Esas No: 2019/399
Karar No: 2021/1935
Karar Tarihi: 30.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/399 Esas 2021/1935 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
....
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2018
ESAS-KARAR NO ...
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
YAZILDIĞI TARİH : 29/12/2021
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında var olan ticari ilişki nedeniyle davacı şirketin davalıya 135.000TL bedelli bir bono verdiğini, 12/01/2013 tarihinde yapılan mutabakat gereğince davacının borcunun 125.550,69TL olarak belirlendiğini, bu borcun bir kısmının pos cihazı ile bir kısmının kredi kartı ile bir kısmının da nakten ödendiğini, ancak davalının bonoyu 122.461,37TL üzerinden icra takibine koyduğunu, oysa davacının borcunun 59.915,26TL olduğunu belirterek, menfi tespit talebinde bulunmuştur.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın ödeme iddiasının doğru olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Yerel mahkemece toplanan deliller doğrultusunda; davacı tarafın bononun teminat olarak verildiğini kanıtlayamadığı, davacı tarafın mutabakattan sonra herhangi bir mal teslimi yapmadığını yazılı delillerle kanıtlayamadığı, bununla birlikte davacı tarafın ticari ilişki çerçevesinde belirtmiş olduğu ödemeleri yaptığını yazılı delillerle ispatlayamadığı, yemin deliline de dayanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Kararı süresi içerisinde istinaf eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davaya konu bononun teslim edildiğine ilişkin tutanağın incelenmediğini, açıkça yemin deliline dayandıklarını, bononun teminat karşılığında verildiğini, borca mahsuben ödemeler yapıldığını, bu ödemelerin değerlendirilmediğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık; davacı tarafın icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Davacı taraf davalı ile aralarında olan ticari ilişkiye teminat olarak vermiş olduğu bononun haksız olarak takibe konulduğunu belirterek, menfi tespit isteminde bulunmuştur.
Söz konusu bono incelendiğinde, tanzim tarihinin 02/06/2014, vade tarihin 02/06/2015, 135.000TL bedelli, keşidecinin davacı, lehtarının ise davalı olduğu görülmektedir. Bu bonoya ilişkin olarak davalı tarafça 01/10/2015 tarihinde icra takibine geçilerek 118.000TL'nin tahsilinin istenildiği anlaşılmaktadır.
Davalı taraf cevap dilekçesinde taraflar arasında malzeme alım satımının olduğunu 12/01/2013 tarihinde mutabakat yapıldığını, mutabakattan sonrada ticari ilişkinin devam ettiğini belirtmektedir. Söz konusu 12/01/2013 tarihli mutabakat belgesine göre bu tarih itibariyle davacının 125.550,69TL borcunun olduğunun belirlendiği görülmektedir.
Davacı taraf taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde davalıya takip konusu bedel kadar borçlu olmadığını iddia etmektedir. Söz konusu bononun bu ticari ilişki çerçevesinde ödeme aracı olarak, davalıya verildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı tarafın başka bir ticari ilişki olduğunu iddia etmemesine göre davaya konu bononun mevcut ticari ilişki çerçevesinde verildiği kabul edilmeli, dava tarihine göre tarafların borç ve alacak durumu belirlenmeli, tarafların açıkça yemin deliline dayandığı dikkate alınarak tarafların bütün delilleri toplanmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Davanın esasıyla ilgili olarak gösterilen “uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin” toplanmaması ile anlaşılması gerekenin hakimin belirli bir yargıya vararak karar vermesinde etkili/esaslı nitelikteki deliller sözedilmekte olup bu özellikte delillerin toplanmaması tahkikatın büyük ölçüde yeniden yapılmasını gerektirir nitelikte ise HMK’nin 353/I-a-6.maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira somut olayda olduğu gibi davacı yanın dayanmış olduğu tüm delillerin toplanarak değerlendirilmesi zorunlu olup anılan araştırma ile delil toplanmaması ve bu delillerin değerlendirilmemiş olması halinde yargı sistemimiz bakımından benimsenmiş olan dar istinaf sisteminden uzaklaşılarak ilk derece mahkemesince değerlendirilmemiş olan konularda ilk defa istinaf mahkemesince bir delile ilişkin olarak tartışma yapılarak yargıya varılacaktır ki bu da iki dereceli yargılama olan istinaf yargı sistemi ile bağdaşmayacaktır.
Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için yukarıda açıklanan delilin toplanmaması ve bu delile ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının anılan gerekçelerle kaldırılarak mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi, .... Karar sayılı ve 18/12/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.'nin 353/1-a-6.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK'nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 30/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
...
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
"5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur."
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.