16. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/12322 Karar No: 2014/13564 Karar Tarihi: 20.11.2014
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/12322 Esas 2014/13564 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2014/12322 E. , 2014/13564 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ÜMRANİYE 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/10/2012 NUMARASI : 2012/1020-2012/1216
Taraflar arasında görülen Dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 255 ada 11 parsel sayılı 207,54 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve A... A.."ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı A.. A.., beyanlar hanesinde kimlik bilgilerinin yanlış yazıldığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 255 ada, 11 parselin muhdesat bilgileri kısmında beyan olarak yer alan "R.. evladı A.. Arkın" ibaresinin "R.. oğlu A.. A.." olarak tashihine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydındaki zilyetlik şerhinde kimlik bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin olup bu tür davalar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 382/2-ç-l maddesi kapsamında olmakla mahkemenin bu yöndeki kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak dava gayrimenkule ilişkin olup malik olan Hazineye karşı ispat yükümlülüğü bulunan ve özen gösterilmediğinde mülkiyet değişikliği sonucunu doğurabilecek olan bu tür davalarda mahiyeti gereğince tahkikat yapılmadan karar verilmesi mümkün olmadığı gibi somut olayda da olduğu üzere tahkikat sonucu gelen yazı cevaplarının duruşma açılarak taraflara okunup diyecekleri sorulmadan karar verilmesi de mümkün değildir. Hukuk Genel Kurulunun 26.06.2013 tarih, 2013/18-18 Esas, 2013/891 Karar sayılı kararında da benzer şekilde “kişi özgürlükleri bakımından ağır sonuçlar doğuran, kişi için yeni bir hukuki statü doğuran” hukuki işlemlerde duruşma açılmadan evrak üzerinde karar verilmesinin isabetsizliğine değinilmiştir. Bu nedenlerle davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 320/1. maddesi kapsamında kabul edilip duruşma açılmaksızın karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.