Esas No: 2021/4998
Karar No: 2022/4942
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/4998 Esas 2022/4942 Karar Sayılı İlamı
Özet:
DHMİ Genel Müdürlüğü, Trabzon Kadastro Mahkemesi'nde tapuda Hazine adına kayıtlı bir dizi taşınmazın sayısallaştırma işlemi sırasında yüzölçümlerinin azaldığı iddiasıyla dava açtı. Mahkeme çekişmeli taşınmazların tescil işleminin tamamlanmasına karar verirken, DHMİ Genel Müdürlüğü kararı istinafa ve sonrasında da temyize götürdü. Temyiz incelemesinde, söz konusu taşınmazlara ilişkin sınırlandırma, ölçü, tersimat ve hesaplamadan kaynaklanan hataların giderilmesinin amaçlandığı belirtildi. Ancak DHMİ Genel Müdürlüğü'nün dava açması nedeniyle işlem amacından sapıldı ve davanın tarafların muvafakatleri sağlanmadığı gerekçesiyle usulden reddine karar verildi. Bu kararın usul ve yasaya uygun olmadığı belirtilerek Mahkeme Kararı bozuldu. Kararda, kadastro işlemlerine ilişkin kanun maddeleri olan 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun EK-1 ve mülkiyet hukuku kapsamında yer alan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 693/3. maddesi de ayrıntılı bir şekilde ele alındı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Sayısallaştırma İşlemine İtiraz
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Trabzon Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasında Trabzon Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun EK-1. maddesi gereğince yapılan sayısallaştırma işlemi sırasında Ortahisar İlçesi Konaklar Mahallesinde bulunan ve tapuda Hazine adına kayıtlı eski 266, 268, 269 ve 270 parsel sayılı sırasıyla 2350, 1539, 8400 ve 550 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, 3809 ada 5, 7, 8, ve 9 parsel numarasıyla 2345.42, 1535.48, 8366.09, 546.24 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda DHMİ Genel Müdürlüğü ve müşterekleri adına kayıtlı eski 284 parsel sayılı 455 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 3810 ada 2 parsel numarasıyla 446.31 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
Davacı DHMİ Genel Müdürlüğü, sayısallaştırma işlemi sırasında çekişmeli taşınmazların yüzölçümünün azaldığı iddiasına dayanarak dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın usulden reddine, çekişmeli 3809 ada 5, 7, 8, 9 ve 3810 ada 2 parsel sayılı taşınmazların sayısallaştırma işlemi gibi tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
1. Dava konusu 3809 ada 5, 7, 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar yönünden; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Dava konusu 3810 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Mahkemece, davacı dışındaki paydaşların davaya muvafakatlerini sağlamak üzere davacı tarafa kesin süre verildiği ancak verilen süre içerisinde gereklerinin yerine getirilmediği ve taraf teşkilinin sağlanamadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından aynı gerekçeyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun EK-1. maddesi uyarınca yapılan sayısallaştırma işleminin amacı; tapulama veya kadastro sonucu üretilen sayısal nitelikte olmayan haritalar ile bunlar üzerinde yapılan değişiklik işlemleri sonucu oluşan haritaların ve ilgili teknik mevzuatın öngördüğü koordinat sisteminin haricinde üretilmiş olan sayısal haritaların sayısallaştırma işlemleri ile sayısallaştırma işlemi sırasında tespit edilen sınırlandırma, ölçü, tersimat ve hesaplamadan kaynaklanan hataların giderilmesi olup, bu tür davalarda taşınmazların mülkiyetinin kim ya da kimlere ait olduğu hususunda bir değerlendirme ya da yargılama yapılmamaktadır.
Diğer yandan 4721 sayılı TMK'nin 693/3. maddesinde, paydaşlardan her birinin, bölünemeyen ortak menfaatlerin korunmasını diğer paydaşları temsilen sağlayabileceği belirtilmiştir. Sayısallaştırma işlemine ilişkin uyuşmazlıklarda da paydaşlardan birisinin, payı oranında işlemin doğruluğunun denetlenmesini istemesinin davanın niteliği gereği mümkün bulunmadığı, bir diğer ifade ile talebin bölünemez nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, bu tür davaların tüm paydaşlar tarafından birlikte açılmasını gerektirir yasal bir zorunluluk da bulunmamaktadır. Dolayısıyla, 4721 sayılı TMK'nin 693/3. maddesi uyarınca, her bir paydaşın diğer paydaşları temsilen dava açabileceğinin kabulü gerekir.
Hal böyle olunca, sayısallaştırma işlemine ilişkin tüm belgelerin getirtilerek tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle dava konusu 3809 ada 5, 7, 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar hakkında davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle dava konusu 3810 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkında davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 28.02.2020 tarihli ve 2019/2050 Esas, 2020/365 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 25.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.