21. Hukuk Dairesi 2011/10370 E. , 2013/2123 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, emeklilik tarihinin 16/08/2000 olduğunun ve bu tarihten itibaren yaşlılık aylığı ödenmesine, Kurumca yapılan muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava; davacının yaşlılık aylığını iptal eden ve fuzulen maaş ödemesi yapıldığı gerekçesi ile 52.635.01 TL borç çıkaran Kurum işleminin iptali ile, davacının borcunun bulunmadığının tespiti, bu talepleri kabul görmezse davacının 16.8.2000 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile; 1.9.2000 tarihinden itibaren davacıya yaşlılık aylığının bağlanması gerektiğinin tespitine, davalı Kurumun kendi hatalı işlemi dolayısıyla davacıya bağladığı ve ödediği yaşlılık aylıklarını talep edemeyeceğinin tespiti ile kurumun 6.5.2009 tarih 303986 sayılı ve 23.7.2009 tarih 453097 tarihli kararlarının iptaline, davacının Kuruma borcu olmadığınında tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 3.2.1956 doğumlu olan ve sigortalılığı 16.8.1975 tarihinde başlayan davacıya, 14.6.2000 tarihli tahsis talebi üzerine 15.6.2000 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, 23.6.2009 tarihine kadar davacıya yaşlılık aylığı ödendiği, Kurumca davacının kayıtları üzerinde yapılan incelemede; davacının yaşlılık aylığı hesabında dikkate alınan 1.6.1973-16.8.1975 tarih aralığındaki hizmetlerin başka bir ...’a ait olduğu, buna göre aylığın bağlandığı 15.6.2000 tarihinde davacının 25 yıllık sigortalılık şartının olmadığının anlaşıldığı ve 15.6.2000 – 23.6.2009 tarih aralığında ödenen aylıkların fuzulen ödendiği belirtilerek davacıya 52.635,01 TL borç çıkartıldığı, davacının 18.6.2009 tarihinde Kuruma müracaat ederek, Kurum işleminin iptali ile yaşlılık aylığının tekrar bağlanmasının talep ettiği, Kurumca fuzulen ödenen 52.635,01 TL borcun devam ettiği ve 15.7.2009 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığının belirtildiği, ancak yargılama sırasında Kurumca davacıya gönderilen 11.3.2010 tarih, 2955404 sayılı Kurum yazısında; 2009/114 sayılı Genelge uyarınca davacının aylık başlangıç tarihinin 15.9.2000 olduğu, 15.9.2000-23.11.2009 tarihleri arasında 2.617,95 TL fuzuli ödeme yapıldığı, daha önce 52.635,01 TL olarak belirlenen miktarın iptal edildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 6111 sayılı Yasa"nın 44.maddesi ile değişik 5510 sayılı Yasa’nın “Yersiz Ödemelerin Geri Alınması” başlıklı 96. maddesinde;
"Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.
Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır.
Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır.
Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.
Mahkemece davacının kusurunun bulunmadığı belirtilerek davalı Kurumun iddia ettiği 15.6.2000-16.5.2009 tarihleri arasındaki sürede davacıya yapılan ödemenin davacıdan talep edilemeyeceği belirtilerek hüküm kurulmuştur.
5510 sayılı Kanun"un 96. maddesi sebepsiz zenginleşme halinde geri vermenin ne şekilde olacağını düzenlemektedir. Mahkemece 5510 sayılı Kanun"un 96. maddesinin değerlendirilmesi suretiyle karar verilmesi gerekmektedir.
Kurumun hatalı işlemi ile başka kişiye ait, 1.6.1973-16.8.1975 tarihleri arasındaki hizmetleri davacıya mal etmesi neticesinde, davacının sigortalılığı daha erken bir tarihte başladığı gibi, maaş hesabında etkili olan prim gün sayısı da artmıştır. O halde, davacının 14.6.2000 tarihli tahsis talebi üzerine, şartları oluşmadığı halde 15.6.2000 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin Kurum işlemi hatalıdır. Ancak, davacının yaşlılık aylığı şartlarının 15.9.2000 tarihinde oluşması karşısında, yaşlılık aylığını başlangıç tarihi itibari ile iptal ederek 23.6.2009 tarihine kadar ödenen aylıkların fuzulen ödendiği belirtilerek davacıya 52.635,01 TL borç çıkartılması işlemi de hatalıdır. Zaten Kurum bu hatasını farkederek, 11.3.2010 tarih, 2955404 sayılı yazısı ile; 2009/114 sayılı Genelge uyarınca davacının aylık başlangıç tarihinin 15.9.2000 olduğunu, 15.9.2000-23.11.2009 tarihleri arasında 2.617,95 TL fuzuli ödeme yapıldığını, daha önce 52.635,01 TL olarak belirlenen miktarın iptal edildiğini belirtmiştir.
Başka kişiye ait hizmetlerin de davacıya mal edilmesi sonucu, yaşlılık aylığı şartlarının oluşmadığı 15.6.2000 - 15.9.2000 tarihleri arasında davacıya yaşlılık aylığı ödenmesi, aynı şekilde 15.9.2000 - 23.6.2000 tarihleri arasında da daha yüksek prim gün sayısı üzerinden maaş ödemesi yapılması işlemlerinin Kurumun hatası sonucu olduğu tartışmasızdır.
Kurumun kendi hatalı işlemi ile davacıya fazla ödeme yapması karşısında; 5510 sayılı Kanunun 96. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamını isteyebilmesi gerekir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş; davacının yaşlılık aylığı şartlarının 15.9.2000 tarihi itibari ile oluştuğuna karar vermek ve davacının gerçek prim gün sayısına göre belirlenecek maaşı üzerinden, yukarıda yazılı olan açıklamalar doğrultusunda davacıya yapılan fazla ödemelerin miktarını davalı Kuruma sorarak tespit etmek ve sonucuna göre hüküm kurmaktan ibarettir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12/02/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.