Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2019/4105
Karar No: 2021/1109
Karar Tarihi: 30.03.2021

Danıştay 13. Daire 2019/4105 Esas 2021/1109 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/4105
Karar No : 2021/1109

DAVACILAR : 1- …
2- …

DAVALILAR : 1. … (…) - …
VEKİLİ : l. Hukuk Müşaviri …
2. … (…)
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU :
1. 03/01/2004 tarih ve 25335 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 29/12/2003 tarih ve 2003/6668 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptali,
2. 13.000-TL mevduat tutarının vade tarihine kadar % 60'lık faiz oranı; bu tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi istenilmektedir

DAVACILARIN İDDİALARI : Devlete ait bankalarda bulunan mevduatın güvence altında olduğu, zor koşullarda biriktirilen paraların … Bankasına yatırıldığı ancak geri ödenmediği, adalet ve hakkaniyet gereği yatırılan paraların iade edilmesi gerektiği, 5021 sayılı Kanun'un hukuka aykırı olduğu ve geriye yürütülemeyeceği, bugüne kadar el konulan bankalarda bulunan mevduatın nakden ve kanuni faizi ile birlikte ödendiği ileri sürülmüştür.

DAVALI …'NIN SAVUNMASI :
Dava süresinde açılmamış ise süreden reddi gerektiği, …'nın hasım mevkiinden çıkarılması gerektiği, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararlarının geri yürümeyeceği, iptal edilen Kanun döneminde gerçekleştirilen tüm idari işlemlerin gözden geçirilmesinin mümkün olmadığı, karşılığı ödenmeden aktarılan hesapların … tarafından ödenmesinin beklenemeyeceği savunulmuştur.

DAVALI …'UN SAVUNMASI :
Fon tarafından kanunlar ve Bakanlar Kurulu kararı çerçevesinde ödeme yapılması zorunlu olduğundan husumetin Fon'a yöneltilemeyeceği, davacıların hesabının dava dışı … Ltd. nezdinde değerlendirilmekte iken, Bankanın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırılmasından önce Devlet güvencesinden yararlanmak amacıyla kaydî-fiktif olarak havale edilmiş gösterilerek dava konusu hesabın açıldığı, hesabın off-shore olarak değerlendirildiği dönemde sigorta primi kesilmediğinden mudinin hiçbir katkı sağlamadığı sistemden parasını talep edemeyeceği, davacının hesabını Fon'ca sağlanan mevduat güvencesi kapsamına almak amacıyla Bankanın yurt içi hesabına aktardığı, Fon açısından iptali talep edilebilecek bir idari işlem bulunmadığı, Fon ile Bankanın ayrı tüzel kişilikler olduğu, iddialarını tüzel kişiliği devam eden Banka aleyhine ileri sürebileceği, 5021 sayılı Kanun'un Anayasa'ya uygun olduğu belirtilerek, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Davanın tazminat istemi yönünden kabulü ile, 13.000-TL'nin 2003/6668 ve 2006/10727 sayılı Bakanlar Kurulu kararlarında öngörülen usul ve esaslara göre faiz tahakkuk ettirilmek suretiyle ödenmesine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …'UN DÜŞÜNCESİ : Dava; 03/01/2004 günlü, 25335 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 29/12/2003 tarih ve 2003/6668 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptali ile 13.000-TL mevduat tutarının vade tarihine kadar % 60'lık faiz oranı; bu tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 20/10/2015 günlü, E:2011/1750, K:2015/3496 sayılı kararıyla; Bakanlar Kurulu Kararının 3. maddesinin (a) fıkrasının 1. bendinin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacıların tazminat isteminin kabulü ile mevduat hesabındaki 13.000-TL'nin Başbakanlık ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından davanın açıldığı 26.04.2004 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Anılan karar, davalı idarelerce tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısım yönünden temyizi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 02/04/2018 günlü, E: 2016/836, K: 2018/1502 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Olayda, 2003/6668 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 3/a-1. maddesinde yer alan ve ... Bankasının Bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırıldığı tarihten geriye doğru bir ay içinde (03/06/2003 tarihi dahil) kıyı bankalarındaki hesapları Fon'ca sağlanan mevduat güvencesi kapsamına almak amacına yönelik olarak Bankanın yurt içi kayıtlarına muhabir bankaca karşılığı nakden veya Bankanın dışındaki bir başka banka aracılığıyla ödenmeksizin aktarıldığı tespit edilen hesaplar için Fon'ca herhangi bir ödeme yapılamayacağına ilişkin kuralın, Danıştay Onüçüncü Dairesince iptal edilmesi üzerine, 03/08/2006 günlü, 26248 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 03/07/2006 günlü, 2006/10727 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 03/01/2004 günlü, 2003/6668 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında değişiklikler yapılmıştır.
Yeni düzenlemede, yukarıda belirtilen hesapların hak sahiplerine ödeneceği belirtilmiş, ödeme usul ve esasları açıklanmıştır. 03/08/2006 günü itibariyle yürürlüğe giren 2006/10727 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile; kararnamenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle, 2003/6668 sayılı Kararın 6. ve 7. maddeleri uyarınca hesaplanacak ödeme tutarları ile 8. madde uyarınca hesaplanacak faiz ödemeleri tutarları toplamının müracaatta bulunmuş hak sahiplerine 1 ay içinde ödeneceği, kalan tutarın ise yine 2003/6668 sayılı kararın 7. ve 8. maddelerinde belirlenmiş olan usul ve esaslar ile bu Kararda belirtilen esaslar çerçevesinde ödeneceği kuralı getirilmiştir. Dolayısıyla getirilen bu düzenleme ile Danıştay Onüçüncü Dairesinin anılan iptal kararı uygulanmak suretiyle kıyı bankalarındaki hesapları yurt içi mevduat hesaplarına dönüştürülen hesap sahipleri ile anılan 2003/6668 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında yer alan tasarruf mevduatı sigortası kapsamındaki hesap sahipleri arasındaki farkın ortadan kaldırıldığı, diğer bir ifadeyle belirtilen hesap sahiplerinin hukuki durumlarının eşitlendiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davacıların kıyı bankasında bulunan hesaplarının ilk olarak 17/06/2003 tarihinde Bankanın yurt içi hesabına aktarılarak … nolu yurti içi mevduat hesabına dönüştürülmüş olması, başka bir deyişle yurt içi mevduat hesabının Bankanın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırıldığı tarihten önce açılmış olması nedeniyle tasarruf mevduatı sigortası kapsamında olduğu ve mevduat tutarının davacılara ödenmesi gerektiği açıktır. Bununla birlikte, kıyı bankalarındaki hesapları yurt içi mevduat hesaplarına dönüştürülen hak sahiplerine, ancak 2003/6668 ve 2006/10727 sayılı Bakanlar Kurulu Kararlarında öngörülen usul ve esaslara göre faiz tahakkuk ettirilmek suretiyle, belirlenecek bir ödeme plana göre anapara ve faiz ödemesi yapılması mümkündür. Bu itibarla, davacıların hesabının yurt içi mevduat hesabı olduğunun kabulünden sonra kendilerine ilgili Bakanlar Kurulu Kararları ile belirlenen usul ve esaslar dışında bir yöntemle ödeme yapılması mümkün değildir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacıların yurt içi mevduat hesabına dönüştürülen hesap tutarının davalı idarelerden Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından ödendiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenle, davacıların tazminat istemleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesince, Dairemizin 20/10/2015 tarih ve E:2011/1750, K:2015/3496 sayılı kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen davanın kabulü ile 13.000-TL tazminatın yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesi yolundaki kararının, tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 02/04/2018 tarih ve E:2016/836, K:2018/1502 sayılı kararı ile bozulması ve kararın düzeltilmesi isteminin de 04/07/2019 tarih ve E:2018/4566, K:2019/3491 sayılı kararla reddedilmesi üzerine işin gereği yeniden görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Davacıların Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca yönetimine el konularak, bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılıp Fon'a devredilen ... Bankasında, ... Limited hesabından 13/06/2003 tarihinde havale karşılığı gelen (04/07/2003 tarihinde faiz işletilmek suretiyle yeniden açılan) … numaralı hesapta 13.000-TL mevduatları bulunmaktadır.
Bakılan dava, 03/01/2004 tarih ve 25335 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 29/12/2003 tarih ve 2003/6668 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptali ile 13.000-TL mevduat tutarının vade tarihine kadar % 60'lık faiz oranı, bu tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmış olup, Bakanlar Kurulu kararı yönünden daha önce Dairemizce verilen ve temyiz edilmeyerek kesinleşen "karar verilmesine yer olmadığına" dair karar göz önünde bulundurulduğunda, dava tazminat istemi yönünden verilen bozma kararıyla sınırlı olarak incelenmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

USUL YÖNÜNDEN:
Davalı idareler tarafından ileri sürülen usuli itirazlar geçerli görülmemiştir.
09/07/2018 tarih ve 30473 sayılı 3. Mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 218. maddesi uyarınca Başbakanlık merkez teşkilatı kapatılmış ve 219. maddesinde, kapatılan Başbakanlığın iş ve işlemleriyle ilgili olarak açılmış olan davalarda Cumhurbaşkanlığı'nın taraf sıfatı kazanacağı kurala bağlanmış olduğundan, kapatılan Başbakanlığın yerine Cumhurbaşkanlığı'nın davalı konumunda olduğu görülerek esasın incelenmesine geçildi.

ESAS YÖNÜNDEN:
Dairemizin 20/10/2015 tarih ve E:2011/1750, K:2015/3496 sayılı kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen davanın kabulü ile 13.000-TL tazminatın yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesi yolundaki kararının, tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 02/04/2018 tarih ve E:2016/836, K:2018/1502 sayılı kararıyla, "2003/6668 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 3/a-1. maddesinde yer alan ve ... Bankasının Bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırıldığı tarihten geriye doğru bir ay içinde (03/06/2003 tarihi dahil) kıyı bankalarındaki hesapları Fon'ca sağlanan mevduat güvencesi kapsamına almak amacına yönelik olarak Bankanın yurt içi kayıtlarına muhabir bankaca karşılığı nakden veya Bankanın dışındaki bir başka banka aracılığıyla ödenmeksizin aktarıldığı tespit edilen hesaplar için Fon'ca herhangi bir ödeme yapılamayacağına ilişkin kuralın, Danıştay Onüçüncü Dairesince iptal edilmesi üzerine, 03/08/2006 günlü, 26248 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 03/07/2006 günlü, 2006/10727 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 03/01/2004 günlü, 2003/6668 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında değişiklikler yapılmıştır.
Yeni düzenlemede, yukarıda belirtilen hesapların hak sahiplerine ödeneceği belirtilmiş, ödeme usul ve esasları açıklanmıştır. 03/08/2006 günü itibariyle yürürlüğe giren 2006/10727 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile; kararnamenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle, 2003/6668 sayılı Kararın 6. ve 7. maddeleri uyarınca hesaplanacak ödeme tutarları ile 8. madde uyarınca hesaplanacak faiz ödemeleri tutarları toplamının müracaatta bulunmuş hak sahiplerine 1 ay içinde ödeneceği, kalan tutarın ise yine 2003/6668 sayılı kararın 7. ve 8. maddelerinde belirlenmiş olan usul ve esaslar ile bu Kararda belirtilen esaslar çerçevesinde ödeneceği kuralı getirilmiştir. Dolayısıyla getirilen bu düzenleme ile Danıştay Onüçüncü Dairesinin anılan iptal kararı uygulanmak suretiyle kıyı bankalarındaki hesapları yurt içi mevduat hesaplarına dönüştürülen hesap sahipleri ile anılan 2003/6668 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında yer alan tasarruf mevduatı sigortası kapsamındaki hesap sahipleri arasındaki farkın ortadan kaldırıldığı, diğer bir ifadeyle belirtilen hesap sahiplerinin hukuki durumlarının eşitlendiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davacıların kıyı bankasında bulunan hesaplarının ilk olarak 17/06/2003 tarihinde Bankanın yurt içi hesabına aktarılarak … nolu yurti içi mevduat hesabına dönüştürülmüş olması, başka bir deyişle yurt içi mevduat hesabının Bankanın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırıldığı tarihten önce açılmış olması nedeniyle tasarruf mevduatı sigortası kapsamında olduğu ve mevduat tutarının davacılara ödenmesi gerektiği açıktır. Bununla birlikte, kıyı bankalarındaki hesapları yurt içi mevduat hesaplarına dönüştürülen hak sahiplerine, ancak 2003/6668 ve 2006/10727 sayılı Bakanlar Kurulu Kararlarında öngörülen usul ve esaslara göre faiz tahakkuk ettirilmek suretiyle, belirlenecek bir ödeme plana göre anapara ve faiz ödemesi yapılması mümkündür. Bu itibarla, davacıların hesabının yurt içi mevduat hesabı olduğunun kabulünden sonra kendilerine ilgili Bakanlar Kurulu Kararları ile belirlenen usul ve esaslar dışında bir yöntemle ödeme yapılması mümkün değildir.
Bu durumda; davacıların yurt içi mevduat hesabına dönüştürülen hesap tutarının faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin tazminat istemleri hakkında 2003/6668 ve 2006/10727 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları dikkate alınarak, bu arada davacılara herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı da belirlendikten sonra yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir." gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmaktadır.
Anılan bozma kararı çerçevesinde yapılan incelemede, davacıların kıyı bankasındaki hesabının, Banka'nın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırılmasından önce, 17/06/2003 tarihinde Bankanın yurt içi hesabına aktarılarak … nolu mevduat hesabına dönüştürüldüğü, anılan hesaba 04/07/2003 tarihinde 17/06/2003-04/07/2003 dönemi için faiz tahakkuk ettirilmesini teminen bu hesabın kapatılarak karşılığında bu kez … nolu hesabın açıldığı, uyuşmazlık konusu bu hesabın kıyı bankasından aktarılarak açılan mevduat hesabının devamı niteliğinde olması ve bu işlemin muvazaalı olduğunun idarelerce kanıtlanamaması nedeniyle davacılara 2003/6668 ve 2006/10727 sayılı Bakanlar Kurulu kararlarında öngörülen usul ve esaslara göre faiz tahakkuk ettirilmek suretiyle belirlenecek ödeme plana göre anapara ve faiz ödemesi yapılması gerekmektedir.
Öte yandan, 05/10/2018 tarihli karar düzeltme dilekçesi ekinde yer alan banka dekontları incelendiğinde, davacılara ödeme yapıldığı görülmekle birlikte, anılan ödemenin 2003/6668 ve 2006/10727 sayılı Bakanlar Kurulu kararlarında öngörülen usul ve esaslara göre faiz tahakkuk ettirilmek suretiyle belirlenecek anapara ve faiz ödemesi karşılığı değil, Dairemizin 20/10/2015 tarih ve E:2011/1750, K:2015/3496 sayılı kararı doğrultusunda yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Dairemiz kararı sonrası davacılara ödenen tutar ile 2003/6668 ve 2006/10727 sayılı Bakanlar Kurulu kararlarında öngörülen usul ve esaslara göre faiz tahakkuk ettirilmek suretiyle ödenecek tutar karşılaştırılarak mükerrer ödemeye mahal vermeksizin davacılara ödeme yapılması gerektiği açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davanın kabulü ile 13.000-TL'nin 2003/6668 ve 2006/10727 sayılı Bakanlar Kurulu Kararlarında öngörülen usul ve esaslara göre faiz tahakkuk ettirilmek suretiyle davacılara ödenmesine,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davalı idarelerce davacılara ödenmesine, hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan …-TL nispi karar harcından peşin yatırılan …-TL düşüldükten sonra kalan … TL'nin davacılara tamamlatılmasına,
3. Davalı idarelerce yapılan toplam …-TL'er yargılama giderlerinin davalı idareler üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 30/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi