Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/15355
Karar No: 2012/542
Karar Tarihi: 19.01.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2011/15355 Esas 2012/542 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2011/15355 E.  ,  2012/542 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.10.2001 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili, bir kısım davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, 23/01/1992 tarihli satış vaadi sözleşmesine ve zilyetlik devri sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davalılardan ..., ... ve ... davanın reddini savunmuşlar, diğer davalılar ... mirasçıları ise davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, muris ..."ın mirasçılarına intikal eden hisseleri ile zilyetlik devri sözleşmesi yapan ..."ın mirasçılarına intikal eden hisseleri yönünden davanın kabulüne, diğer taleplerin ise reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davacılar vekili ile davalılardan ..., ..., ... temyiz etmişler, diğer davalılar ... mirasçılarının ise temyizine rastlanmamıştır.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalılar
    ..., ..., ... vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Hukukumuzda, kişilerin satın aldığı şeylerin ilerde kendilerinden geri alınabileceği endişesi taşımamaları, dolayısıyla toplum düzeninin sağlanması düşüncesiyle, satın alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bir tanımlama yapmak gerekirse iyiniyetten maksat, hakkın doğumuna engel olacak bir hususun hak iktisap edilirken kusursuz olarak bilinmemesidir.
    Belirtilen ilke, TMK’nun 1023. maddesinde aynen “tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur” şeklinde hükme bağlanmış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024. maddede “bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz” biçiminde vurgulanmıştır. Ne var ki; tapulu taşınmazların intikallerinde huzur ve güveni koruma, toplum düzenini sağlama uğruna tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin iyiniyetli olup olmadığının tam olarak tespiti büyük önem taşımaktadır.
    Somut olayda; 1/5 hisseye malik olan davalı ..."nun mülkiyeti iktisap nedeni satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan hakkın bertaraf edilmesi amacına dayandığı ve mülkiyeti kötüniyetle kazandığı ileri sürüldüğünden, malikin ayni hakkının yolsuz olarak tescil edildiğini bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi olup olmadığının araştırılması zorunludur. Burada, satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilip edilmediğinin önemi yoktur. Önemli olan, mülkiyet hakkı sahibinin satış vaadi sözleşmesini bilen veya bilmesi gereken kişilerden olup olmadığının saptanmasıdır.
    Böyle olunca, taraflardan davacının kötüniyet iddiasına karşı delilleri istenip toplanmalı ve davalının durumu hakkında Türk Medeni Kanununun 3, 1023, 1024 maddeleri çerçevesinde değerlendirme yapılarak bir sonuca ulaşılmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ..., ... vekillerinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıran davacılara iadesine, 19.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi