar hanesine “bu parsel üzerindeki incir ve zeytin ağaçları ... kızı ...'a aittir" şerhinin düşülmek sureti ile incir ve zeytin ağaçlı tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmiş, karar davacı/karşı davalı Hazine, karşı davacı ... Yönetimi ve asli müdahil ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08.05.2017 tarihli ve 2017/6560 Esas, 2017/4107 Karar sayılı kararı ile ''İzmir Kadastro Mahkemesinin 2015/24 Esas sayılı dosyasında ise davalı ...'ın 165 ada 6 parsel sayılı taşınmazın yararına zilyetlikle kazanma koşulları oluştuğundan dolayı adına tesciline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmakla, HMK'nin 166. (HUMK 45.) maddesinde değinildiği üzere, aynı veya benzer sebeplere dayalı olarak aynı taşınmaz hakkında düzenlenen tutanaklar hakkında açılan davalar sonucunda verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması ve bu suretle davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle davaların birleştirilmesi'' gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; Davacı Hazine tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine; Davacı ... İdaresi tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine; davacı ... tarafından açılan davanın reddine; Müdahil ... tarafından açılan davanın reddine; çekişmeli 165 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, 25.12.2018 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 6766,85 m2 miktarındaki kısmının hali arazi niteliği ile ve ayrı parsel numarası verilerek ... adına tapuya kayıt ve tesciline, bu kısma ait tapunun beyanlar hanesine "taşınmaz üzerinde bulunan 31 adet 35-40 aşı yaşlı zeytin ağacı ...'a aittir." şerhinin yazılmasına; B harfi ile gösterilen 6834,00 m2 miktarındaki kısmının orman niteliği ile ve aynı parsel numarası ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline, bu kısma ait beyanlar hanesindeki şerhin terkinine; C harfi ile gösterilen 4595,08 m2 miktarındaki kısmının hali arazi niteliği ile ve ayrı parsel numarası verilerek ... adına tapuya kayıt ve tesciline, bu kısma ait tapunun beyanlar hanesine "Taşınmaz üzerinde bulunan 15 adet 30-35 aşı yaşlı ve 9 adet 50-55 aşı yaşlı zeytin ağacı ...'ya aittir." şerhinin yazılmasına; D harfi ile gösterilen 603,21 m2 miktarındaki kısmının hali arazi niteliği ile ve ayrı parsel numarası verilerek ... adına tapuya kayıt ve tesciline, bu kısma ait tapunun beyanlar hanesine "Taşınmaz üzerinde bulunan 3 adet 30-35 aşı yaşlı ve 5 adet 60-70 aşı yaşlı zeytin ağacı ...'ya aittir." şerhinin yazılmasına; E harfi ile gösterilen 1606,31 m2 miktarındaki kısmının dere yatağı olarak terkinine, karar verilmiş; hüküm asıl dosya davacısı/davalı ..., katılma yoluyla asli müdahil ..., birleşen dosya davacısı Orman İdaresi, birleşen dosya davacısı/davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre, asli müdahil ... ve birleşen dosya davacısı Orman İdaresi vekillerinin temyiz itirazlarının tüm, asıl dosya davacısı/davalı ... ve birleşen dosya davacısı/davalı Hazine vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamının dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
2)Mahkemece, birleşen dosya davacısı Orman İdaresi lehine, asıl dosya davacısı/davalı ... ve birleşen dosya davacısı/davalı Hazine aleyhine vekalet ücretine karar verilmiş ise de 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanun'un 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince Orman İdaresinin açtığı dava nedeniyle davalılar aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Ne var ki, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış, hükmün aşağıda belirtilen kısmının HMK'nin 370. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asli müdahil ... ve birleşen dosya davacısı Orman İdaresi vekillerinin temyiz itirazlarının tüm, asıl dosya davacısı/davalı ... ve birleşen dosya davacısı/davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün 12. Bendinin hükümden çıkarılarak yerine ''3402 sayılı Kanun'un 36/A maddesi gereğince birleşen dosya davacısı Orman İdaresi lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına'' ifadesinin eklenmesine; HMK’nin 370. maddesi gereğince hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 3402 sayılı Kanun'un 36/A maddesi gereğince harç alınmasına mahal olmadığına 24.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.