Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/5073 Esas 2018/6510 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5073
Karar No: 2018/6510
Karar Tarihi: 11.12.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/5073 Esas 2018/6510 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı satın aldığı taşınmazın üzerindeki kamu haczi ile birlikte satın almış, yapılan ek protokol ile kamu haczi bedelini ödemiştir. Haczin kaldırılması için davalı tarafından açılan davada, vergi dairesine yapılan başvuru ihtirazi kayıtla ödeme hususunda uygun görülmemiştir. Ek protokol gereği davalı banka nam ve hesabına ödenen bu miktar kadar davalının sebepsiz zenginleştiği belirtilerek, itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı ise, paranın iade edilmemesinde kusuru olmadığını ve edimini yerine getirdiğini öne sürmüştür. Mahkeme, ek protokole göre davalının sorumlu olduğunu belirterek, davacının talebini kabul etmiştir. Ancak Yargıtay, hükmün ek protokolün yanlış yorumlanması nedeniyle bozulması gerektiğini belirtmiştir.
Kanun Maddeleri: Kararda herhangi bir kanun maddesi geçmemektedir.
19. Hukuk Dairesi         2017/5073 E.  ,  2018/6510 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ
    YARGITAY KARARI
    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davacının davalıya ait taşınmazı üzerindeki kamu haczi ile birlikte satın aldığını, yapılan ek protokol ile kamu haciz bedelinin davacı tarafından ödendiğini, haczin kaldırılması için davalı tarafça açılan davanın kabul edilmesi ile ödenen haciz bedelinin iadesi için vergi dairesine yapılan başvurunun ihtirazi kayıtla ödeme hususunda herhangi bir yasal düzenleme olmadığından uygun görülmediğini, ek protokol gereği davalı banka nam ve hesabına ödenen bu miktar kadar, davalının sebepsiz zenginleştiğini, davacının ise ödediği miktar kadar zarara uğradığını, davalı adına yatırılan ve iade edilmeyen bedelin tahsili için başlatılan takibe davalı tarafından haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, cebri icra ile satın alınan taşınmazın davacıya kamu haczi ile birlikte satıldığını, kamu haczinin kaldırıldığını ve davacı ile yapılan ek protokol ile davacı tarafından yatırılan kamu haciz bedelinin iadesi için vergi dairesine yapılan başvurunun kabul edilmediğini, davacının bu bedeli davalı banka adına yatırması gerektiği ve protokol gereği bedeli vergi dairesinden iade alınması kayıt ve şartı ile hiç bir talep ve ihtara gerek kalmaksızın alıcıya geri ödeyeceğini kabul beyan ve taahhüt edildiğini, davalının paranın iade edilmemesinde kusuru bulunmadığını ve edimini yerine getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraflar arasındaki ek protokol gereği gereken işlemleri yapmak ve paranın iade sorumluluğunun davalıda olduğu, davalı adına ödenen bedelin tahsilini istemekte davacının haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davalı tarafından davacıya satılan taşınmaz üzerindeki kamu haczinin kaldırılmasına ilişkin,davalı ile davacı şirket adına İsmail Müderrisoğlu tarafından imzalanan protokol gereğince vergi dairesine davacı tarafça yapılan ödemenin davalı tarafça vergi dairesinden alınıp davacıya verilmesi gerektiği halde bunun gerçekleşmediği iddiasına dayalı itirazın iptali davasıdır.
    Taraflar arasındaki 22.08.2011 tarihli ek protokolun 3.maddesinde; "....satıcı,alıcının ödemiş olduğu bedelin vergi dairesinden iadesi amacıyla ilgili yasal prosedüre girişecek ve bu süreç sonunda bedeli,vergi dairesinden iade alınması kayıt ve şartı ile hiçbir talep ve ihtara gerek kalmaksızın alıcıya geri ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt etmiştir". hükmü yer almaktadır.

    Davalı banka vekili davacı ile birlikte vergi dairesine para iadesi için yaptığı başvuru üzerine vergi dairesince ödeme yapılmamıştır.Mahkemece ek protokolde yer alan kayıt ve şarta bağlı ödeme taahhüdünün yanlış yorumlanması nedeniyle davalı bankanın ödemeyle sorumlu tutulması doğru olmamış,hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 11/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.