Esas No: 2021/7871
Karar No: 2022/5061
Karar Tarihi: 30.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/7871 Esas 2022/5061 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, bir taşınmazın kendisi tarafından fiilen kullanıldığını ileri sürerek kullanıcı şerhi verilmesini talep etmiştir. Ancak mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı için taşınmazın fiili kullanımı ve kullanıcısının kim olduğu net olarak belirtilmemiştir. Bu nedenle dava, yeniden keşif yapılarak yerel bilirkişiler ve tanıkların da katılımı ile incelenmek üzere bozulmuştur.
Ek olarak, davada bahsedilen kanun maddeleri şunlardır: 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunun Ek-4. maddesi. Kadastro Kanunu'nun kullanım kadastrosu olarak adlandırılan çalışması, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırır ve Hazine adına tescil ederken, beyanlar hanesinde fiili kullanımı olanları ve muhdesatları gösterir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosuna İtiraz
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Anadolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında ... Anadolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez de davacı ... vekili Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım Kadastrosu sonucunda ... İli Sultanbeyli İlçesi ... mahallesi çalışma alanında bulunan 348 ada 1 parsel sayılı 2.803,46 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1990 tarihinde itibaren ...'ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla davalı Hazine adına tespit edilerek hükmen tescil edilmiştir.
Davacı ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak adına kullanıcı şerhi verilmesi talebiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında ... ve ... aynı iddialara dayanarak ayrı ayrı dava açmış olup açılan davalar eldeki dava ile birleştirilmiş ve müdahil ... ve arkadaşlarıda aynı iddialara dayanarak davaya katılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın reddine, birleşen Anadolu 21.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/300 Esas sayılı dosyasının 14.11.2017 tarihinde işlemden kaldırıldığı ve o tarihten beri yenilenmediği anlaşılmakla açılmamış sayılmasına, birleşen Anadolu 28 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/404 Esas sayılı dosyasının kısmen kabulüne, çekişmeli 348 ada 1 parselin tapu kaydının beyanlar hanesinde "iş bu taşınmaz bahçe olarak 1990 yılından beri ... oğlu ...'ın fiili kullanımındadır" şerhinin kaldırılmasına ve davacı "...'ın fiili kullanımındadır "şerhinin yazılmasına, tapu iptali tescil talebinin reddine karar verilmiştir.
Anılan hükmün davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, bu kez de davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., dava konusu taşınmazı 2003 yılından beri kullandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Birleşen davanın davacısı ... ise tespitten sonra 2012 tarihinde taşınmazı satın aldığı iddiasında bulunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazı ...’ın satın aldığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiştir.
3402 sayılı Kanun’un Ek-4. maddesi uyarınca "6831 sayılı Yasa'nın 20.06.1973 tarihli Kanun'la değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle bu Kanun'un 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir" hükmünü taşımaktadır. "Kullanım kadastrosu" olarak isimlendirilen bu çalışmanın amacı, 2/B sahalarını, fiili kullanım durumlarını dikkate alarak parsellere ayırmak ve bu taşınmazları 2/B alanı olarak Hazine adına tescil ederken, taşınmazlar üzerinde tespit günü itibariyle fiili kullanımı bulunanları ve muhdesatları tespit ederek tapunun beyanlar hanesinde göstermektir. Diğer bir anlatımla, kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişiler, kadastro tespiti sırasında taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen kullanan kişilerdir.
Öte yandan, Mahkemece dava konusu taşınmazın davacı ...’in fiili kullanımında bulunup bulunmadığı hususunda yapılan araştırma ve inceleme de hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, dava konusu taşınmaz başında keşif yapılmış ise de, keşif mahallinde yerel bilirkişi dinlenilmemiş; dinlenen kişilerin beyanları arasındaki taşınmazın kullanıcılığına yönelik çelişkiler giderilmemiştir. Dolayısıyla taşınmazın, kadastro tespit tarihi olan 2010 yılı ve öncesindeki fiili durumu, tespit günü itibariyle taşınmazda kullanım bulunup bulunmadığı, var ise taşınmazı kimin kullandığı hususları üzerinde durulmamış, taşınmazın çevresinde bulunan tel çitlerin kimin tarafından ve ne zaman yapıldığı hususları netleştirilmediği gibi yapılan keşiflere ziraat bilirkişi götürülmemiş olup taşınmazın tespit tarihi itibariyle niteliği ve kullanım durumu ile ilgili rapor da alınmamıştır.
Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için; Mahkemece, dava konusu taşınmazın tespitinin yapıldığı 2010 yılına ait ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile ziraat mühendisi bilirkişi, inşaat mühendisi ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın niteliği, tespit günü itibariyle taşınmazda fiili kullanım bulunup bulunmadığı, mevcut ise ne şekilde olduğu, kimin kullanımında olduğu, taşınmazı çevreleyen tel çitlerin, ne zaman, kim tarafından yapıldığı, davacı ...’in dayandığı 10.05.2003 tarihli satış senedinin dava konusu taşınmaza ilişkin olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında oluşabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı; inşaat mühendisi bilirkişiden ise taşınmazın üzerindeki inşaai muhdesatların niteliği, ne zaman yapıldığını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişi ve ziraat mühendisi bilirkişiden, taşınmazın 2010 yılındaki ortofoto ve uydu fotoğraflarını da uygulayarak, tespit tarihi itibariyle taşınmazın niteliği, taşınmazın kullanım durumu ile ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazın çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerine taşınmaz sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli, ayrıca mahkemece taşınmazın hükmen tesciline esas dava dosyasındaki delillerden de yararlanılmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle, davacı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 02.12.2020 tarihli ve 2019/1135 Esas, 2020/1838 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın isek halinde temyiz edene iadesine, 30.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.