Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1100
Karar No: 2018/6517
Karar Tarihi: 12.12.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1100 Esas 2018/6517 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme davasında borçlu olan müvekkilinin borcunu davalıya ödediği ve bundan dolayı takibin iptal edilmesini talep etmiştir. Davalı ise ibranamenin geçersiz olduğunu ve çeki karşılıksız olmasından dolayı davanın reddedilmesini ve tazminatın alınmasını istemiştir. Mahkeme ilk kararında davayı reddetti fakat Yargıtay bozma kararı verdi. Yapılan ikinci duruşmada davanın kabul edilmesi ve mahkeme kararının bozulması gerektiği kararlaştırıldı. Detaylı kanun maddeleri belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2018/1100 E.  ,  2018/6517 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ
    YARGITAY KARARI
    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davalı vek. Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, ekonomik sıkıntı nedeniyle müvekkilinin borçlarını zamanında ödemediği için davalının icra takibine giriştiğini, takipten sonra müvekkilinin 30.11.2012 tarihli 28.406,00 TL bedelli çeki davalıya vererek borcunu kapattığını, davalının 30.11.2012 tarihi itibariyle müvekkili şirketi ibra ettiğini, buna rağmen davalının haksız olarak takibe devam ettiğini ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, iddiaya konu ibranamenin müvekkili şirketi bağlamayacağını, söz konusu ibranamenin dava dışı ... tarafından şirket adına imzalanmadığını, bir an için ibranamenin geçerli olduğu kabul edilecek olsa bile yapılan bu ibranın takibe konu olan borcu kapsamadığını, takibe konu olan alacağın çeke dayanmadığını, müvekkilinin davacıya verdiği hizmetin karşılığının davacı tarafından çoğu zaman çekle ödendiğini, davacı şirketin keşide ettiği 22.12.2012 vadeli 18.000,00 TL"lik ve 21.01.2013 vadeli 20.000 TL"lik çeklerin karşılıksız çıktığını belirterek davanın reddine ve %20 oranında tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, davacı borçlunun ... 21. İcra Müdürlüğü"nün 2012/7908 sayılı dosyasına konu borcu dışında başka borçlarının da bulunduğu, ibranamedeki beyanın duruşmada dinlenen davalı şirket temsilcisi tarafından kabul edilmediği, tüm borçların verilen çek ile ödenmiş kabul edilemeyeceği, davacı taraf ibranamenin aslını ibraz etmediğinden imza incelemesinin yapılamadığı, bu durumda ibraname metnine itibar edilemeyeceği, her ne kadar davacı tarafından davalıya verilen 28.406,00 TL bedelli çek ödenmiş ise de, bu çekin takip konusu borç için verildiği konusunun sabit olmadığı gerekçeleriyle sübut bulunmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiş olup Dairemizin 09.05.2016 tarih, 2015/16789 E. - 2016/8468 K. sayılı ilamı ile " Davacı, çekle ödeme iddiasına dayanmış, davalı ise iddiaya konu çekin takip konusu alacakla ilgili olmadığını savunmuştur. Oysa dosyaya sunulan ve davalı tarafından düzenlenen 30.11.2012 tarihli tahsilat makbuzu iddia konusu çeke ilişkin olup, davacı şirket adına düzenlenmiştir. Yine dosyada bir örneği bulunan ve davalı şirketin yetkili temsilcisi olduğu anlaşılan dava dışı ... imzalı ibraname içeriğinden çekin aslının elden alındığı ve işbu çekle beraber 30.11.2012 tarihi itibariyle geriye dönük hiçbir alacağın kalmadığına dair ibraname verildiği anlaşılmaktadır. İbranamedeki imza inkar edilmediği gibi gerek cevap dilekçesinde gerekse davalı vekilinin 10.10.2014 tarihli beyan dilekçesinde ibranamenin kapsamına itiraz edilmemiş, sadece ibranamede şirket kaşesi bulunmadığından şirketi bağlamayacağı yönünde savunmalar ileri sürülmüştür. Her ne kadar davalı şirket yetkilisi ... 09.02.2015 tarihli duruşmadaki beyanlarında ibraname metninin bir kısmının sonradan yazıldığını belirtmiş ise de, davalı vekilinin önceki savunmalarında bu konuda bir savunmaya yer verilmediğinden anılan beyanların hükme gerekçe yapılması savunmanın genişletilmesi yasağı karşısında davalı tarafın açık muvafakatının bulunmaması nedeniyle isabetli görülmemiştir. İddiaya konu edilen çekin de ödenmiş olduğu ve dava konusu borcun ödeme nedeniyle sona erdiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, Yargıtay bozma ilamına uyulmuş olmakla davacı yararına usuli kazanılmş hak oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-Davacı-borçlu, davalı-alacaklı tarafından aleyhine yapılan ... 21. İcra Müdürlüğünün 2012/7906 ve 2012/7908 Esas sayılı iki adet takipten dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davacı vekili, dava devam ederken ... 21. İcra Müdürlüğünün 2012/7906 Esas sayılı takibi ile ilgili 17.09.2014 tarihli celsedeki beyanı ile feragat etmiştir. Dairemizin bozma kararında konu edilen ve kabul kararı verilmesi bildirilen takip ... 21. İcra Müdürlüğü 2012/7908 Esas sayılı dosyasıdır. Mahkemece bozma kararına uyulduğu için davacı lehine kazanılmış hak oluşmuştur. Ancak mahkemece hüküm HMK"nın 297 vd. maddelerine uygun olarak kurulmamıştır. Mahkemece davacının her bir talebi hakkında ve hükmün icrasında herhangi bir tereddüde yol açmayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte belirtildiği üzere davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtildiği üzere hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 12/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi