Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/3229 Esas 2019/5140 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3229
Karar No: 2019/5140
Karar Tarihi: 05.12.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/3229 Esas 2019/5140 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı kooperatif üyesi, ihraç kararına ilişkin olarak yapılan ihtarların usulüne uygun olmadığını ve kararın gerekçe yapılan maliyet bedellerinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek davayı açmıştır. İlk derece mahkemesi, üç aylık dava açma süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermiştir. Davacı vekili, istinaf başvurusunda bulunmuştur, ancak Bölge Adliye Mahkemesi, hak düşürücü sürenin uyuşmazlığın esası ile ilgili olduğunu belirterek istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir. Davacı vekili, bu kararı temyiz etmiştir, ancak Yargıtay, temyiz itirazlarını reddetmiştir. Kanun maddeleri olarak ise HMK'nın 353/b-2 maddesi üzerinde durulmuştur.

23. Hukuk Dairesi 2019/3229 E. , 2019/5140 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kooperatif ortaklığında ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, kooperatif üyeliğinden ihraç kararına ilişkin yapılan ihtarların usulüne uygun olmadığını, ayrıca ihraç kararına gerekçe yapılan bağımsız bölümlerin kesin maliyet bedellerine ilişkin kararların da yasaya ve usule aykırı olduğunu ileri sürerek ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili , davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince üç aylık dava açma süresinin geçtiği, hak düşürücü süre olduğundan re’sen dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle davanın usulden reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi"nce hak düşürücü sürenin uyuşmazlığın esası ile ilgili olduğu belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Hak düşürücü sürenin uyuşmazlığın esası ile ilgili olduğuna yönelik Bölge Adliye Mahkemesi"nin gerekçesine göre, ilk derece mahkemesince davanın usulden reddine dair verilen kararın HMK"nın 353/b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak ""davanın reddine"" şeklinde yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru olmamış ise de, bu durum, temyiz incelemesi açısından sonuca etkili olmadığından söz konusu eksikliğe değinilmekle yetinilmiştir.
Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz onama harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 05.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.