5. Hukuk Dairesi 2021/4696 E. , 2021/5942 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın davalılardan ... yönünden kabulüne, davalı ... yönünden ise yargı yolu yokluğu nedeni ile reddine, ilişkin verilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesinin 8. Hukuk Dairesince istinaf isteminin davalı ... yönünden esastan reddine davacı yönünden ise kabulü ile HMK"nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine dair karar davacı vekilince temyiz edilmiş ise"de Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince Ek karar ile hükmün kesin olduğundan bahisle reddine karar verilmiş, yukarıda gün ve sayıları yazılı Ek kararının Yargıtay"ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş, Dairemizin 22.12.2020 tarihli ve 2019/9492 -2020/11599 E/K sayılı ilamı ile karar verdiği, ancak UYAP sisteminden kaynaklanan hata sonucu, sisteme farklı nitelikte bir kararın işlendiği tespit edildiği anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davalılardan ... hakkında açılan davanın kabulüne, davalı ... aleyhine açılan davanın ise yargı yolu yokluğu nedeni ile reddine ilişkin olarak verilen karara karşı yapılan davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin ise kabulü ile HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiş ise de; Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 10.06.2019 gün 2018/1274 Esas - 2019/425 Karar sayılı ek kararı ile hükmün kesin olduğundan bahisle HMK"nın 362/1-a maddesi gereğince davacı vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiş, bu ek karar, davacı vekilince süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede; davacı tarafça ıslah edilen toplam miktar (kabul ve redde konu miktarlar göz önüne alındığında) karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının üzerinde olduğu anlaşıldığından;
Bu nedenle; Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 10.06.2019 gün 2018/1274 Esas - 2019/425 Karar sayılı davacı vekilinin temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre mahallinde yapılan keşif sonucu imar planında kısmen bitişik nizam konut alanı, kısmen yol ve rekreasyon alanı olarak düzenlenen Bursa İli, Osmangazi İlçesi, Hamitler Mahallesi 6390 ada 63 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve taşınmazın ..."nca yol ve kaldırım yapılmak suretiyle fiilen el atılan bölümlerinin bedelinin İlçe Belediye Başkanlığından tahsiline, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığının sorumluluğunda bulunan imar planında rekreasyon alanında kalan bölüm bakımından Büyükşehir Belediye Başkanlığının herhangi bir fiili el atması bulunmadığından yargı yolu yokluğu nedeni ile reddine dair karar verilmesine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı davalı ... vekilince yapılan istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin ise kabulü ile fen bilirkişi raporunda (D) harfi ile gösterilen bitişik nizam 2 kat konut alanında kalan bölüm bakımından, davacının müstakil olarak inşaat yapmasının mümkün olmadığı gözetilerek, bu bölümün bedelinin davalı ... Başkanlığından tahsiline karar verilerek düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
1- Dava konusu taşınmaz 1/1000 ölçekli imar planında kısmen bitişik nizam konut alanı, kısmen yol ve rekreasyon alanı düzenlendiği, ..."nca sadece yol olarak ayrılan kısmına fiilen el atıldığı, planda rekreasyon alanı olarak düzenlenen ve Büyükşehir Belediye Başkanlığının sorumluluğunda kısımda ise herhangi bir fiili bir el atma olmadığı anlaşılmıştır. Ancak;
Anayasa Mahkemesinin 05/04/2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayınlanan 20/12/2018 gün 2016/181 Esas, 2018/111 Karar sayılı ilamı ile ""Kamulaştırma Kanununun EK 1. maddesinin"" Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6"ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir."" kısmı iptal edilmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK"nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır.
Bu itibarla; davalı idarelerden Bursa Büyükşehir Belediye Bakanlığı tarafından taşınmaza fiilen el atılmamış ise de makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği gözetildiğinde ve emsal niteliğindeki Uyuşmazlık Mahkemesinin 11.04.2016 tarih ve 2016/180 E. - 224 K. sayılı kararında ""...tek bir imar planı kapsamında yol ve park olarak ayrıldığı ve bu itibarla tek bir taşınmaza tek bir imar planı kapsamında yapılan el atmanın, taşınmazın tamamı için bir bütün olarak ele alınması ve değerlendirilmesi gerektiğinin"" belirtildiği gözetildiğinde, davalı ... tarafından fiili el atma ile imar uygulanmasına başlandığı nazara alındığında proje bütünlüğü gereği de adli yargı görevli olup rekreasyon alanında kalan kısmın bedelinin diğer davalı ... Başkanlığından alınmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu bölüm bakımından yargı yolu yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi,
2-Hükmedilen bedelin dava tarihinden itibaren faizi ile davalı idareden tahsiline karar verilmesi gerekirken, yalnızca bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi ile yetinilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi hükmünün açıklanan nedenlerle HMK’nun 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.