Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/972
Karar No: 2021/2235
Karar Tarihi: 30.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/972 Esas 2021/2235 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/972
KARAR NO: 2021/2235
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/12/2018
NUMARASI: 2014/1438 Esas, 2018/1128 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 30/11/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalı ... firması ile müvekkili arasında 02.12.2011 tarihli sözleşme düzenlendiğini, bu sözleşmeye istinaden davalı firmaya makine ve ekipmanların üretilip montajlarının yapıldığını fakat davalı firmanın sözleşme bedeli olan KDV dahil 306.800 € borcuna karşılık 241.800 ödemede bulunduğunu, kalan 65.000 € bakiye alacağı ise ödemeden kaçındığını belirterek bakiye alacağı davalıdan talep edildiğini, ayrıca yine davalı firmanın iş başlangıcında peşinen ödemiş olduğunu, 130.000 € avansa karşılık olarak müvekkili tarafından davalıya verilen 325.000 TL tutarında teminat çekinin de müvekkiline iade edilmediğini, sözleşmenin ifası süresince müvekkil firma tarafından karşılanması taahhüt olunan 2 adet boşaltma körüğü ile 2 adet filtresinin temininde sorunlar yaşandığından dolayı davalı firma ile varılan mutabakat çerçevesinde anılan emtiaların davalı tarafından temin edilmesi bedellerinin ise müvekkil şirkete fatura edilerek müvekkil şirketin sözleşme ile belirlenen alacağından mahsup edilmesinin kararlaştırıldığını, fakat davalı tarafından temin edilen ekipmanlara ait faturalarının müvekkili şirket ile paylaşmadığını, bu yöndeki sözlü ve yazılı taleplerin karşılıksız kaldığını öne sürerek; müvekkili şirketin ödenmeyen alacakların tespiti şimdilik 10.000.00 € tutarındaki alacağının dayanağını teşkil eden faturanın ödeme tarihi olan 27.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin ve aynı sözleşme çerçevesinde davalıya tevdi ve teslim olunan teminat senedinin müvekkili şirkete iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı firmanın sözleşmede kararlaştırılan ekipmanları kusurlu olarak süresinde teslim etmediğini, zamanında teslim edilmeyen ekipmanların başkaca firmalardan karşılandığını, teslim edilmeyen bu ekipmanların bedellerinin ise; SiloFilter: 9.200 €, Silobus loading unit with fitler: 35.000 €, İmmobile gas extinguishing N2 system serpentine : 5.600 € toplamda KDV hariç 49.800 € KDV dahil 58,764 £ olduğunu, resmi defterlerde görünen KDV dahil 65.000,00 € alacaklarından sadece malzeme gider olarak 58.764.00 € düşülürse 6,236.00 € yaptığını, bunların üstüne de gümrük ve ithalat masrafları, taşıma ücretleri, firmaları tarafından yaptırılan montaj hizmetleri, sigorta ve sözleşmeye göre belirtilen gecikme cezaları da eklendiğinde müvekkilinin alacaklı hale geldiğini, müvekkili firmanın iyi niyeti neticesi cezai şart ve diğer yaptırım uygulamadığını, ancak gelinen noktada bunları saklı tuttuğunu, davacının tebliğ edildiğini iddia ettiği faturasının kabul edilmediğini ve 14.12.2011 tarihi itibariyle eksikliklerin davacı firmaya iletildiğini, davacı firmanın eksiklikleri gidermediğinden müvekkilinin zarara uğradığını beyanla, müvekkili firmanın yapılan isin karşılığını da ödediğini öne sürerek kanuni ve akdi dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece "...davacı tarafın alacak istemli davasının; davalı tarafın mahkememizce de benimsenen 15.600,00Euro cezai şart alacağının takas mahsunu neticesinde davacı alacağı tespit edilemediğinden reddine, davacı tarafın teminat çekinin iadesine ilişkin davanın kabulü ile; ... Uzunköprü şubesine ait keşidecisi ... olan 325.000,00TL bedelli ve keşide tarihi bulunmayan çekin davalıdan alınarak davacıya iadesine dair ..." karar verdiği görülmüştür. Davacı taraf istinafında; davalı tarafından açılmış cezai şart alacağına ilişkin bir karşı dava veya takas-mahsup defi de bulunmadığını, bilirkişi ek raporuna göre verilen hüküm hatalı olduğunu, mahkeme bilirkişiden davalı yanca temin edilen 2 adet boşaltma körüğü ile 2 adet filtrenin marka vasıf ve nitelikleri ile sözleşme tarihi itibarı ile objektif rayiç değerlerinin belirlenmesi ve buna göre davacı alacağının tespit edilmesi istendiğini, bu hususun davalı yanca sunulacak bir kaç fatura ile kesin çözüme kavuşturulacak iken sunmayarak ek rapor alınması, ve alınan bu ek raporun sanki kök raporu hazırlayan heyetten başka bir heyet tarafından hazırlanılması izlemini uyandırarak hazırlandırıldığını, raporda davalının delil olarak sunduğu belgeler üzerinden somut olarak tespit yapılamayacağı belirtilmesine rağmen, sonrasında denkleştirici adalet ilkesine dayanılarak davalı verilerine dayanılması bu verinin sadece posta mesajı içeriğinde yer alan hayali verilere dayandırılması, 11.02.2014 tarihli elektronik imza içindeki yer alan tablodaki bedeller esas alındığını, bilirkişi ara kararla verilen görevin dışına çıktığını, davalı yar eksik ifa iddiasında bulunmuş fakat gerek sözleşme gerek teslim ve gerekse hesap mutabakatı sürecinde davalı yanca davacı şirkete iletilmiş eksik ifa iddia bulunmadığını, harcı ikmal edilmiş 325.000,00 TL değerli istirdat davası bakımından davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmediğini, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici davalı ise iş sahibidir. Davacı sözleşme gereği faturaya dayalı 65.000 Euro bakiye bedeli talep etmiş, davalı davacıya borcu bulunmadığını aksine alacaklı olduğunu savunmuştur, mahkemece davacının bakiye borcu bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinafında davalı tarafından açılmış cezai şart alacağına ilişkin bir karşı dava veya takas- mahsup defi bulunmadığını belirtmiştir. 6098 sayılı TBK'nın 639. maddesi gereğince iki kişi karşılıklı olarak bir miktar parayı veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise iki tarafın her biri borcunu alacağı ile takas edebilir. Takas borcu sona erdiren nedenlerden biri olup davada def'i olarak ileri sürülebilir. Davalı vekilinin vermiş olduğu 11/12/2018 tarihli dilekçe içeriğinde takas-mahsup def'inin ileri sürüldüğü, cevap dilekçesinde belirtilmese de takas-mahsup def'i yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği ve mahkemenin kendiliğinden dikkate alması gereken bir husus olduğu gözetilerek davacı vekilinin bu yöndeki istinafı yerinde görülmemiştir. Davacı vekili diğer bir istinaf sebebi olarak bilirkişi raporunda eksik imalatlara ilişkin hesaplamanın piyasa rayiçleri üzerinden yapılmadığını belirtmiş ise de, bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek raporlarda davacı tarafından temin edilemeyen eksik malzemelerin değerinin piyasa rayiç değerleri üzerinden belirlendiği açıkça belirtilmektedir. Ayrıca eksik imalat ve cezai şart bedelinin davacının bakiye bedelinden mahsup edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmamaktadır. Davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir. Davacı vekili, eksik ifa olduğuna dair davalı tarafından bir bildirimde bulunulmadığını belirtmiş ise de, eksik ifayı talep edebilmek için herhangi bir bildirim yükümlülüğü bulunmadığı gözetilerek bu istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir. Ayrıca bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davacının sözleşmeye göre işi teslim tarihinin 02/04/2021 olarak belirlendiği, davacı tarafından yapılan teslimatları gösteren irsaliyelerin tarih ve numaralarından anlaşılacağı üzere davacının sözleşmeye göre belirlenen teslim tarihinden sonra teslimatları gerçekleştirdiği, sözleşmeye göre işin süresinde teslim edilmemesi halinde davacı tarafından geciken her hafta için sözleşme bedeli üzerinden ( % 2) maksimum %10 cezai şart bedelinin ödeneceği karalaştırıldığı , buna göre davacının geç teslimden kaynaklı cezai şart bedelinden sorumlu olduğu anlaşılmakta davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebepleri de yerinde olmadığı görülmektedir. Davacı vekili diğer bir istinaf sebebi olarak istirdat davası yönünden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmediğini belirtmiş, istirdat yönünden dava değerinin teminat senedi değeri olduğu gözetilerek bu miktar baz alınarak davanın kabul ve reddedilen miktarına göre oran belirlenerek yargılama gideri ve vekalet ücreti hesaplanması gerekirken bu hususlarda belirtilen şekilde hüküm kurulmamış olması doğru olmamıştır. Bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülerek mahkeme kararının kaldırılmasına ve kabul edilen miktar üzerinden vekalet ücreti ve yargılama gideri konusunda yeniden karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK'nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak vekalet ücreti ve yargılama gideri konusunda yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE 2-İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 13/12/2018 tarih ve 2014/1438 Esas, 2018/1128 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davacı tarafın alacak istemli davasının; davalı tarafın mahkememizce de benimsenen 15.600,00 Euro cezai şart alacağının takas mahsunu neticesinde davacı alacağı tespit edilemediğinden REDDİNE, 4-Davacı tarafın teminat çekinin iadesine ilişkin davanın kabulü ile; ... Uzunköprü şubesine ait keşidecisi ... olan 325.000,00TL bedelli ve keşide tarihi bulunmayan çekin davalıdan alınarak davacıya iadesine,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 22.275,75 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan 6.028,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 16.246,97 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 6.028,78 TL peşin ve tamamlama harcının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 3-Davacı tarafından yapılan 25,20 TL başvurma harcı, 353,25 TL tebligat ve posta gideri, 2.850,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.228,45 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 2.972,37 TL'nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,4-Davalı tarafından yapılan bir masraf bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 31.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, 7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 73,10 TL tehir-i icra karar harcı, 60,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 254,40 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK'nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay'da temyiz yolu açık olmak üzere 30/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi