5. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1795 Karar No: 2017/6629 Karar Tarihi: 23.02.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/1795 Esas 2017/6629 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2016/1795 E. , 2017/6629 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacılar ile davalı Müdürlüğü vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ... hakkındaki davanın husumetten reddine, aleyhine açılan davada davacılar yönünden davanın reddine, diğer davacılar bakımından davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı vekilince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki taşınmaza ekilebilir net ürün gelirine göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davalı temyizi yönünden ise; Yapılan incelemede; dava konusualanı inşaatı kapsamında davalı idarece kamulaştırılmasına karar verildiği, kamulaştırma evrakının tebliğine ilişkin olarak çıkartılan noter tebligatının bir kısım davacının murisi olan28.01.1976 tarihinde usulüne uygun olarak bizzat tebliğ edildiği, davacılar ile bir kısım davacının murisleri olan ve çıkartılan noter tebligatının ise aynı tarihte tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu itibarla;
a)Davalı idarece yapılan tebliğden itibaren 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 14. maddesinde yazılı 30 günlük hak düşürücü süre içinde bedel arttırım davası da açılmamış olduğundan bir kısım davacının murisi olanyönünden kamulaştırma işlemi kesinleşmiş olup, kamulaştırmasız el atmadan bahsedilemeyeceği gözetilerek davacılar , ... ve ..."ya murisleri olan geçen miras payları yönünden davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi, b)Tebligat kanununa göre tebligatın aynı konutta birlikte oturan kişiye yapılması gerektiği dikkate alınarak davacılar ile bir kısım davacının murisleri olan tebligatın yapıldığı tarih olan 28.01.1976 tarihindeile birlikte oturup oturmadıkları taraflardan delilleri sorulmak suretiyle vakıa olarak incelenerek kamulaştırma bedelinin ödenip ödenmediği de araştırılarak sonucuna göre tebligatın geçerli olduğunun kabulü halinde davacılar mirasçıları yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davalı vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davacıdan alınan temyiz ve temyiz edenlerden alınan temyize başvurma harçlarının irad kaydedilmesine, 23/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.