22. Hukuk Dairesi 2017/19819 E. , 2019/2523 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin ... Dokuma A.Ş."de 18.06.2011 tarihinde çalışmaya başladığını ve 12.10.2012 tarihine kadar çalıştığını, aynı tarihte aynı şahıslara ait ... Gıda A.Ş. İle istihdamı zorunlu personel sözleşmesi imzalayarak aylık brüt 3.631,79 TL ve net 2.600,00 TL ücret ile çalışmaya başladığını, davacının ... Gıda A.Ş."de Ziraat Mühendisi olarak çalışmaya başladıktan sonra, işverenin sözleşmede belirlenen miktarın çok altında olan asgari ücreti davacıya ödediğini ve davacının bu sebeple işten ayrıldığını ileri sürerek kıdem tazminatı ile birkısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının istifa etmek suretiyle iş sözleşmesini feshettiğini, işyerinde üçlü vardiya şeklinde çalışma olduğunu, bu sebeple davacının fazla çalışma dahil diğer talep konusus alacaklara hak kazanamadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflara arasında, davacının fazla mesai yapıp yapmadığı ve hafta tatilinde çalışıp çalışmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Aynı ilkeler, hafta tatili çalışması için de geçerlidir
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının haftanın 6 günü 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığı, 1.5 saat ara dinlenme kullandığı, tüm hafta tatillerinde de aynı şekilde çalışmaya devam ettiği kabul edilerek fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacağı hesaplanmıştır. Davacı ve davalı tanık beyanlarından işyerinde 15.00-23.00, akşam 23.00-07.00 ve 07.00-15.00 saatleri arasında 3 vardiyalı çalışma sisteminin bulunduğu anlaşılmaktadır. Kural olarak 3 vardiyalı çalışılan işyerlerinde fazla çalışma olmaz. Ancak davacı tanıkları iplik bölümünde çalışan işçilerden farklı olarak numune kontrolü işinde çalışan davacının gündüz vardiyası diye tanımlanan başkaca bir vardiyada çalışmasının olduğunu beyan etmişlerdir. Buna göre, bu vardiyanın 08.00"de başladığı yönünde ihtilaf yok ise de, vardiyanın bitiş saati konusundaki tanık beyanları çelişkilidir. Mahkemece, tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeden davacının haftanın 6 günü 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığının kabulü ile fazla mesai alacağına hükmedilmesi hatalıdır.
Ayrıca mahkemece, davacının tüm hafta tatili günlerinde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak davacı tanıklarından ...Haziran-Eylül ayı arasındaki dönemin pamuk sezonu olduğunu, bu dönemde hafta tatillerinde çalışıldığını; ancak pamuk sezonu dışında hafta tatillerini kullandıklarını yani çalışmadıklarını beyan etmiştir. Yapılan işin niteliği, tanık anlatımı ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirilerek, davacının yalnızca pamuk sezonu olarak belirlenen Haziran-Eylül ayları arasındaki çalışma döneminde hafta tatilinde çalışma yaptığı, yılın geri kalan bölümünde hafta tatili çalışması olmadığı değerlendirilmek suretiyle hafta tatili alacağının hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de, iş sözleşmesi davacının haklı nedenle feshi ile sona ermesine rağmen, gerekçede işveren feshi ile sona erdiğinin kabul edilmesi suretiyle davacının ihbar tazminatına da hak kazandığının belirtilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.