Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6197
Karar No: 2013/10423

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/6197 Esas 2013/10423 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, köylerinde bulunan ve miras yoluyla kendilerine kalan Sökme ve Kabalanbaşı adlı taşınmazların Hazine veya köy tüzel kişiliği ile bir ilgisi olmadığını iddia ederek tescil davası açmıştır. Davalı Hazine ise kadastro sürecinde taşınmazların orman alanı olarak belirlendiğini savunarak karşı çıkmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından birleştirilen davaların sonucunda, Kadastro Mahkemesi davacıların lehine karar vermiştir. Davalı Hazine bu karara karşı temyiz başvurusunda bulunmuş, ancak Yargıtay, davacıların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğuna hükmetmiştir. Kadastro Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle temyiz itirazları reddedilmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca görevsizlik kararı ile dosya kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Hükmüne uyulan bozma kararında ise davasını ispat edemeyen davacıların esasa yönelik temyiz itirazları reddedilmiş ve Kadastro Kanunu’nun 31. maddesi uyarınca vekâlet ücreti takdir edilmiştir. Yargıtay bozma kararı sonrası yapılan yargılamada, çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu ve adlarına tescil kararı verilen kişiler yarar
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2013/6197 E.  ,  2013/10423 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında, davaya konu,...Köyü 119 ada 1 ve 134 ada 2 parsel sayılı sırasıyla 2407,02 m² ve 10038,68 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde tescil davasına konu olmaları nedeniyle malik hanesi açık olarak tesbit edilmiştir.
    Davacılar ... ve arkadaşları vekili, asliye hukuk mahkemesine sundukları 24/08/2005 tarihli dilekçesinde;.... Köyünde....ve Kabalanbaşı denilen iki parça taşınmaz bulunduğunu, bu taşınmazların müvekkiline miras yoluyla kaldığını ve Hazinenin ve köy tüzel kişiliğinin ilgisi bulunmadığını, 20 yılı aşkın zilyetlik ve tasarrufunda bulundurduklarını iddia ederek, müvekkilleri adına tescili istemiyle dava açmış; birleşen dosya davacısı ... ise, 03/07/2006 havale tarihli dilekçesiyle, davacıların tescil davasına konu ettikleri Sökme denilen yerin kendisine ait olduğu iddiasıyla; yine, birleşen dosya davacıları ... ve arkadaşları vekili, 09/06/2006 tarihli dilekçesiyle; davacıların tescile konu ettikleri Kabalanbaşı denilen taşınmazın müvekkillerine ait olduğu iddiasıyla tescile itiraz davası açmışlardır.
    Asliye hukuk mahkemesince, H.U.M.K."nun 45. maddesi gereğince davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, davacıların çekişmeli taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adlarına tescili istemiyle açtığı davaya konu taşınmazlar haklarında kadastro tesbit tutanağı düzenlendiğinden, 3402 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca görevsizlik kararı ile dosya kadastro mahkemesine aktarılmıştır.
    ...Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 12/02/2010 gün ve 2008/124 E.- 2010/19 K. sayılı karar ile ... ve arkadaşlarının açtıkları davanın reddine, ... ve arkadaşlarının açtıkları davanın kabulüne, yine ..."ın açtığı davanın kabulüne ve Sinop İli, ...İlçesi, Dere Köyü, 119 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1950 doğumlu Mustafa kızı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise davacı ... ve müşterekleri adına paylı olarak tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve arkadaşları vekili ile davalı Hazine tarafından esasa yönelik olarak, davacılar ... ve arkadaşları ile ... vekili tarafından ise, vekâlet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiş; inceleme sonrasında hüküm,Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.12.2011 gün ve 2011/15830 E.-15883 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Davasını ispat edemeyen davacı ... ve arkadaşlarının esasa yönelik temyiz itirazlarının ve mahkemece Kadastro Kanununun 31. maddesi uyarınca vekâlet ücreti takdir edildiğine göre birleşen dosya davacıları, davacılar ... ve arkadaşları ile ... vekili tarafından vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazları, yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yönünden ise; mahallinde 1, 2 ve 3. keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporları ile dairenin iade kararı üzerine alınan ek bilirkişi raporunun birbiri ile çelişkili olduğu, mahkemece bilirkişi raporları arasındaki bu çelişkiler üzerinde durulup çelişkilerin giderilmediği, ayrıca, davacı ..."ın 01/06/2006 tarihli keşifte Sökme yerinde bulunan taşınmaza (119 ada 1 parsel) ilişkin tanık sıfatıyla alınan ifadesinde, dava konusu yer Mustafa"ya babasından kalmamıştır, ormandan açmak suretiyle elde etmiştir, o zamanlar herkes böyle yapıyordu şeklinde beyanı üzerinde durulmadığı ve yerel bilirkişilere de bu
    hususun sorulmadığı, yine dava konusu taşınmazların kadastro tutanağı 3402 sayılı Kanunun 30/2 maddesi gereğince malik hanesi boş olarak kadastro mahkemesine gelmesine rağmen yöntemine uygun bir zilyetlik araştırması ve 30/2 maddesinin gerektirdiği şekilde bir araştırma ve inceleme yapılmadığını, belirtilen nedenler ile mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu gibi karara dayanak alınan bilirkişi raporlarının da, çekişmeli taşınmazların orman olup olmadığı ve hukukî durumunu belirlemeye ve lehlerine tescil hükmü kurulan davacı kişiler bakımından zilyetlik koşularının oluşup oluşmadığı hususlarında yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu raporlara ve böylesine yetersiz araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamayacağı, mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisi bilirkişi, bulunamadığı taktirde bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin belirlenmesi; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumunun saptanması, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmesi; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, her iki taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmesi, taşınmazların orman ya da 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde orman içi açıklık olup olmadığı belirlenmesi, açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu çekişmeli taşınmazların orman olmadığının belirlenmesi, dava konusu taşınmazların davacı kişiler adına tescili için yeterli olamayacağından, bu kez zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması] gereğine değinilmiştir.
    Yargıtay bozma kararı sonrası yapılan yargılama sonunda mahkemece, ... ve arkadaşlarının açtıkları davanın kabulüne, yine, ..."ın açtığı davanın kabulüne ve .... Köyü, 119 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1950 doğumlu ...kızı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise davacı ... ve müşterekleri adına paylı olarak tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Maliye Hazinesi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre tescil davası olarak açılan dava, kadastro tesbitine itiraza dönüşmüştür.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman ve ziraat bilirkişileri tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritalarına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adlarına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 19/11/2013 günü oy birliği ile karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi