12. Hukuk Dairesi 2018/512 E. , 2019/8582 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçinin icra mahkemesine başvurusunda; davalı hakkında bonoya dayalı olarak 10 örnek takip başlattığı, davalının çalıştığı kuruma 23.12.2011 tarihinde müzekkere ile maaşı ve her türlü hak ve alacağı ile emekli olması halinde emekli ikramiyesi üzerine haciz konulmasının istendiği, ayrıca aynı taleple emekli olması halinde emekli ikramiyesinin haczedildiğine ilişkin SGK genel müdürlüğüne haciz müzekkeresi gönderildiği, Diyarbakır İl Müftülüğünün 26.12.2011 tarihli cevabi yazısı ile borçlunun maaşına birinci sıradan haciz konulduğunun bildirildiği, daha sonra ise haczin başka sıraya alındığının öğrenilmesi üzerine 23.12.2011 tarihli haciz müzekkeresi gereği haciz sırasının ilk sırada olması gerektiği iddia edilerek Adalet Bakanlığı ile SGK arasında imzalanan protokol tarihinden önce konulan haczin manuel olarak SGK kayıtlarına işlenmesi için SGK müdürlüğüne emir verilmesini talep etmiş, SGK tarafından, geçmiş tarihte konulmuş olan hacizlerin protokol nedeniyle manuel olarak konulamadığı bildirildiğinden talebin icra müdürlüğünce reddine ilişkin 02.03.2017 tarihli kararın kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece; şikayetin reddine karar verilmiş kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine karar vermiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kural olarak iki kişi arasında mevcut olan bir hukuki ilişkiye (temele) dayanan, henüz doğmamış olmakla birlikte ileride doğması muhtemel bulunan alacaklara müstakbel alacak denir. Müstakbel (beklenen) ya da doğacak alacaklar için haciz ihbarı ya da haciz yazısı gönderilebilmesi, üçüncü kişi ile borçlu arasında süregelen bir hukuki ilişkinin varlığına bağlıdır. Hukuki münasebetin varlığı ve bu ilişki nedeniyle borçluya ödenecek ve devamlılık arzeden bir alacağın bulunduğu hallerde, üçüncü kişiye haciz yazısı gönderilebilir. Müstakbel (beklenen) bir alacaktan bahsedilebilmesi için, bir hukuki ilişkinin (temelin) mevcut olması, bu hukuki ilişkiden doğacak alacağın cinsinin ve borçlunun (olayda borçlunun çalıştığı kurumun) belli olması yeterlidir. Alacağın miktarının belli olup olmaması veya böyle bir alacağın doğmama ihtimalinin bulunması önemli değildir. İşçiler ve memurların işveren nezdinde işleyecek ücret alacakları, müstakbel alacaklara örnek olarak gösterilebilir (Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı-sh 428 vd .. ). Kanun, ücret hacizlerinde, bu anlamdaki müstakbel alacakların haczedilebileceğini açıkça kabul etmektedir (İİK. 83, 355, 356.).
Bu durumda borçlunun çalıştığı kurumdan ileride emekli olması halinde alacağı emekli ikramiyesine haciz konulabilir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; 20.12.2016 tarihli Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı"nın cevap yazısında, Uyap-SGK haciz entegrasyonu kapsamında kamu çalışanlarının emekli ikramiyelerine ve emeklilerin maaşları üzerine haciz ekleme ve geçmiş dönemde konulmuş olan aktif hacizlerin bakiye borç miktarlarının güncelleme işlemlerinin Uyap üzerinden SGK veri tabanına işlenerek yapıldığı, Başkanlığın geçmiş tarihli bir haczi ekleme imkanı ve yetkisi olmadığı, icra dairesi tarafından geçmiş tarihli konulduğu bildirilen ve şuan kişinin haciz takyidatında görünmeyen haciz bilgisinin SGK tarafından işlettirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yine Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü"nün 03.02.2017 tarihli SGK"ya hitaben görüş yazısında; haciz işlemlerinin entegrasyon öncesi manuel yapıldığı dönemde, fiziki olarak gelen haciz kararlarının tarihine göre SGK kayıtlarına işlenmesi suretiyle hak kaybının önlenmesi gerektiği bildirilmiştir.
O halde mahkemece; icra müdürlüğü tarafından, davacının talebinin kabulü ile SGK"na talep doğrultusunda müzekkere yazılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca, sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 10.11.2017 tarih 2017/2510 E.-2017/2523 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Diyarbakır 1. İcra Hukuk Mahkemesi"nin 05.05.2017 tarih 2017/316 E.-2017/625 K. sayılı kararının belirtilen sebepler yönünden BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin de, Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.