9. Hukuk Dairesi 2021/206 E. , 2021/3749 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının usta öğretici ve eğitici olarak 01.12.1988 tarihinden itibaren 15.03.2013 tarihine kadar emekli olana kadar önce İl Halk Eğitim"de daha sonra belediye işyerinde olmak üzere çalıştığını, Cumartesi, Pazar ve ulusal bayram genel tatil günlerinde kendisine ödeme yapılmadığını, oysa o günlerin çalışılmadan ücrete hak kazanılan günlerden sayıldığını, yıllık izin hakkının verilmediğini ilave tediye ücretlerinin ödenmediğini belirterek dava dilekçesinde miktarları bildirilen alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ders saatinin ücreti, part-time, usta öğretici olarak çalıştığını, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ücretlerinin 657 sayılı Yasanın 176 ve 89.maddelerine göre ödendiğini, davacıya bu nedenle ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili için ödeme yapılmadığını, davacı için Mayıs-Haziran ve Haziran-Temmuz aylarında ayrıca ders saati yazılarak fazla mesai ödendiğini, ... kurslarının eleman yetiştirme amaçlı olmayıp, ev hanımlarının boş zamanlarını değerlendirmesi için hizmet veren bir kuruluş olduğunu ilave tediyeye de hak kazanmadığını, davada zamanaşımı olduğunu, haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan ilk yargılamada davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 22.Hukuk Dairesi’nin 2015/30144 esas, 2018/8972 karar sayılı ilamı ile, davacının, aylık maktu ücretle değil, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu"nun 176. maddesi ve dosya içeriğinde yer alan taahhütnamelere göre, ders saati ücreti ile çalıştığı,usta öğreticiler bakımından uygulanan kriterlere göre; öncelikle davacının bir ayda çalıştığı toplam ders saati süresinin, o ayda fiilen çalıştığı toplam gün sayısına bölünerek, günlük ortalama çalışma saat süresinin bulunması gerektiği, bulunan günlük ortalama çalışma saat süresinin, ders saati ücreti ile çarpılması neticesinde ulaşılan miktar nazara alınarak, çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günleri ücretlerinin hesaplanması gerektiği,bu hesaplamanın her ay için ayrı ayrı yapılması gerektiği,taraflar arasında, akdi tatile ilişkin bir anlaşma olmadığından, usta öğretici olan davacının, 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre, çalışma karşılığı olmadan ücreti ödenmesi gerekli hafta tatili gününün, haftada sadece bir gün olduğu kabul edilmesi gerektiği, aylık ücret miktarının belirlenmesinde usta öğreticiye ilgili ay için, o ayda fiilen çalıştığı ders saati ile ders saat ücretinin çarpımı neticesinde bulunacak tutara, o ayda çalışma karşılığı olmayan hafta tatili günleri için hesaplanan ücret tutarı eklenerek ulaşılan sonucun aylık ücret miktarı olarak esas alınması gerektiği, Mahkemece, dava konusu alacakların hesaplanmasında, yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular nazara alınmadan hangi gerekçelerle bilirkişi raporuna itibar edildiği açıklanmadan denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesinin hatalı olduğu, dava konusu tüm alacaklar konusunda uzman bilirkişiden alınacak rapor ile yeniden hesaplama yapılarak bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozma kararı verilmiştir.
Bozma kararına uyan Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Ücret miktarı ve buna bağlı olarak yapılan hesaplamalar noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacının aylık maktu ücretle değil, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu"nun 176. maddesine göre, ders saati ücreti ile çalıştığı anlaşılmaktadır.
Dairemizce, usta öğreticiler bakımından uygulanan kriterlere göre; öncelikle davacının bir ayda çalıştığı toplam ders saati süresi, o ayda fiilen çalıştığı toplam gün sayısına bölünerek, günlük ortalama çalışma saat süresi bulunmalıdır. Bulunan günlük ortalama çalışma saat süresinin, ders saati ücreti ile çarpılması neticesinde ulaşılan miktar nazara alınarak, çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günleri ücretleri hesaplanmalıdır. Bu hesaplama, her ay için ayrı ayrı yapılmalıdır. Örnek vererek açıklamak gerekirse; ilgili ayda, toplam yüzkırk ders saati fiilen çalışan bir usta öğreticinin, o ay için aylık fiilen çalıştığı gün sayısının yirmi gün olduğu ve ders saati ücretinin ise 10,00 TL olduğu kabul edilirse; bu ayda çalışılan toplam ders saatinin (140 saat), fiilen çalıştığı toplam gün sayısına (20 gün) bölünmesi neticesinde, günlük ortalama çalışma saat süresinin yedi saat olduğu sonucuna ulaşılacaktır. Söz konusu günlük ortalama çalışma saat süresinin (7 saat), ders saati ücreti (10,00 TL) ile çarpımı neticesinde ulaşılan, 70,00 TL miktarı, çalışma karşılığı olmayan bir günlük hafta tatili veya ulusal bayram ve genel tatili ücretidir.
Taraflar arasında, akti tatile ilişkin bir anlaşma olmadığından, usta öğretici olan davacının, 4857 sayılı Kanun hükümlerine göre, çalışma karşılığı olmadan ücreti ödenmesi gerekli hafta tatili gününün, haftada sadece bir gün olduğu kabul edilmelidir.
Aylık ücret miktarının belirlenmesine gelince; usta öğreticiye ilgili ay için, o ayda fiilen çalıştığı ders saati ile ders saat ücretinin çarpımı neticesinde bulunacak tutara, o ayda çalışma karşılığı olmayan hafta tatili günleri için hesaplanan ücret tutarı eklenmeli ve ulaşılan sonuç aylık ücret miktarı olarak esas alınmalıdır. Örneğin, ilgili ayda, toplam yüzkırk ders saati fiilen çalışan ve ders saati ücreti 10,00 TL olan bir usta öğreticinin, fiili çalışması karşılığı hak kazandığı tutar, 140 X 10,00 TL =1.400,00 TL"dir. Yukarıdaki paragraftaki hesaplamaya göre, çalışma karşılığı olmayan hafta tatili gününün ücretinin 70,00 TL olduğu ve ilgili ay için çalışma karşılığı olmadan toplam dört günlük hafta tatili ücretinin bulunduğu kabul edilirse, bu ay için ödenmesi gerekecek toplam çalışma karşılığı olmayan hafta tatili günü ücreti 70,00 TL X 4 = 280,00 TL olacaktır. 1.400,00 TL ile 280,00 TL"nin toplamı neticesinde ulaşılan 1.680,00 TL miktarı, aylık ücret miktarı olarak tespit edilmelidir.
Diğer taraftan, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi feshe bağlı hakların son ücret üzerinden hesaplanması gerektiği kuraldır. Ancak, eldeki uyuşmazlıkta, davacının aylık maktu ücretle değil, ders saati ücreti ile çalıştığı kabul edilmiştir. Dolayısıyla, yukarıda açıklanan hesaplama yöntemine göre davacının aylık ücretinin aydan aya değişebilmesi durumu söz konusudur. Bu halde, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi feshe bağlı haklarda, son bir yıllık aylık ücret ortalamasının esas alınması gereklidir.
Ayrıca, ilave tediye alacağının hesaplanmasında, yukarıda açıklanan çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günü için belirlenen günlük ücret hesap yöntemi esas alınarak, Bakanlar Kurulunca tespit edilen ilave tediye ödeme tarihindeki işçinin bir günlük ücreti dikkate alınmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda her ne kadar bozma doğrultusunda ilke kararımız gereğince hesaplama yapılmış ise de 15.01.2013 ile 14.02.2013 dönemine ilişkin ücret hesabında maddi hata yapıldığı anlaşıldığından, davacının bilirkişi raporuna itirazı dikkate alınarak ilke kararımız doğrultusunda bu dönem bakımından yeniden hesaplama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi hatalı olmuştur.
Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağının yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda tespit edilmediği anlaşılmaktadır. Anılan sebeple, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağının davacının son bir yıllık aylık ücret ortalaması esas alınarak hesaplanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulması hatalı olup kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 15.02.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.