22. Hukuk Dairesi 2015/4058 E. , 2015/8370 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
ADINA VEKİLİ AVUKAT ...
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine ve buna bağlı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı işveren, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesi gereğince, fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtilmediğinden feshin geçersiz olduğu, dinlenen her iki tanığın beyanlarında davacının aynı işyerinde çalışan ...a sataşmadığını, hakaret ve küfür içeren sözler sarf etmediğini, davacı tarafından ...simli çalışana karşı etkili bir eylem içinde bulunulmadığı, bilakis ... elindeki askıyı davacıya karşı tehdit eder şekilde sallayıp tartışmayı başlattığı ve davacının üzerine saldırdığı , davacının gömleğinin düğmelerinin bu saldırma sırasında koptuğu, bu olay sebebiyle mağazada iş veriminin düşmediği, olayın müşteriler huzurunda olmadığı, cirolara yansıyan olumsuz bir durumun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, kanuni süresi içinde, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında fesih tarihi itibariyle işverence otuz veya daha fazla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve dolayısıyla davacının iş güvencesi kapsamında kalıp kalmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesidir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmak gerekir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. İşçi sayısına ilişkin bu hüküm nispi emredici olduğundan, daha az işçi sayısını öngören sözleşme hükümleri geçerli kabul edilmektedir.
Otuz işçi sayısının belirlenmesinde fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih itibariyle belirli-belirsiz süreli, tam-kısmi süreli, daimi-mevsimlik sözleşmelerle çalışan tüm işçiler dikkate alınır.
Somut olayda, davacının, davalıya ait işyerinde 23.09.2011-04.06.2013 tarihleri arasında mağaza kasa sorumlusu olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin, 05.06.2013 tarihli fesih bildirimi ile, “Şirketimizde 23.09.2011 tarihinde işe başlamış olup fesih tarihinde... mağazamızda Kasiyer Olarak görev yapmaktasınız. Mağazada müşterilere verilen servis sonrasında, bir müşteri servisi yüzünden mesai arkadaşınız ile aranızda tartışma başlamış, ardından tartışmanın dozu yükselerek ağız münakaşasına girdiğiniz, yakışıksız sözler ve sinkaflı küfür sarfettiğiniz, küfür sebebiyle tansiyonun iyice yükseldiği ve fiziksel olarak da itiş kakış olduğu ; mağazada tutulan 03.06.2013 tarihli tutanak ile Şirketimiz Merkez yöneticiliğine bildirilmiştir. Bu olay tüm mağaza personeli önünde gerçekleşmiştir, bu tarz olaylar ve kavgalar işyerinde kabul edilemez nitelikledir. Tüm çalışanların moral Motivasyonu bozulmuş ve iş akışı fevkalade olumsuz etkilenmiştir. Yukarıda açıklanan olay sebebiyle iş akdinizin 4857 S. K. 25/II-d maddesi gereğince tazminat ödenmeksizin 05/06/2013 tarihi itibarıyla feshine karar verilmiştir. ” gerekçesiyle feshedildiği, fesih tarihinde davacının çalıştığı mağazada otuzdan az işçi çalıştığı, Sosyal Güvenlik Kurumu yazısına göre Denizli ilinde davalıya ait başka işyeri olmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih itibariyle, davalı işyerinde, konumu itibarıyla iş güvencesi kapsamı içerisinde olmayan işveren vekilleri ve yardımcıları da işyerinde çalışan işçi sayısının belirlenmesinde hesaba katılarak, işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısının bu işyerlerinde çalışan işçi sayısına göre belirleneceği gözetilerek, belirli-belirsiz süreli, tam-kısmi süreli, daimi-mevsimlik sözleşmelerle çalışan tüm işçiler de dikkate alınarak, otuz işçi sayısının var olup olmadığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde resen araştırılarak tesbit edilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
...