16. Ceza Dairesi 2019/1564 E. , 2020/3554 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : -... yönünden 3713 sayılı Kanunun 3.
maddesi yollaması ile TCK"nın 314/2, 3713 sayılı
Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/9-6-7, 63 ve 221/4
maddeleri uyarınca verilen mahkûmiyet hükmüne
yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan
reddine ilişkin karar ve 21.09.2019 tarihli temyiz
isteminin süre yönünden reddine ilişkin ek karar,
-... yönünden 3713 sayılı Kanunun 3.
maddesi yollaması ile TCK"nın 314/2, 3713 sayılı
Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/9-6-7, 63 ve 221/4
maddeleri uyarınca verilen mahkûmiyet hükümlerine
yönelik,
-Diğer sanıklar yönünden 3713 sayılı Kanunun 3.
maddesi yollaması ile TCK"nın 314/2, 3713 sayılı
Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/9-6-7, 63 maddeleri
uyarınca verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik
istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık ... müdafii duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan değerlendirme sonucunda;
1-Sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ... hakkında Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine karar verildiği, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 13.11.2018 gün ve 2018/61 Esas, 2018/62 sayılı gerekçeli kararının, muhatabın memur ve müstahdeminden farklı olarak iş ortağına tebliğ edilmesi karşısında sanık müdafiine usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği, yapılan tebligatın geçerli olmadığı, bununla birlikte sanığın eşinin temyiz talebinden önce; söz konusu karara, sanık müdafiinin muttali olduğuna dair dosya kapsamında bilgi ve belgeye rastlanmadığı, bu nedenle temyiz başvurusunun yasal süresinde olduğu anlaşılmakla; mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 21.09.2019 tarihli ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede;
Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK"nın 58/9. maddesinin gösterilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde 58/6. maddesinin yazılması ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi yerine, aynı maddenin 7. fıkrasının ve 5275 sayılı Kanunun 108/4. maddesinin uygulama maddesi olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ..., sanık ...’nin eşi ve sanıklar ... müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin hükümlerin ilgili kısımlarının tümüyle çıkartılarak yerlerine "Örgüt mensubu olan sanıklar hakkında hükmedilen hapis cezasının TCK 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına," yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık ... yönünden verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadale bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan
da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasa dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.
TCK"nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesinden yararlanabilmek için; failin yakalandıktan sonra bilgisi ölçüsünde örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde kendisinin ve diğer örgüt üyelerinin eylemleri, örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili yeterli ve samimi bilgi vererek suçtan pişmanlığını söz ve davranışlarıyla göstermesi gerekmektedir. Bu bilgi maddenin üçüncü fıkrasında aranan, örgütü çökertecek nitelikteki bilgi değildir. Verilen bilginin önemi cezanın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır (Dairemizin 12.05.2015 tarih, 2015/1426 E. 2015/1292 K. 26.10.2015 tarih, 2015/1565-3464 K.).
TCK"nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesi kapsamında etkin pişmanlıkta bulunduğunun kabulü halinde bu suçtan dolayı verilecek cezada 1/3"ten 3/4"e kadar bir indirim yapılacağı öngörülmektedir. Buna göre belirlenen cezadan en az 1/3, en fazla 3/4 oranında bir indirim yapılacaktır. Bu iki sınır arasında yapılacak indirim, verilen bilginin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere elverişlilik derecesi, ceza soruşturması ya da kovuşturmasının hangi aşamasında etkin pişmanlıkta bulunulduğu gibi kıstaslar nazara alınarak mahkeme tarafından takdir ve tayin edilecektir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; silahlı terör örgütüne üye olduğu ve TCK’nın 221/4-2. cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık şartlarını taşıdığı kabul edilen sanığın incelenen dosya kapsamı, deliller ve mahkeme kabulüne göre, yakalandıktan sonra soruşturma ve yargılama aşamasında örgütte kaldığı süre ve konumu itibarıyla, örgütün yapısı, faaliyetleri ve diğer örgüt mensupları ile ilgili verdiği bilgilerin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere faydalılık derecesi ve yargılama sürecinde etkin pişmanlıkta bulunulan aşama gözetildiğinde, uygulanan kanun maddesinin amaç ve gerekçesi ile orantılılık ilkesi çerçevesinde belirlenen ceza üzerinden dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun bir şekilde en üst had olan 3/4 oranında indirim yapılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebepten dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Aksaray 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.