12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/635 Karar No: 2016/14977 Karar Tarihi: 26.05.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/635 Esas 2016/14977 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/635 E. , 2016/14977 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu hakkında faturaya dayalı olarak genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlunun süresinde icra müdürlüğüne verdiği itiraz dilekçesi ile icra müdürlüğünün yetkisi ile takibe konu borca ve faize itirazda bulunması üzerine, alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. İİK"nun 62/4. maddesinde; "Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır" hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; borçlu itiraz dilekçesinde itiraz ettiği asıl alacağın miktar ve cihetini belirtmediğinden asıl alacağa yönelik itiraz geçersiz ise de, işlemiş faize yönelik itirazında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Alacaklının temerrüt faizi isteyebilmesi için takip dayanağı belgede bir vadenin bulunması ya da borçlunun temerrüde düşürülmüş olması gerekir. Somut olayda, alacaklının takibine dayanak yaptığı faturada vade mevcut olmadığına ve alacaklı icra takibinden önce borçlunun temerrüde düşürüldüğüne ilişkin İİK"nun 68. maddesinde belirtilen nitelikte herhangi bir belge ibraz etmediğine göre, takip öncesine ait işlemiş faiz istenemez. Borçlu tarafça kabul edilen fatura alacağı takip tarihi itibariyle muaccel hale geleceğinden, alacaklı takip talebinde asıl alacak miktarı ile takip sonrası bu alacağa faiz işletilmesini isteyebilir. O halde, mahkemece, yukarıda belirtilen kurallar gözönünde bulundurularak ve HMK"nun 266/1. maddesi koşullarında, konusunda uzman ehil bir bilirkişiye dosya tevdii olunarak, Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.