3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/9353 Karar No: 2019/1259 Karar Tarihi: 28.01.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/9353 Esas 2019/1259 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir sanığın kasten yaralama suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, denetim süresi içinde işlediği kasıtlı suç nedeniyle yeniden yargılanması gerektiğini ama hükmün aynen açıklanması gerektiği gözetilmeden usulüne uygun olmayan bir şekilde hüküm verildiğini belirtmiştir. Sanığın eşi olan mağdura karşı yaralama eyleminde silah olarak ev eşyaları kullandığını belirledikleri için sanığın ek savunma hakkı verilmesi gerektiğini ve cezasında mağdurun eşi olduğu için TCK’nin 86/3-a maddesi uyarınca artırım yapılan paragrafında, TCK’nin 86/3-e maddesinin de gösterilmemesi hatası yapıldığını belirtmiştir. Anayasa Mahkemesinin bazı TCK maddelerini iptal ettiği için sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5271 sayılı CMK'nin 231/11. maddesi, 226. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 6/1-f, 86/2 ve 86/3-a maddeleri.
3. Ceza Dairesi 2018/9353 E. , 2019/1259 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanık hakkında kasten yaralama suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinden sonra, denetim süresi içinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı mahkum olması üzerine, dosyayı ele alan mahkemece öncelikle duruşma açılıp sanığın usulüne uygun davetiye ile duruşmaya çağrılarak, sonucuna göre sanık hakkında yeniden yapılacak değerlendirme sonucu 5271 sayılı CMK"nin 231/11. maddesine uygun olarak hükmün aynen açıklanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde duruşma açılmaksızın ve davetiye ile çağrılmaksızın tensiple dosya üzerinden hüküm verilmesi suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması, 2) Sanığın eşi olan mağdura karşı yaralama eylemini 5237 sayılı TCK"nin 6/1-f maddesi uyarınca silahtan sayılan ev eşyaları ile işlediğinin anlaşılması karşısında, sanığa 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesi uyarınca 5237 sayılı TCK"nin 86/3-e maddesinin uygulanması ihtimaline binaen ek savunma hakkı verilerek, TCK’nin 86/2. maddesi uyarınca verilen temel cezasının birden fazla ağırlaştırıcı nedenin (TCK"nin 86/3-a, 86/3-e maddeleri) birarada bulunması nedeniyle alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmemesi ve sanığın cezasında mağdurun eşi olması nedeniyle TCK’nin 86/3-a maddesi uyarınca artırım yapılan paragrafında, TCK’nin 86/3-e maddesinin de gösterilmemesi, 3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ceza miktarı açısından CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 28.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.