22. Hukuk Dairesi 2013/33687 E. , 2015/8475 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma, yıllık izin ve genel tatil ücretinin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı ..., davacının şirket işçisi olduğunu savunmuş ve davanın husumetten reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalar göre davanın kabulüne karar verilmiştir
Karar davalı ve davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması
halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, birkısım davacı şahitleri işyerinde üçlü vardiya ile çalışma olduğunu açıklamışlardır. Mahkemece menfaat birlikteliği olan işçilerin anlatımlarına göre davacının haftada onsekiz saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir. Aynı işyerine açılan bir kısım davalarda üçlü vardiya olduğu kabul edilerek fazla çalışma isteğinin reddine dair verilen kararlar Yargıtay 7. Hukuk Dairesi kararı ile onanmıştır (7.HD 2014-8228 esas, 2014/15490 karar). Çalışmanın geçtiği yerin resmi işyeri olduğu, işyerinde üçlü vardiya yapıldığı hem dosya kapsamı hem de emsal kararlarla anlaşıldığından, vardiya dışında fazla çalışma konusunda yeterli inandırıcılıkta delil bulunmadığından fazla çalışma isteğinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.(Dairemizin 2014/24485 esas, 2014/35999 karar sayılı kararı da bu yöndedir. )
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, nispi temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.03.2015 günü oybirliği ile karar verildi.