Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1867
Karar No: 2019/3045

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/1867 Esas 2019/3045 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı taraf kadastro tespitine itiraz etmiştir. Davacı ise taşınmazın orman alanı olduğunu iddia ederek davalı adına yapılan kadastro tespitinin iptal edilip Hazine adına orman vasfında tescil edilmesini talep etmiştir. Mahkeme davalı lehine verdiği kararın gerekçesinde, kadastro tespitine itiraz davası olduğunu ve taşınmazın orman alanı olup olmadığının eski belgelerle belirlenmesi gerektiğini belirtmiştir. En eski tarihli hava fotoğrafı, memleket haritası ve amenajman planı ile bir orman mühendisi ve bir fen elemanız marifetiyle yapılacak keşifte, taşınmazın öncesinin orman olup olmadığı, tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanılamayacağı, cinsi ve yaşları belirlenmiş ağaçların ortaklık oranı gibi unsurların detaylı olarak incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: 3402 sayılı Kadastro Kanunu, 3116, 4785, 5658 sayılı kanunlar, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve
.......
35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi
20. Hukuk Dairesi         2019/1867 E.  ,  2019/3045 K.

    "İçtihat Metni"

    .......

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro çalışmaları sırasında 19.01.2016 tarihli askı cetvelinde ..... 1035,54 m2 yüzölçümlü taşınmaz bahçe niteliği ile davalı ... adına tespit edilmiştir.
    Davacı ... Yönetimi vekili taşınmazın evveliyatının orman sayılan yerlerden olduğunu beyanla davalı adına olan tespitin iptali ile orman vasfında Hazine adına tescilini talep ve dava etmiş, mahkemece yargılama sonunda davalı lehine zilyetlik koşullarının oluşmadığı ve taşınmazın evveliyatının orman olması nedeniyle zilyetlikle kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile ......kain 382 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptaline dosyada mevcut 21/04/2016 tarihli fen bilirkişisi .....raporu ve ekli krokisi doğrultusunda 1035,54 m2 yüzölçümüyle orman vasfı ile Hazine adına tesbit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davalı taşınmazın bulunduğu yörede 1987 yılında arazi kadastrosu çalışmaları, 2015 yılında 3402 sayılı Kanunun ek 5. maddesine göre orman kadastro çalışmaları yapılmış, 2016 yılında dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalı adına tespit edilmiş, askı ilan süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir.
    Dava kadastro tespitine itiraz davasıdır.
    Yörede orman kadastrosunun 3402 sayılı Kanunun Ek 5. maddesi atfıyla aynı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapıldığı anlaşıldığına göre, kesinleşmiş tahditten söz edilemeyeceğinden, davacı ... Yönetiminin orman iddiasının eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarının uygulanması suretiyle çözülmesi gerekir.
    Mahkemece, en eski tarihli hava fotoğrafı, memleket haritası ve amenejman planı ilgili yerlerden getirtilerek önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yapılacak keşifte en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafı ile amenajman planı çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve
    .......
    35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile
    iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planı fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ve hava fotoğraflarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafları ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumu çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurların tek tek sayı olarak tarif edildiği, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü, taşınmazın eylemli orman olup olmadığının, taşınmazdaki ağaçların kapalılık oluşturup oluşturmadığının detaylı olarak incelendiği yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, hava fotoğrafları ile memleket haritalarının çelişmesi halinde hava fotoğraflarına değer verileceği hususu gözetilmeli bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/05/2019 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi