(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2013/9395 E. , 2013/10326 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, 06.06.2011 tarihli dilekçesiyle; tapuda davalı adına kayıtlı...Köyü 211 sayılı parselin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı iddiasıyla tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Davalı gerçek kişi vekili, 06.12.2011 tarihli cevap dilekçesi ile; davanın, 3402 sayılı Kanunun 12/3 maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığı, tapu siciline güvenerek iyiniyetle satın alındığı savunmasıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne ve tapu kaydının iptali ile orman olarak Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu içinde kaldığı savına dayalı taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi; daha sonra 1974 yılında yapılıp, kesinleşen 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 1988 yılında yapılıp 14.02.1988 tarihinde ilân edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon, orman kadastrosu yapılmamış yerlerin kadastrosu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması ile 24.12.2010 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 9. maddesi kapsamında yapılan vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında aplikasyon ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan yüzölçümü ve fennî hataların düzeltilmesi çalışması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine 19/11/2013 günü oy birliği ile karar verildi.