Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2011/15292 Esas 2012/537 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/15292
Karar No: 2012/537
Karar Tarihi: 19.01.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2011/15292 Esas 2012/537 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2011/15292 E.  ,  2012/537 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.06.2010 gününde verilen dilekçe ile mera olarak tespitin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _K A R A R_

    Dava, Mera Tahsis Komisyonu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
    Davalı, köy davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava reddedilmiştir.
    Hükmü, davacı Hazine temyiz etmiştir.
    Dava konusu 455 sayılı parsel tapuda davacı Hazine adına hali arazi niteliğinde kayıtlıdır. Tapunun davalı köyün de taraf olduğu kadastro mahkemesindeki dava sonucu tesis ve tescil edildiği, mera tahsis çalışmaları sırasında mera kaynakları arasına alınarak tahsis edildiği anlaşılmaktadır.
    4342 sayıl Mera Kanununun 9. maddesine 4916 sayılı yasanın 27. maddesi ile eklenen 7. fıkra ile; “Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde bulunan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında veya Hazinenin özel mülkiyetindeki arazilerin mera, yaylak veya kışlak olarak tespit ve tahdit çalışmalarından önce Maliye Bakanlığından izin alınır” hükmü getirilmiştir. Görüldüğü üzere, bu nitelikteki bir yerin 4342 sayılı Mera Kanununun 5.maddesinden yararlanılarak mera kaynakları arasına alınması anılan yasa hükmü uyarınca tespit ve tahdit çalışmalarından önce Maliye Bakanlığından izin alınmasına bağlıdır.
    Somut uyuşmazlıkta, değinilen biçimde işlem yapılmadığından dava konusu yerin mera kaynakları arasına alınması olanaklı değildir.
    Öte yandan 4342 sayılı Mera Kanununun 9. maddesindeki “mahkeme kararıyla kesin hükme bağlanan orman tahdidi kesinleşen ve kadastrosu yapılan yerlerde mera, yaylak ve kışlakların kesinleşmiş sınırları esas alınır” hükmü gereğince de kesin hüküm olgusu bertaraf edilerek 455 sayılı parselin mera niteliğinde kabulüne ve bu niteliği ile mera kaynakları arasına alınmasına olanak yoktur.
    Yapılan bu saptamaya göre, davanın kabulü yerine yazılı bazı gerekçelerle reddi doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.