Esas No: 2021/6681
Karar No: 2022/4965
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/6681 Esas 2022/4965 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, orman kadastrosunun iptali talebiyle açılmıştır. Davacı vekili, taşınmazın orman sınırları içerisine alındığını ancak orman sayılan yerlerden olmadığını belirterek, orman kadastro komisyonu işleminin iptali ile taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılmasını talep etmiştir. Mahkemece, hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle davaya reddedilmiştir. Ancak Yargıtay'ın ilamında, taşınmazın orman tahdidine göre konumunun belirlendikten sonra karar verilmesi gerektiği belirtilerek, mahkemenin hak düşürücü süre yönünden direnme kararı verilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 11. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 440/I maddesidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Orman Kadastrosunun İptali
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, bozma ilamına direnilmesine, davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili 18.07.2013 havale tarihli, dava dilekçesi ile davacının 260/930 payının maliki olduğu ... İlçesi İmrahor-3 Mahallesi 26457 ada 4 parsel sayılı taşınmazın yörede gerçekleştirilen orman kadastro çalışmalarında orman sınırları içerisine alındığını ancak taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığını belirterek orman kadastro komisyonu işleminin iptali ile taşınmazın orman sınırları dışarısına çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 30.06.2020 tarihli ve 2017/9917 Esas, 2020/2263 Karar sayılı ilamıyla; “Mahkemece 6831 sayılı Kanun'un 11. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, çekişmeli taşınmaz başında keşif icra edilerek taşınmazın orman tahdidine göre konumu belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği düşünülmeksizin doğrudan davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu, taşınmazın bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan orman tahdidine ilişkin tutanak ve haritalar getirtildikten sonra orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden inceleme ve keşif yapılması, dava konusu taşınmazın kesinleşen orman kadastrosundaki konumun belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına karşı direnilerek önceki hükümde yazılı olduğu gibi 26.01.2021 tarihli hüküm tesis edilmiş ve direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 59,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 21,40 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 25.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.