10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/9258 Karar No: 2015/13187 Karar Tarihi: 30.06.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/9258 Esas 2015/13187 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/9258 E. , 2015/13187 K.
"İçtihat Metni"
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalılardan ...vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1) Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. 5510 sayılı Kanunun 21’inci maddesinin dördüncü fıkrası üçüncü kişinin sorumluluğunu düzenlemekte olup; buna göre, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilebilecektir. İş kazası veya meslek hastalığına birlikte neden olan sorumluların işveren ve üçüncü kişi olması durumunda, yapılan harcama ve ödemeler yönünden ayrık bir durum söz konusu olmadığından, toplam kusurlarına düşen ödemelerden mütelselsilen sorumluluklarına hükmedilir. İşveren sigortalı ya da hak sahiplerine bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değerinin tümünden ancak sigortalı ya da hak sahiplerinin işverenden isteyebileceği miktarla sınırlı olmak üzere, üçüncü kişi ise böyle bir sınırlama olmaksızın ilk peşin sermaye değerinin yarısından sorumludur. Bu durumda, işveren sigortalı ya da hak sahibinin işverenden isteyebileceği gerçek zararı aşmayan ilk peşin sermaye değerinin müteselsil sorumluların toplam kusuruna düşeninden sorumludur. Üçüncü kişinin ise ilk peşin sermaye değerinin yarısının müteselsil sorumluların toplam kusuruna düşen tutarından sorumlu olması gerekecektir. Somut olayda ise davanın teselsül esasına dayalı olarak açıldığı gözetilmeksizin, davalılardan ... peşin değerli gelirin yarısının % 100 kusur karşılığı olan 55.738 TL ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı gözetilmeksizin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. Davalı işveren yönünden ise; 5510 sayılı Yasanın 23. maddesinde; “ Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca ödenir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, Kurumca yapılan ve ileride yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile gelir bağlanırsa bu gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri tutarı, 21 inci maddenin birinci fıkrasında yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir.” hükmü uyarınca maddenin açık hükmü karşısında; gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunluluğu bulunmamakla birlikte, davalıların % 100 kusurlu olması karşısında gerçek zarar hesabı yapılmasının sonuca etkili olmadığının davalı işverenin 114.476,71 TL"nin % 100 kusur karşılığından sorumlu olduğunun ileride açılacak ek dava gözetilmesi mümkün bulunduğundan bu husus bozma sebebi sayılmamıştır. Ne var ki bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. S O N U Ç : Hükmün 1. paragrafında yazılı "(..."nun 20.902.25 TL"den sorumlu tutulmasına" sözcüklerinin silinerek hüküm fıkrasından çıkartılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan ..."na iadesine, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.