Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7564
Karar No: 2022/4973
Karar Tarihi: 25.05.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/7564 Esas 2022/4973 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir arazinin sahipliği konusunda yapılan dava hakkında verilen önceki kararın Yargıtay tarafından bozulduğunu belirtmiştir. Yargıtay bozma kararında, çekişmeli arazinin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırlarının dışında olduğu ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla edinilecek yerlerden olduğu iddiasının yeterli olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle, komşu parsellere ait kayıtlar, memleket haritaları ve fotoğraflar gibi belgelerin incelenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda, arazinin bir bölümünün orman tahdit sınırları içinde kaldığı, diğer bölümünün ise bundan muaf olduğu tespit edilmiştir. Ancak, orman içi açıklık niteliğinde olan arazilerin özel mülke dönüşmesinin kanunen mümkün olmadığı ve bu sebeple bahsi geçen arazinin tamamının orman vasfıyla tapuya tescil edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17/2. maddesi ile Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliği'nin ilgili maddeleri de açıklanmıştır.
8. Hukuk Dairesi         2021/7564 E.  ,  2022/4973 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davacı ... ve arkadaşlarının davaları yönünden verilen önceki hüküm kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, müdahil davacılar Orman İdaresi ve Hazinenin davalarının kısmen kabulüne ve kısmen reddine, davacılar ... ve arkadaşlarının davalarının reddine karar verilmiş olup, hükmün davacılar ... ve arkadaşları ile Orman İdaresi ve Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Mahkemece verilen önceki karar Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; “Mahkemece, çekişmeli parselin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilecek yerlerden olduğu ve davalı yararına bu koşulların oluştuğunun belirlendiği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, çekişmeli parselin kadastro tesbit tutanağının malik hanesi açık bırakılmak suretiyle düzenlendiği, bu nedenle 3402 sayılı Yasa'nın 30/2 maddesinin uygulanması gereken davalardan olduğu, çekişmeli parsel, üç yönden sınırlaması itirazsız kesinleşen devlet ormanı, bir yönden ise denize sınır olduğu halde, davacı tarafa davasını Hazine ve Orman İdaresine yönlendirmesi için imkân verilmediği, ayrıca adı geçen idari makamların davadan haberdar edilmediği ve kendilerine savunmalarını yapmaları için imkân tanınmadığı, öte yandan, çekişmeli taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilebilecek yerlerden olup olmadığı yönünde yapılan araştırmanın da yetersiz olduğu belirtilerek, öncelikle komşu parsellere ait kayıtlar ve en eski tarihli memleket haritası ve ... fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik ... fotoğrafları getirtilip - çekişmeli parselin doğal ya da arkeolojik sit alanı içinde kalıp kalmadığı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Bölge Müdürlüğünden sorulduktan sonra - ziraat, orman ve fen bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden inceleme yapılması, davalı yararına kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığının, bu belgeler de dikkate alınmak suretiyle yeniden incelenmesi ve oluşacak sonucu göre hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacılar ... ve arkadaşlarının davalarına yönelik 1990/14 Esas, 2008/798 Karar sayılı hüküm kesinleştiğinden davaları yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, müdahil davacılar Orman İdaresi ve Hazinenin davalarının kısmen kabulüne ve kısmen reddine, davacılar ... ve arkadaşlarının davalarının reddine, ... ili ... ilçesi Karaca Köyü Çiçekli mevkiinde bulunan davaya konu 774 parsel sayılı taşınmazın 02/02/2015 havale tarihli orman ve haritacı bilirkişi raporuna ekli durum tespit krokisinde (A) harfi ile gösterilen bölümün aynı parsel numarası ve kadastro tespit tutanağındaki vasıfla davalı ... adına tespit ve tapuya tesciline, taşınmazın 1. derece doğal sit alanında kaldığının tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine, 774 parsel sayılı taşınmazın 02/02/2015 havale tarihli orman ve haritacı bilirkişi raporuna ekli durum tespit krokisinde (B) harfi ile gösterilen bölümün başka parsel numarası verilerek orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tapuya tesciline, taşınmazın 1. derece doğal sit alanında kaldığının tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve arkadaşları vekili ile katılan Hazine ve Orman İdaresi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davaya konu taşınmazın 02/02/2015 havale tarihli orman ve haritacı bilirkişi raporuna ekli durum tespit krokisinde (B) harfi ile gösterilen bölümünün orman tahdit sınırları içinde kaldığı, (A) harfi ile gösterilen bölümünün ise 1967 tarihinde kesinleşen orman tahdit sınırları dışında kaldığı, bu bölümün 1939, 1964, 1972 ve 1975 tarihli ... fotoğrafları ile memleket haritalarında zilyet edilen açık alan olarak gözüktüğü, bu durumun yapılan keşif alınan bilirkişi raporları ile de sabit olduğu, sonuç olarak taşınmazın bu bölümünün davalı tarafından, bir insan ömrünü aşan ve hiçbir itiraza uğramayan zilyetlikle, malik sıfatı ile, ekonomik amaca uygun olarak zirai gaye ile kullanıldığı, zilyetliğin öncesi tespit edilemeyen bir zamandan kadastro tespit tarihine ve nihayetinde de keşif tarihine kadar devam ettiği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde aranan iktisap şartlarının davalı lehine kadastro tespit tarihinden önce tahakkuk ettiği, iktisabı engelleyen hukuki, fiili ve taşınmaz vasfından kaynaklanan bir halin bulunmadığı, her ne kadar davacı ... ve arkadaşları davaya konu taşınmazın kendilerine ait olduğunu, davalının taşınmazda kiracılık ilişkisi ile zilyet bulunduğunu belirtmişlerse de, bu yönde inandırıcı delil ibraz edemedikleri gibi keşif mahallinde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile de bu durumu ispat edemedikleri, davaya konu taşınmazın uzun zamandır, çekişmesiz aralıksız, malik sıfatı ile davalı ... zilyetliğinde bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmişse de, dosya kapsamından, çekişmeli taşınmazın üç yönünün orman ile bir yönünün ise denizle çevrili olduğu anlaşılmış olup, bu haliyle taşınmazın 6831 sayılı Kanun'un 17/2. maddesinde açıklanan orman içi açıklık niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır. Anılan yasa hükmündeki düzenlemeyle kanun koyucu, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapatmıştır. Diğer yandan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin 14/s maddesinde "orman içinde kültür arazileri dışında, insan müdahalesi olmaksızın kendiliğinden oluşan, doğal olarak ağaç ve ağaççık içermeyen, genel olarak otsu bitki ve bazı durumlarda yer yer odunsu bitkiler içeren alanların" orman içi açıklık olduğu ve aynı Yönetmeliğin 16/i maddesinde ise orman içi açıklıkların devlet ormanı olarak sınırlandırılacağı öngörülmüştür. Bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu bulunmamakta olup, etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Kanun gereği orman sayılan orman içi açıklık ve boşlukların zilyetlik yolu ile kazanılması da hukuken mümkün değildir.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, çekişmeli taşınmazın, 6831 sayılı Kanun'un 17/2. maddesi uyarınca orman içi açıklık vasfında olduğu gözetilerek katılan Hazine ve Orman İdaresinin davasının kabulü ile taşınmazın tamamının orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde (A) harfli kısmının davalı adına tescili yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Ykarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... ve arkadaşlarının temyiz itirazlarının reddine; katılan Hazine ve Orman İdaresinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27.70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 53.00 TL harcın davacılar ... ve arkadaşlarından alınmasına, Harçtan muaf olduğundan Hazineden ve 7139 sayılı Kanun'un 33. maddesi uyarınca Orman İdaresinden harç alınmasına yer olmadığına, 25.05.2022 gününde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi