
Esas No: 2016/12618
Karar No: 2016/14928
Karar Tarihi: 26.05.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/12618 Esas 2016/14928 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve borçlu ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de,
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte, keşideci şirket ile avalist ..., iflasın ertelenmesi davası kapsamında verilen tedbir kararı uyarınca takibin durdurularak hacizlerin kaldırılmasını ve adreslerinin ... olması nedeniyle ... İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece, borçlu şirket yönünden takibin durudurlmasına ve 08.05.2015 tarihli tedbir kararından sonra konulan hacizlerin kaldırılmasına, borçlu ... yönünden ise yetki itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir.
İİK"nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK"nun 447/2. maddesi atfıyla aynı Kanun"un yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı yer icra dairesi de yetkilidir.
Buna göre, bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK. 6. md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde (6102 Sayılı TTK"nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak tanzim yeri kabul edilir) (HMK. 10. md.) ve ayrıca İİK"nun 50/1. maddesi uyarınca bononun tanzim edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde ise; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır" düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir.
Somut olayda, takibe konu bono tacirler arasında düzenlenmiş olup İstanbul icra dairelerinin yetkili olduğuna dair yetki sözleşmesi yapılmış ise de, avalist borçlu ... tacir olmadığından HMK.nun 17. maddesi uyarınca yapılan yetki sözleşmesi kendisini bağlamaz. Ancak bono üzerinde keşide yeri bulunmadığı, keşidecinin ad ve soyadının yanındaki yerin ... olduğu belirtilmiştir. Bu durumda alacaklının icra takibini başlattığı İstanbul, bononun tanzim yeri olduğuna göre yetkilidir.
O halde mahkemece borçlu ..."nın yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
2- Borçlu ..."nın temyiz itirazlarına gelince,
.... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2015/408 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan iflasın ertelenmesi davası kapsamında 08.05.2015 tarihinde alınan ihtiyati tedbir kararında borçlu şirket hakkında " İİK.179. maddesi uyarınca borçlu şirket borçlarına kefil olanlar yönünden varsa devam eden takipler ile İİK.206. maddesinin 1.sırasında yazılı olan alacaklar ve taşınır, taşınmaz ve ticari işletme rehni temin edilmiş alacaklar nedeni ile rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip ile ilgili İİK.179/b maddesinin 2. Fıkrasında belirtilen istisnai durum dışında borçlu şirket hakkında yapılmış yada yapılacak icra takipleri ile ihtiyati haciz ve tedbir uygulamalarının İİK"nun 179/a maddesi uyarınca tedbiren durdurulmasına" karar verilmiş olup, şikayete konu kambiyo takibi ise 12.05.2015 tarihinde başlatılmıştır.
O halde mahkemece, borçlunun, tedbir kararı nedeniyle takibin durdurulması ve hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle yetki itirazının kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (1). bentte yazılı nedenlerle, borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda (2). bentte yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.