12. Ceza Dairesi Esas No: 2014/6908 Karar No: 2014/26419 Karar Tarihi: 23.12.2014
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/6908 Esas 2014/26419 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir kararda, davacının koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verildiği belirtilmiştir. Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi'nin davacının kasten öldürme suçundan beraat ettiği ve bu kararın kesinleştiği ifade edilmiştir. Manevi tazminat miktarının objektif kriterler kullanılarak belirlenmesi gerektiği vurgulanmış, davacı lehinde hükmedilen tutarın bu kriterlere uymadığı ifade edilerek hüküm bozulmuştur. Ancak, tazminat tutarına yasal faiz işletilmesine karar verildiği halde, bu talebin dava dilekçesinde yer almadığı ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle hükmün düzeltilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kanunun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hüküm bozulmuş, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunmuştur. Kararda, davacının sosyal ve ekonomik durumu, suçun niteliği, tutuklama süresi gibi faktörlerin manevi tazminat miktarının belirlenmesinde göz önünde bulundurulması gerektiği açıklanmıştır. Kanuni açıklamalar olarak ise, CMK'nın 142/1. maddesi
12. Ceza Dairesi 2014/6908 E. , 2014/26419 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : 5.730,73 TL maddi ve 8.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tazminat davasının dayanağını oluşturan Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/155-2012/212 Esas, Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinden; sanığın (davacının) kasten öldürme suçundan beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 12.10.2012 tarihinde kesinleştiği, davanın işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan CMK"nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, dava için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tutuklama tarihi ile tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar ele geçecek parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine bu ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dava dilekçesinde talep olmadığı halde, tayin edilen tazminatlara dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 1 ve 2. bentlerindeki "dava tarihi olan 17.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte" ibarelerinin çıkartılması suretiyle, eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.12.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.