1. Hukuk Dairesi 2016/16313 E. , 2020/1375 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan ...’nun 18 parsel sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalı oğlu ve gelinine satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile veraset ilamındaki payları oranında mirasçılar adlarına tescili isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacının talebinin terekeye iadeye ilişkin olduğu ancak davacı haricinde başka mirasçıların da bulunduğu, kesin süreye rağmen taraf teşkilinin sağlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Miras bırakan ...’nun 10.10.1997 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı eşi Naile ve davalı oğlu ... ile dava dışı çocuklar...,...,...,...,...,...,...,...ve ...’nin kaldıkları kayden sabittir.
Hemen belirtilmelidir ki, dava terekeye iade talepli açılmış olup, miras bırakan ...’nun ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir.
Mahkemece, bu husus göz önünde bulundurularak taraf teşkilini sağlamak üzere davacı tarafa süre verilmiş, davacı tarafından bildirilen mirasçılara davetiye çıkartılmış, mirasçılardan ...,...,... ve... davacı yanında davaya katılmak istediklerini belirtmişler, mirasçı Bülent davaya katılmak istemediğini belirtmiş, Dudugül ve...ise usulüne uygun tebligata rağmen duruşmaya gelmemiş ve beyanda bulunmamışlardır. Taraf teşkilinin sağlanamaması nedeniyle, mahkemece bu kez davacıya mirasçıları davaya dahil etmek üzere iki haftalık kesin süre verilerek eksikliğin giderilmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağı hususu ihtar edilmiş, ihtarata rağmen eksiklik giderilmediğinden davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere, miras ortaklığını düzenleyen TMK"nın 640.maddesinde; "Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.
Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.
Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir. Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır." hükmü düzenlenmiştir.
Hal böyle olunca, davada yer almayan mirasçıların tamamının davaya muvafakatları sağlanmadığından Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesi hükmü gereğince terekeye temsilci atanması için dava açmak üzere davacıya süre verilmesi ve atanacak tereke temsilcisi huzuruyla davaya devam edilmesi gerekirken davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.