Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5789
Karar No: 2018/1098
Karar Tarihi: 21.03.2018

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/5789 Esas 2018/1098 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı firma, davalıya yaptığı imalâtlar nedeniyle düzenlediği faturadan kaynaklanan alacaklarının ödenmediğini belirterek icra takibi başlatmış, ancak davalı, asıl alacağın bir kısmına itiraz etmiştir. Mahkeme, davalının itirazını reddetmiş, ancak sonrasında yapılan mahsup işlemine ilişkin belgenin geçersiz olduğuna ve davacının alacağından mahsup edilen borcun hukuka uygun olmadığına hüküm vermiştir. Karar, davalı yararına bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- Borçlar Kanunu'nun 89. maddesi
- İcra ve İflas Kanunu'nun 53. maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 326. ve 327. maddeleri.
15. Hukuk Dairesi         2016/5789 E.  ,  2018/1098 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacı davasında davalıya yaptıkları imalâtlar nedeniyle düzenledikleri 02.08.2013 tarihli faturadan kaynaklanan alacaklarının ödenmediğini, 90.000,00 TL asıl alacak ve faizi için icra takibi başlattıklarını, davalının akdî ilişkiyi inkâr etmediğini, ancak icra dairesinin yetkisine, asıl alacağın 52.673,29 TL"lik kısmına itiraz ettiğini belirterek itirazın iptâli ile takibin devamına, icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı savunmasında ... mahkeme ve icra müdürlüklerinin yetkisiz olup ... mahkeme ve icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu, takibe dayanak gösterilen fatura bedeline mahsuben davalıya ödemeler ve davacı şirketinde bilgi ve muvafakati ile mahsuplaşmalar yapıldığını, takip tarihi itibariyle davacıya 37.326,71 TL bakiye borcu olup bu miktarı icra dosyasına ödediklerini, açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece BK"nın 89. maddesine göre ... mahkeme ve icra dairesinin yetkili olduğu, taraf defterlerinin 52.673,29 TL"lik davalının davacıya düzenlediği borç dekontu dışında birbirine uygun olduğu ancak davalının 52.673,29 TL"lik borç dekontu düzenleyerek davacı alacağından mahsup ettiği ve davacının alacağını sıfırladığı, mahsuplaşma işlemine konu 01.10.2013 tarihli belgenin usulüne uygun olmadığı, davacı şirketin kaşesinin bulunmadığı, 01.10.2013 tarihli dekontta imzası bulunan ..."a davacı şirket müdürü ... tarafından ... . Noterliği"nin 27.02.2012 tarihli 05570 yevmiye nolu düzenleme şeklindeki
    vekâletnamesi ile vekâlet verilmiş ise de, vekâletnamenin içeriğinden vekâlet verilen ..."a davacı şirket adına mahsuplaşma yapılacağına ilişkin verilmiş bir yetkinin bulunmadığı, dolayısıyla söz konusu belgenin geçersiz olduğu, ayrıca davalının herhangi bir makbuz ve fatura düzenlemeksizin davacı alacağına ilişkin yaptığı mahsup işleminin muhasebe usullerine de uygun olmadığı, dolayısıyla davacının icra takibine konu edilen 52.673,29 TL alacaktan da davalının borçlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile %20"i üzerinden hesaplanan 10.534,60 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Taraflar arasında akdî ilişkinin bulunduğu ihtilâfsız olup, ihtilâf davalının davacıya bakiye borcunun bulunup bulunmadığı konusundadır. Dosya kapsamına göre davalının 01.10.2013 tarihli 52.673,29 TL"lik borç dekontu düzenleyerek davacı alacağından mahsup ettiği ve davacının alacağını sıfırladığı, mahsuplaşma işlemine konu 01.10.2013 tarihli belgenin davacı adına dava dışı ... tarafından imzalandığı, bu kişiye davacı şirket müdürü ... tarafından ... . Noterliği"nin 27.02.2012 tarihli 05570 yevmiye nolu düzenleme şeklindeki vekâletnamesi ile vekâlet verildiği anlaşılmaktadır. Söz konusu vekâletnamenin incelenmesinde ...’ın davacı şirketi “...borç ve yükümlülük altına sokacak veya menfaatlerimiz doğrultusunda yapılacak olan her türlü alış veriş sipariş ve tüm sözleşmeleri imzaya, taahhütname, muvafakatname, dilekçe,beyanname vs tüm evrak ve belgeleri tanzim ve imzaya ...” yetkili kılındığı anlaşılmaktadır. Verilmiş bu yetkiler mahsup işlemini de kapsadığı halde mahkemece 01.10.2013 tarihli belge dikkate alınmaksızın davanın tümüyle kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gibi alacağın yargılama ile belirlenip likit kabul edilmeyeceği halde davacı yararına icra inkâr tazminatına da hükmedilmesi de doğru olmamış, bu nedenle kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 1.630,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 21.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi