11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/1215 Karar No: 2019/1304 Karar Tarihi: 11.02.2019
Defter ve belge gizleme ve sahte fatura kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/1215 Esas 2019/1304 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 2005-2008 yılları arasında sahte fatura kullanmak ve defter/belge gizleme suçlarından yargılanmıştır. Defter/belge gizleme suçundan hüküm açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiştir. Sahte fatura kullanma suçlarından 2007 ve 2008 yıllarına ilişkin hükümde isabetsizlik görülmemiştir. Ancak, 2005 ve 2006 yıllarına ilişkin sahte fatura kullanma suçları zamanaşımına uğramıştır. Bu nedenle, ilgili suçların düşmesine karar verilmiştir. Kanunlar: 5560 sayılı Kanun, 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi, 213 sayılı VUK’nin 360. maddesi, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 67/4, 1412 sayılı CMUK’nin 321 ve 322. maddeleri, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2017/1215 E. , 2019/1304 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter ve belge gizleme ve sahte fatura kullanma HÜKÜM : 2005, 2006, 2007, 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçundan: Mahkumiyet; Defter ve belgeleri gizlemek suçundan: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
A) Sanık hakkında “defter ve belge gizleme” suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik kanun yolu talebinin incelenmesi: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp, itiraz yasa yoluna tabi olduğu ve bu hususta itiraz merciince karar verildiği anlaşıldığından, dava dosyasının bu yönden incelenmeksizin mahalline İADESİNE, B) Sanık hakkında “2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanma” suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesi: 5271 sayılı CMK"nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip “2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanma” suçlarının sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Şartları oluşmadığı halde 213 sayılı VUK’nin 360. maddesi uyarınca sanık hakkındaki cezalardan indirim yapılması; sanığın farklı mükellefiyetlerine ilişkin sahte fatura kullanma eylemleri ayrı suçları oluşturmasına rağmen, tek suç olarak kabulüyle eksik ceza tayin edilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamıştır. 2008 yılına ilişkin doğru hükümler kurulması halinde, sonuç hapis cezaları nedeniyle TCK"nin 51. maddesi ile CMK"nin 231. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümlerde eleştiriler dışında bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükümlerin ONANMASINA, C) Sanık hakkında “2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura kullanma” suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesi: Sanığa yüklenen “2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura kullanma” suçlarının cezasının miktarı ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 11.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.