Esas No: 2020/3796
Karar No: 2021/1886
Karar Tarihi: 30.03.2021
Danıştay 8. Daire 2020/3796 Esas 2021/1886 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/3796
Karar No : 2021/1886
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... İletişim Hizmetleri A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Muğla ili, Fethiye ilçesi, ... Mah., ... Cad., ... Apt., No: ... adresinde bulunan ... ada, ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde elektronik haberleşme istasyonu tesis edilmek üzere davalı belediyeye yer seçim belgesi/izni verilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E: ... , K: ... sayılı karar ile; idarece davacının yer seçim belgesi talebi, Plânlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 62'nci maddesinde yer alan "..kat maliklerinin üçte ikisinin ve gerekmesi halinde uygulamadan etkilendiği ilgili idaresince belirlenen bağımsız bölüm maliklerinin muvafakati alınmak" ve "Fenni mesuliyet üstenilmek" şeklindeki şartları sağlamadığı gerekçesiyle reddedilmiş ise de, Güvenlik Sertifikası bulunan ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu İzmir Bölge Müdürlüğünün yazısıyla da antenlerinin baktığı yön itibarıyla güvenlik mesafesi içinde yaşam alanının bulunmadığı ve faaliyet göstermesinde Elektronik Haberleşme Kanunu ile Elektronik Haberleşme Cihazları Güvenlik Sertifikası Yönetmeliğine aykırı bir durum olmadığı belirtilen elektronik haberleşme istasyonu için davalı idarenin etki alanı belirleme/denetleme yetkisinin olmadığı gibi Kanun ve Yönetmelikte davalı idare için öngörülen yer seçim belgesi düzenleme yetkisinin kent ve yapı estetiği ile elektronik haberleşme hizmetlerinin gerekleri açısından değerlendirilerek kullanılması gerektiği, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının 88379 sayılı bazı belediye ve büyükşehir belediye başkanlıklarına gönderiği yer seçim belgesi konulu yazıda da yer seçim belgesi başvurularının Elektronik Haberleşme İstasyonlarına Yer Seçim Belgesinin Verilmesi ve Ücretlerinin Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik kapsamında -kent ve yapı estetiği ile elektronik haberleşme hizmetlerinin gerekleri açısından- değerlendirilmesi gerektiğinin belirtildiği, Plânlı Alanlar İmar Yönetmeliği'nde elektronik haberleşme istasyonları için belirlenen şartların ise davalı idarece yapı ruhsatı verilmesi aşamasında, imar mevzuatına uygunluk çercevesinde değerlendirilebileceği anlaşıldığından, davacının yer seçim belgesi düzenlenmesi talebiyle yaptığı başvurusunun Plânlı Alanlar İmar Yönetmeliğindeki şartları sağlamadığı gerekçesiyle reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; davacı şirketin başvuru dilekçesi ekinde güvenlik sertifikasının sunulduğu, yer seçim belgesi ücretinin peşin olarak yatırıldığı, statik açıdan sakınca bulunmadığına dair raporun sunulduğu ancak güvenlik mesafesi içinde kalan bağımsız bölüm maliklerinin muvafakatının alınmadığı, elektronik haberleşme istasyonunun kurulacağı yerde güvenlik mesafesi içinde kalan bağımsız bölüm maliklerinin muvafakatının alınmamış olması ve fenni mesul tahahütnamesi bulunmaması nedeniyle tesis edilen dava konusu işlemde mevzuata ve hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gibi aksi gerekçeyle dava konusu işlemin iptali yolundaki istinafa konu kararda da hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin davalı idare tarafından elektronik haberleşme istasyonlarına yer seçim belgesinin verilmesi ve ücretlerinin belirlenmesine ilişkin yönetmeliğe açıkça aykırı olarak tesis edildiği, dava konusu işlem ile temyize konu kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde tahdidi olarak belirtilen konular arasında olmayan dava konusu isteme ilişkin kararın temyiz kanun yolu incelemesinin hukuken mümkün olmadığı görüldüğünden, istemin incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İstinaf" başlıklı 45. maddesinde, "1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir.
...
4. Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esası hakkında yeniden bir karar verir. İnceleme
sırasında ihtiyaç duyulması hâlinde kararı veren mahkeme veya başka bir yer idare ya da vergi mahkemesi istinabe olunabilir. İstinabe olunan mahkeme gerekli işlemleri öncelikle ve ivedilikle yerine getirir.
...
6) Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun'un "Temyiz" başlıklı 46. maddesinde; "Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
j) 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
k) 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
l) 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar." hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; İdare Mahkemelerinin tek hakim sınırı dışında kalan bütün kararlarına karşı mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine istinaf başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemesince istinaf incelemesi üzerine verilen kararlara karşı ise sadece 2577 sayılı Kanun'un 46. maddesinde yer alan konular ile sınırlı olarak Danıştay'a temyiz başvurusunda bulunulabileceği, bölge idare mahkemelerince istinaf incelemesi üzerine verilen ve 46. madde kapsamı dışında olan kararların ise kesin olduğu görülmektedir.
Uyuşmazlık, Muğla ili, Fethiye ilçesi, ... Mah., ... Cad., ... Apt., No: ... adresinde bulunan ... ada, ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde elektronik haberleşme istasyonu tesis edilmek üzere davalı belediyeye yer seçim belgesi/izni verilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali isteminden kaynaklanmaktadır.
Bu durumda, temyiz istemine esas teşkil eden kararın Bölge İdare Mahkemesinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 46. maddesine göre temyiz yolu açık olmayan "kesin" kararlarından olduğu anlaşıldığından temyiz isteminin incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1- Temyiz isteminin incelenmeksizin reddine,
2- Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan ... -TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
30/03/2021 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.