Esas No: 2018/4435
Karar No: 2021/1620
Karar Tarihi: 30.03.2021
Danıştay 3. Daire 2018/4435 Esas 2021/1620 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/4435
Karar No : 2021/1620
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Gıda Maddeleri Orman Ürünleri İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2011 yılında tutulması mecburi olan defterleri tutmadığı ve sermayesinin bir kısmına iştirak ettiği ... Turizm Anonim Şirketine ödünç para vermek suretiyle finansman hizmeti sunmasına rağmen faiz hesaplamadığı yolunda tespitler içeren vergi inceleme raporu uyarınca önceki yıldan devreden indirilecek katma değer vergisinin bulunmadığı da gözetilerek yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2011 yılının Ocak ila Aralık dönemleri için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması ile söz konusu vergi inceleme raporunun iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı tarafından ibraz edilen excel bilgisayar programı formatındaki defter ve muhasebe kayıtlarının, hangi veri ortamında üretildiği, dayanakları ve güvenilirliğinin ne şekilde sağlandığının belirsiz olduğu ve bu haliyle 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29 ve 34. maddelerinde öngörülen türden yasal defterlere yapılmış kayıtlar olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, indirim konusu yapılan katma değer vergisine ilişkin alış faturaları ve benzeri vesikaların tutmakla yükümlü olunan yasal defterlere kaydedilmediği, davacı şirket temsilcisince, iştirake yapılan ödemelerin sermaye avansı niteliği taşıdığı belirtilmesine karşın borç verme işleminin 2011 yılının Ocak ayından 2012 yılının Temmuz ayına kadar devam ettiği, ödemelerin sermaye güçlendirme amacına yönelik olarak toplu yapılmayarak her ayın 22 ve 24. günlerinde gerçekleştirildiği, iştirakın sermayesinin güçlendirilmesi yönünde herhangi bir sermaye artışı kararı alınmadığı, iştiraklere sermaye taahhüdü hesabının da kullanılmadığı, davacı şirketin, "232-İştiraklardan Alacaklar" hesabında takip ettiği tutarların finansman desteği olmadığını hukuken geçerli ispat vasıtalarıyla ispat edemediği, öte yandan dava konusu tarhiyatın önceki yıldan devreden indirilebilecek katma değer vergisi yönünden bağlı olduğu 2010 yılının Ocak ila Aralık dönemleri için yapılan katma değer vergisi tarhiyatına karşı açılan davanın Mahkemelerinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedildiği, vergi inceleme raporunun kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem niteliği taşıdığı ve sonraki yıla devreden indirilebilecek katma değer vergisini etkilediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu tarhiyatın önceki yıldan devreden indirilecek katma değer vergisi yönünden bağlı olduğu 2010 yılının Ocak ila Aralık dönemleri için yapılan tarhiyata karşı açılan davayı sonuçlandıran .... Vergi Mahkemesinin … tarih E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf isteminin kabul edildiği Dairelerinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararında; vergi inceleme elemanınca, davacının sunduğu ve tutanağın … nolu ekinde yer aldığı belirtilen digital (CD) ortamındaki (Excel verileri olarak) 2010 yılı yevmiye defteri ve kebir defteri kayıtlarına ilişkin olarak vergi inceleme raporunda, söz konusu excel ortamındaki kayıtların olması gereken yevmiye ve kebir maddeleri kayıtları niteliğini taşıdıkları, bu kayıtların tarih, fiş sıra no, yevmiye no, hesap kodu, hesap ismi, açıklama, borç, alacak, borç bakiye, alacak bakiye gibi normal bir yevmiye/kebir kaydının barındırması gereken unsurları taşıdığı, bu kayıtlardan hesapların nereden geldiğinin ve hangi hesabın hangi hesapla ilgili olduğunun bilindiği, kayıtlarından mükellefin ve ilişkili mükelleflerin hesap durumunun kontrol edilebildiği, kayıtlarda dayanağını teşkil eden belge bilgilerine ve her bir fatura bilgisine yer verildiğinin tespit edildiği, anılan saptamalar ile dosya içeriğindeki diğer bilgi belgeler ve davacı tarafından sunulan ilgili dönem defter kayıtlarında yer alan kayıtlardan, yasal defterlerin tutulmadığı ve tamamen boş olduğu sonucuna varılamayacağı, kurallarına uygun olmasa da muhasebe usulüne uygun olarak bilgisayar ortamında tutulan kayıtların toplulaştırılmış olarak yevmiye defterine, kasa hesap kayıtlarının ise usulüne uygun olarak kebir defterine intikal ettirildiği, kayıt düzenine ve muhasebe standartlarına aykırılıklara ilişkin cezaların 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda düzenlendiği, muhasebe kurallarına aykırılık nedeniyle tüm katma değer vergisi indirimlerinin reddinin, indirim hakkını tanıyan yasal düzenlemelere aykırılık oluşturacağı, onaylı ve ibraz edilen fiziki defter kayıtlar usulüne uygun olmasa da davacı tarafından verilen bilgiler ve sunulan bilgisayar kayıtları yardımıyla davacı şirket işlemlerinin ve fatura bilgilerinin inceleme elemanınca tespit edildiği ve alış faturalarına konu katma değer vergisi tutarlarının gerçekte yüklenilmemiş olduğu yolunda olumsuz bir eleştirinin de getirilmediği gerekçesiyle tarhiyatın kaldırıldığı, dolayısıyla tarhiyatın uyuşmazlık konusu yıl için tutulması mecburi olan defterlerin tutulmasından kaynaklanan kısmında da hukuka uygunluk bulunmadığı, öte yandan, ilişkili firmaya davacı şirket tarafından aktarılan tutarların firmanın sermayesinin güçlendirilmesi maksadıyla yapılmamış olduğunun somut olarak ortaya konulamadığı, vergi inceleme raporunun da iptali gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra cezalı vergi kaldırılmış, tarhiyatın dayanağı olan vergi inceleme raporu ise iptal edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Esasa etkili iddia ve itirazların karşılanmadığı, ibraz edilen bilgi, belge ve delillerin değerlendirilmediği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ :
Temyiz isteminin kısmen kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının; tarhiyatın faiz gelirinden kaynaklanan kısmı ile tarhiyatın dayanağı olan vergi inceleme raporunun iptali istemine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği, kararın diğer hüküm fıkralarına yöneltilen temyiz isteminin ise reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davacı adına düzenlenen vergi inceleme raporunda, ibraz edilen tasdikli yevmiye defterine ilişkin olarak 1000 tek sayfa bastırıldığı, ilk 359 sayfasının dolu olduğu ve … yevmiye maddesinin bulunduğu, kapanış tasdiklerinin bulunmadığı, "191- İndirilecek katma değer vergisi", "391- Hesaplanan katma değer vergisi", "100-Kasa", "102-Banka", "120-Alıcılar" gibi hesapların gün içinde yapılan borçlu ve alacaklı işlemleri ayrıntılı olarak yazılmayıp borçlu kayıtlarla alacaklı kayıtların borçlu ve alacaklı kısımlara gün içindeki işlemlerin toplanarak toplu halde defterlere yansıtıldığı, tekdüzen hesap planındaki hesap kodları açısından sırayla hesapların toplamlarının yazdırıldığı karşılıklı işlemlerin bu açıdan tespit edilemediği, tasdikli kebir defterine ilişkin olarak, 1000 tek sayfa bastırıldığı, kasa bakiye hesapları değerlendirildiğinde, 01/01/2011 tarihinde 11.318,02-TL ile açıldığı, açıklama kısmı boş olan 20.612,18-TL alacak kaydı yapıldıktan sonra borç bakiyenin azalması gerekirken aksine artarak 187.099,58-TL olduğu, aynı sayfada 208.364,28-TL borç bakiye bilgisi kayıtlı iken bakiyeyi azaltacak bir işlem olmamasına rağmen 4.091,74-TL'ye düştüğü, sondaj usulü yapılan kontrollerde 65 numaralı sayfada borç bakiye 27.035,82-TL iken bakiyeyi artırması gereken işlem yokken 543.638,50-TL'ye yükseldiği, borç bakiyesinin 146. sayfaya kadar devam ettiği, defterin tasdikli 1000. sayfasının son satırında 27/10/2011 tarihli 248,65-TL tutarında kasa alacak kaydının olduğu, kasa hesabı kontrolünde açıklama kısmı boş olan kayıtların yer aldığı, tasdikli envanter defterine ilişkin olarak 150 tek sayfa bastırıldığı, muhasebe işlemleriyle ilgili ilk 30 sayfa dışında başkaca bir kaydın bulunmadığı, genel dönem başı ve dönem sonu nizam bilgilerinin kayıtlarının bulunduğu, dönem başı ve dönem sonu emtia, stok bilgilerinin kaydedilmediği, şirket yetkilisince defter kayıtlarına ilişkin olarak, şirketin Bursa'da faaliyet gösterdiği, ticari defterlerin şirket bünyesinde çalışan ön muhasebe elemanları tarafından tutulduğu, büyük cirolara sahip oldukları, ticaretini yaptıkları ürün gruplarının (bisküvi, çikolata, şeker gibi bakkallarda, marketlerde satılan her türlü gıda maddeleri) yüzlerce çeşit ve işlem sayılarının çok fazla olduğu, muhasebe kayıtlarının bilgisayarda muhasebe programında günü gününe takip edildiği, her bir işlem için açıklayıcı muhasebe fişlerinin hazırlandığı, 2010 ve 2011 yılındaki muhasebe işlemlerini doğrudan elektronik altyapı sayesinde muhasebe programına entegre kaydedilerek yasal defterlere aktarıldığı, şirketin bütün işlerinin yer aldığı kayıtların CD içerisindeki excel dosyalarında yer alan kayıtlar ve her bir işlem için düzenlenmiş detay muhasebe fişlerinin mevcut bulunduğu, 2011 ve 2012 yıllarına ilişkin yevmiye defterindeki kayıtların CD içerisinde ibraz edilen esas kayıtlardaki bir bir hesabın günlük toplam tutarlarının yazdırılmış hali olduğu, tasdikli defterlerdeki her bir yevmiye maddesindeki kayıtlı hesap ve tutarların her bir işlem için düzenlenmiş detay muhasebe fişleri için gün içerisindeki toplam tutarı ifade ettiği ve 366-367 yevmiye maddesinin yer aldığı, kebir defterinde alacak kayıtlarında negatif kayıtlar olmasının sebebinin bilgisayardan kaynaklanan teknik bir hata olduğu, alacak kısmında negatif kayıtların pozitif olarak değiştirilmesi durumunda bu durumun çözüleceği, vergi inceleme elemanınca sözü edilen bu excel kayıtlarına ilişkin olarak, excel formatında sunulan yevmiye defterlerinin olması gereken yevmiye defteri formatında olmadığının saptanması üzerine mükellefin ilgili dönemde tutmakla yükümlü olduğu defterlerini tutmadığı sonucuna varıldığı, öte yandan, excel ortamında sunulan kebir kayıtlarında ... Turizm Anonim Şirketi firmasına ilişkin "232-İştiraklardan Alacaklar" hesabının incelenmesinden herhangi bir tahsilat yapılmadan borçlu çalıştırılmak suretiyle "102-Bankalar" hesabı kullanılarak borç verildiği ve 2012 yılı sonuna kadar tahsilat yapılmadığı, şirket yetkilisince iştiraka gönderilen bu paraların sermaye avansı niteliğini taşıdığı, diğer hissedarın ödenmemiş sermaye borcu bulunduğu için sermaye artırımının gerçekleşmediğinin beyan edildiği, davacının 2013 yılı hesap işlemlerinin incelenmesi amacıyla düzenlenen vergi inceleme raporunda yer alan yetkili ifadesinde, iştiraktan olan 1.020.031,12-TL'lik alacağın "232-İştiraklardan alacak" hesabı içerisinde yer aldığı, bu alacağın bir kısmının 2013 yılının Aralık ayında tahsil edildiğinin ifade edildiği tespitleri üzerine davacı şirket tarafından iştiraka finansman hizmeti verildiği yönündeki değerlendirme sonucu dava konusu tarhiyatın yapıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; aynı Kanun'un 34. maddesinin 1. fıkrasında da yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar yasal defterlere kaydedilmek koşuluyla indirilebileceği kuralına yer verilmiştir.
Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 171. maddesinde, vergi uygulaması bakımından yasal defterlerin mükellefin vergi ile ilgili; servet, sermaye ve hesap durumunu, faaliyet ve hesap neticelerini tespit etmek, muamelelerini belli etme maksatlarını sağlayacak şekilde tutulacağı, 182. maddesinde bilanço esasında tutulacak defterlerin, yevmiye defteri, defterikebir ve envanter defteri olduğu, aynı Kanun'un "Kayıt Nizamı" başlıklı 9. bölümünde ise defterlere yapılacak kayıtlara yönelik olarak Türkçe tutma ve Türk parası kullanma zorunluluğu, yanlış kayıtların düzeltilmesi, boş satır bırakılamayacağı, sayfaların yok edilemeyeceği, kayıt zamanı başlıkları altında çeşitli hükümlere yer verilmiş olup, mükerrer 242. maddeye 4731 sayılı Kanunla eklenen 2. fıkrada, elektronik defter, elektronik belge ve elektronik kayıt tanımlarının yapılarak bu kanunda ve diğer vergi kanunlarında defter, kayıt ve belgelere ilişkin olarak yer alan hükümlerin elektronik defter, kayıt ve belgeler için de geçerli olduğu, Maliye Bakanlığının elektronik defter, belge ve kayıtlar için diğer defter, belge ve kayıtlara ilişkin usul ve esaslardan farklı usul ve esaslar belirlemeye yetkili kılındığı, Maliye Bakanlığının, elektronik defter, belge ve kayıtların oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafaza ve ibrazı ile defter ve belgelerin elektronik ortamda tutulması ve düzenlenmesi uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye, elektronik ortamda tutulmasına ve düzenlenmesine izin verilen defter ve belgelerde yer alması gereken bilgileri internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında Maliye Bakanlığına aktarma zorunluluğu getirmeye ve bu aktarımda uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etme yetkisinin tanındığı, Maliye Bakanlığına verilen bu yetkiye dayanılarak 11/07/2006 tarih ve 26225 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 361 sayılı Vergi Usul Kanunu'nu Genel Tebliği'nde elektronik defter ve belge uygulamasından, kendilerine izin verilen mükelleflerin yararlanabileceği öngörülmüş ve bu iznin verilmesi, bilanço esasına göre defter tutanlardan, donanım, yazılım, personel ve diğer açılardan mükellefin elektronik ortamda tutulacak defter ve belge sistemine uygun görülmesine, uygulamaya, hazırlık dönemiyle başlanmasına ve bu dönemin, başarı ile geçilmesine bağlı kılınmış, anılan bu Tebliğ, 13 Aralık 2011 tarih ve 28141 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 1 sıra no'lu Elektronik Defter Genel Tebliğiyle yürürlükten kaldırılmış, söz konusu yeni Tebliğ'de de defterlerini elektronik ortamda oluşturmak, kaydetmek, muhafaza etmek isteyen mükellefler için gerekli olan şartlar belirtilerek "Diğer Hususlar" başlıklı 7. Bölümün (ı) bendinde ise Tebliğ'de belirtilen şartları yerine getiren mükelleflerden kendisine izin verilenlerin 01/01/2012 tarihinden itibaren elektronik defter tutmaya başlayabilecekleri düzenlenmiştir.
213 sayılı Kanunu'nun 3. maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, 134. maddesinde, vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu hükme bağlanmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin 1. fıkrasında ise, kurumların, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunmaları durumunda, kazancın tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı; alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemlerin her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirileceği hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmekte olup, yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda tutulması zorunlu olduğu belirtilen defterlere ilişkin olarak tutulan kayıtların güvenliğini sağlamak amacıyla yanlış kayıtların düzeltileceği, boş satır bırakılamayacağı, sayfaların yok edilemeyeceği, kayıt zamanı gibi başlıklar altında bazı şekil şartlarının getirildiği, anılan bu şekil şartlarının aynı zamanda yasal defterlerin 213 sayılı Kanun'un 171 maddesinde belirtilen maksatlara uygun olmasına hizmet ettiği neticesine varılmaktadır.
Bu durumda davacının tasdikli defterlerinin mevcut haliyle 213 sayılı Kanun'da tutulması gerekli defter niteliği taşımadığı açık olup, her ne kadar inceleme elemanınca davacının sunduğu excel kayıtlarına ilişkin değerlendirme yapılmış ise de Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 242. maddesine 4731 sayılı Yasa ile eklenen 2. fıkranın niteliği, olay tarihinde yürürlükte bulunan 361 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 1 sıra No'lu Elektronik Defter Genel Tebliğindeki düzenleme karşısında, davacının, elektronik belge düzenleme konusunda gerekli yasal izninin olmadığı, excel formatında sunulan ancak hangi veri ortamında üretildiği, dayanakları ve güvenilirliğinin ne şekilde sağlandığı belirsiz bu kayıtların Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre kanıt değeri taşımasına olanak bulunmadığından Vergi Dava Dairesi kararının; tarhiyatın, katma değer vergisi indirimlerinin reddinden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrası hukuka uygun düşmemiştir.
Dava konusu tarhiyatın, önceki yıldan devreden indirilecek katma değer vergisi yönünden bağlı olduğu 2010 yılının Ocak ila Aralık dönemleri için re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisini kaldıran .... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusunu kabul ederek mahkeme kararını kaldırdıktan sonra tarhiyatı kaldıran ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, tarhiyatın, katma değer vergisi indiriminden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrası Danıştay Üçüncü Dairesinin 30/03/2021 tarih ve E:2017/4641, K:2021/1618 sayılı kararıyla bozulduğundan ve bu karar uyarınca verilecek kararın sonucu dava konusu tarhiyatın ilgili kısmını etkileyeceğinden, temyiz istemine konu edilen kararın; tarhiyatın, önceki yıldan devreden indirilebilecek katma değer vergisinden kaynaklanan kısmının kaldırılmasına yönelik hüküm fıkrasının sözü edilen bozma kararı üzerine verilecek karar sonucuna göre yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
Davacı şirket tarafından sermayesine iştirak edilen ... Turizm Anonim Şirketine 2011 yılının Ocak ayından 2012 yılının Temmuz ayına kadar her ayın 22 ile 24. günlerinde belirli miktarlarda ödeme yapıldığı, anılan bu tutarların iştirak bünyesinde kaldığının inceleme elemanı tarafından excel kayıtlarından anlaşıldığı, 2013 yılına ilişkin hesap ve işlemlerine ilişkin düzenlenen vergi inceleme raporu içeriğinde davacı şirket yetkilisinin, geçmişte yapılan ödemeler nedeniyle iştirakten alacaklı olduklarına yönelik beyanının yer aldığı dikkate alındığında, anılan ödemelerin ileride geri alınmak üzere borç olarak verildiği dolayısıyla yapılan ödemelerin finansman desteği sağlamaya yönelik olarak yapıldığı sonucuna varıldığından kararın; tarhiyatın, faiz gelirinden kaynaklanan kısmında da hukuka uyarlık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 30/03/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)- KARŞI OY:
Dava konusu tarhiyatın dayanağını oluşturan vergi inceleme raporunda, vergi inceleme elemanınca, davacı tarafından bilgisayar ortamında excel programı formatında sunulan defterlerin, tutulması zorunlu bulunan defterlerin tabi olduğu formata uygun olmadığı yönünde değerlendirme yapıldığı göz önüne alındığında, davacının ilgili dönemde tutmakla yükümlü olunan defterleri tutmadığı sonucuna varılarak katma değer vergisi indirimlerinin reddinde hukuka aykırılık görülmediğinden kararın; tarhiyatın, katma değer vergisi indirimlerinin reddinden kaynaklanan kısmına yöneltilen temyiz isteminin kabulü gerektiği oyuyla Karara bu gerekçeyle katılmıyorum.
(XX)-KARŞI OY:
Davacı tarafından inceleme esnasında ibraz edilen CD içerisindeki excel programı formatında düzenlenen kayıtların olması gereken yevmiye ve kebir maddeleri kayıtları niteliğini taşıdığı, bu kayıtlardan hesapların nereden geldiğinin ve hangi hesabın hangi hesapla ilgili olduğunun ve birbirleriyle ilişkilerinin bilinebildiği, mükellefin hesap durumunu, muamelelerini ve vergi ile ilgili faaliyetlerini ve hesap neticelerini tespit ve kontrole imkan sağladığı gibi mükellefin ve mükellefin hesap ve kayıtlarının yardımıyla üçüncü şahısların vergi karşısındaki durumunu hesap üzerinden kontrol etmeye ve incelemeye imkan verdiği bu bakımdan anılan kayıtların 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 171. maddesindeki maksatlara uygun olduğu değerlendirildiğinden Vergi Dava Dairesi kararının; tarhiyatın, katma değer vergisi indirimlerinin reddinden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen temyiz isteminin reddi gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyorum.
(XXX)-KARŞI OY:
Danıştay Üçüncü Dairesinin 30/03/2021 tarih ve E:2017/4641, K:2021/1618 sayılı kararının "XX-Karşı Oy"unda açıklanan gerekçe doğrultusunda Vergi Dava Dairesi kararının; tarhiyatın, önceki yıldan devreden indirilebilecek katma değer vergisinden kaynaklanan kısmının faiz gelirinden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği oyuyla karara bu yönden katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.