10. Hukuk Dairesi 2015/11103 E. , 2015/13216 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Davacı, 1915773 sigorta sicil numarasında Abdurrahman adı ile yer alan baba adının Abdulsamet olarak değiştirilmesi istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, ... kayıtlarında 1915773 sicil no ile çalışmış olan ..."ın kayıtlarda ... olarak geçen isminin nüfus kaydı doğrultusunda ... olarak düzeltilmesine karar verilmiştir
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya içindeki bilgi ve belgeler ile toplanan delillere göre; 1915773 sigorta sicil numarası ile Kurum kayıtlarında yer alan ... adına dört adet işe giriş bildirgesi ve iki adet işten ayrılış beyannamesi, hesap kartı ve prim tahakkuk belgesinin bulunduğu, hizmet cetvelinde 1969/1, 1969/4 ve 1970/1 dönemlerinde toplam 71 gün hizmetinin yer aldığı, giriş bildirgelerinin üçünün imzalı birinin mühür-imzalı olduğu, giriş bildirgelerindeki bilgilere göre, ..., 1338 ... doğumlu olup, tüm giriş bildirgeleri ile çıkış beyannamesi ve ihtiyarlık sigortası hesap kartında da aynı kimlik bilgilerinin bulunduğu, ..."inden Kuruma intikalli çıkış beyannamesinde ise, soyadının ... olarak yer aldığı, 01.10.1957 başlangıç tarihli ..."nden Kuruma intikalli giriş bildirgesinin fotokopi olduğu ve intikal tarih ve numarasının tespit edilemediği, bu bildirgede daktilo harfleri ile; “Elindeki tasdikli vergi karnesine göre doldurulmuştur” kaydının, 10.04.1958 başlangıç tarihli... işyerinden verilme giriş bildirgesinde ise; “...sigortalının yedindeki Karakoçan Nüfus İdaresince verilmiş olan 12.12.1938 tarihli 786908 sayılı nüfus hüviyet cüzdanına uygun bulunduğu...” şeklinde kaydın yer aldığı, bu bildirgelerde iki sigorta sicil numarasının bulunduğu, 3126294 sicil numarasının iptal, 1915773 numarasının ipka edildiği,
Nüfus kayıtlarına göre, davacının babası ... TC. Numaralı..."ın, ... oğlu, 01.07.1922 Palu doğumlu olup, 17.09.1999 tarihinde vefat ettiği, 1978 yılında nüfus kaydının Karakoçan"dan nakledildiği, 1338 olan doğum tarihinin ise, 01.07.1922 olarak miladiye çevrildiği, anlaşılmaktadır.
Her ne kadar dava isim tashihi olarak açılmış ise de; davaya konu talep dikkate alındığında aidiyet ve tespit istemini içerdiğinden, bu tür aidiyet ve tespit davalarında gerçeğin tam olarak saptanması için işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği ortadadır. O halde, bu araştırmanın yönteminin ve izlenecek yolun ne olması gerektiğinin saptanması zorunludur. Eldeki somut olayda; Nüfus Müdürlüğü ile zabıta araştırması sonucu, ...-1922 doğumlu ..."ın bulunmadığı, Bekir oğlu 1922 Kuşçu Köyü nüfusuna kayıtlı ..."ın bulunduğu tespit edilmiş ise de; giriş bildirgelerinin vergi karnesi ve nüfus idaresince verilmiş nüfus hüviyet cüzdanına uygun olarak tanzim edildiğine ilişkin kayıtlar karşısında, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli bulunmamıştır.
Mahkemece; giriş bildirgeleri ile sigortalıya ait diğer tüm belgelerin asılları davalı Kurumdan celbedilmeli, ... işyerinden verilen giriş bildirgesi örneği eklenerek, nüfus müdürlüğünden Türkiye genelinde aynı kimlik bilgilerine sahip ...isminde başka birinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, 12.12.1938 tarih ve 786908 sayılı nüfus hüviyet cüzdanındaki kimlik bilgileri ile..."a ait kimlik bilgileri karşılaştırılmalı, isim farklılığının nedeni araştırılmalı, 1346 sicil sayılı işyerinin 1969-1970 yılları dönem bordroları istenilerek, mümkün bulunması halinde, bordro tanıklarının beyanlarına başvurulmalı, böylelikle 1915773 sigorta sicil numarası ile ... adına yer alan kayıtların ..."a ait olup olmadığı, (...ile A..."ın aynı kişiler olup olmadığı) titizlikle araştırılıp, maddi gerçek ortaya çıkarılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Kabule göre de; davaya konu talep gözetildiğinde, isim tashihi yerine, aidiyetin tespiti yönünde hüküm kurulmaması da isabetsiz bulunmuştur.
Mahkemece, açıklanan bu yönler üzerinde durulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.