
Esas No: 2011/15119
Karar No: 2012/563
Karar Tarihi: 20.01.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2011/15119 Esas 2012/563 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.02.2009 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinin tapu kütüğüne şerhi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 20.02.2007 tarihli noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesinin tapu siciline şerhini talep etmiştir.
Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı ... temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-TMK’nun 1009. maddesinde arsa payı karşılığı inşaat, taşınmaz satış vaadi, kira, alım, önalım, gerialım sözleşmelerinden doğan haklar ile şerh edilebileceği kanunlarda açıkça öngörülen diğer hakların tapu kütüğüne şerh edilebileceği hükme bağlanmıştır.
Davacıda usulüne uygun olarak düzenlenmiş satış vaadi sözleşmesinin tapu kaydına şerh verilmesi için Tapu Sicil Müdürlüğüne başvuruda bulunmuş, ancak taşınmaz kaydındaki kamu hacizleri nedeni ile şerh istemi reddedilmiştir. Taşınmaz kaydındaki kamu hacizlerinin satış vaadi sözleşmesinin şerhine engel teşkil etmeyeceği kuşkusuzdur. Mahkeme de bu gerekçelerle davayı kabul etmiştir. İstemi karşılamayan tapu sicil müdürlüğünün yargılama giderlerinden ve yargılama giderleri kapsamındaki vekalet ücretinden sorumlu tutulmasında bir usulsüzlük yok ise de vekalet ücretinin takdirinde hataya düşülmüştür. Davacı yararına maktu vekalet ücretine hükmetmek gerekirken hangi değer üzerinden hesaplandığı da belli olmayan nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK"nun 438/VII maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca mahkeme kararının hüküm fıkrasının 3.bendinde "Davacı vekili için takdir edilen 6.670,00 TL nisbi vekalet ücreti" sözcüklerinin hükümden çıkarılmasına, yerine "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1000,00 TL nisbi vekalet ücreti" sözcüklerinin eklenmesine, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.