12. Ceza Dairesi 2014/7196 E. , 2014/26336 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddi.
Davacılar vekilinin 31.05.2010 tarihli dilekçesi ile müvekkilleri davacıların murisi ...’in bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçla ilgili olarak kamu davasının düşürülmesine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece reddine ilişkin hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/386 Esas, 2010/135 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; davacıların murisi Ali Demir"in, kasten öldürme suçundan 19.01.2010-09.02.2010 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yargılama sonunda hakkında kamu davasının TCK’nın 64. maddesi gereğince düşmesine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 10.05.2010 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının murisin 10.02.2010 tarihinde ölümünden sonra 31.05.2010 tarihinde açıldığı, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 26.03.2002 gün ve 92/223 sayılı kararında belirtildiği üzere koruma tedbirleri nedeniyle dava açma hakkının kural olarak zarar görene ait olduğu, bu hakkın mirasçılara intikalinin ancak zarar görenin ölmeden önce dava açması veya dava açma iradesini açıkça beyan etmesi durumunda mirasçılara intikal edeceği, mirasçıların ancak bu şartlarda açılmış davaya devam edebilecekleri veya dava açabileceklerinin anlaşılması karşısında, tazminat davasının açıklanan bu nedenle reddi yerine davacı hakkındaki kamu davasının davacının (sanığın) ölümü nedeniyle düşmesine karar verildiği gerekçesiyle reddedilmesi sonucu itibariyle doğru kabul edilmekle,
Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasında uygulama maddesi gösterilmeyerek CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması, davanın tümüyle reddedilmesi karşısında, davalı hazine yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu konuda hüküm kurulmaması ve davanın tümüyle reddedilmesi karşısında, davalının yargılama giderlerinden sorumlu olamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 1. fıkrasında yer alan “reddine” ibaresinden önce gelmek üzere “5271 sayılı CMK’nın 223/7. maddesi gereğince” ibaresinin, hükmün 2. fıkrasının hükümden bütünüyle çıkartılarak yerine 2. fıkra olarak “Yapılan yargılama giderlerinin davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına.” ibaresinin ve hükme 3. fıkra olarak “Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesine göre karar tarihinde geçerli olan 2.640 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı hazineye verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.