Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12299
Karar No: 2015/13112

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/12299 Esas 2015/13112 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/12299 E.  ,  2015/13112 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava, faiz alacağı ve 2829 sayılı Yasa kapsamında hizmet birleştirilmesi kapsamında kullanılmayan 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık dolayısı ile ödenen primlerin iadesi istemine ilişkindir.

    Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı Kurum tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    30.05.1990 tarihli tahsis talebine göre, 11.11.1963-30.08.1984 arasındaki 506 sayılı Yasa kapsamındaki hizmetleri ve askerlik borçlanması ile birlikte 2829 sayılı Yasa kapsamında hizmet birleştirmesi yapmadan, 506 sayılı Yasa kapsamında 01.06.1990 tarihinde yaşlılık aylığı almaya başlayan ve 31.12.1985-31.05.1990 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasaya tabi hizmetleri olan davacının, 25.11.2005 tarihli dilekçesi ile 1479 sayılı Yasaya tabi hizmetlerinin birleştirilerek yaşlılık aylığının yeniden düzenlenmesini istediği, Kurumun 31.07.2006 tarihli işlemi ile davacının son 1260 günlük süresi 1479 sayılı Yasaya tabi olduğundan ve bu yasaya göre de aylık bağlama şartlarını yerine getirmediğinden, aylığı tümden kesilerek 01.06.1990- 20.07.2006 tarihleri arasında ödenen aylıklar yersiz olduğundan bahisle istendiği, bunun üzerine davacının .... İş Mahkemesine, kesilen aylıklarının yeniden bağlanması için dava açtığı, Mahkemenin 22.08.2008 tarih ve 2006/139-2008/135 sayılı kararı ile sadece 506 sayılı Yasa kapsamındaki hizmetler aylık bağlanması için yeterli olduğundan davayı kabul ettiği ve Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 13.10.2009 Tarih ve 2008/14282-2009/12777 sayılı ilamı ile onandığı, davacının iş bu dava ile kesilen maaşları için ödenmeyen faizi ve 1479 sayılı Yasa kapsamındaki hizmet birleştirilmesi kapsamında kullanılmayan hizmetleri dolayısı ile ödemiş olduğu primlerin yasal faizi ile ödenmesini istediği, Mahkemece davanın kabul edildiği ve hizmet birleştirilmesinde dikkate alınmayan 1.334,16 TL prim miktarının ve ödenmeyen faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Davanın temel yasal dayanaklarından olan 1479 sayılı Kanunun “Prim alınması” başlığını taşıyan 48’inci maddesinde, bu Kanun gereğince sigortalılara yapılacak her türlü yardımlarla yönetim giderlerini karşılamak üzere Kurumca bu Kanun hükümlerine göre prim alınacağı belirtilmiş, “Prim oranları ve hesaplanması” başlıklı 49’uncu maddesinde, bu Kanuna göre ödenecek sigorta primi oranı açıklanarak, sigortaya girişte bildirilen gelirin bir defaya özgü olmak üzere belli bir oranında giriş keseneği, basamak yükselmelerinde ise yükselme primi alınacağı, sigorta priminin, sigortalılığın başladığı tarihi izleyen ay başından, sigortalılığın bittiği ayın sonuna kadar hesaplanmak suretiyle tam ay olarak alınacağı, bu kesenek ve primlerin tümünün, yılı içinde ödenmek kaydıyla vergi uygulamasında gider olarak gösterilebileceği bildirilmiş, anılan Kanunun 20.05.2006 günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5502 sayılı ... Kanununun 43’üncü maddesiyle yürürlükten kaldırılan “Kurumun gelirleri” başlığını taşıyan 15’inci maddesinde de, prim gelirleri ile Kurum gelirlerinin değerlendirilmesinden elde edilen gelirlere yer verilmiştir. 5502 sayılı Kanunun 34’üncü maddesinde ise, Kurum gelirleri olarak, sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası prim gelirleri, sosyal sigorta ile genel sağlık sigortasına yapılan Devlet katkısı, primlerin ve diğer gelirlerin değerlendirilmesinden elde edilen gelirler sıralanmış, “Çeşitli malî hükümler” başlıklı 37’nci maddesinde, süresi içinde ödenmeyen sosyal sigorta ve genel sağlık sigortası primlerinin, gecikme zamlarının, katılım paylarının Kurum alacağına dönüşeceği ve bu alacakların tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51’inci, 102’nci ve 106’ncı maddeleri hariç diğer maddelerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
    Davaya konu istemle ilgili olarak vurgulamalıdır ki, 1479 sayılı Kanunda sigorta primlerinin toptan geri ödenmesi iki durum ve sigorta kolu için öngörülmüştür. Kanunun “Yaşlılık sigortasından toptan ödeme ve hizmet ihyası” başlığını taşıyan 39’uncu maddesinde, sigortalı olarak çalıştığı işten ayrılan, malûllük veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanamayan kadın ise 60, erkek ise 62 yaşını doldurmuş bulunan sigortalılara, ödedikleri primlerin, yazılı istekleri üzerine toptan ödeme şeklinde geri verileceği, “Ölüm sigortasından toptan ödeme” başlıklı 44’üncü maddesinde de, ölen sigortalının hak sahibi kimselerinden hiç biri bu Kanuna göre ölüm sigortasından aylık bağlanmasına hak kazanamadıkları takdirde, sigortalının ödediği primlerin, hak sahiplerine toptan ödeme şeklinde geri verileceği hüküm altına alınmış olup, anılan yöndeki her iki düzenleme 5510 sayılı ... Kanununun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren “Yaşlılık toptan ödemesi ve ihya” başlığını taşıyan 31 ve “Ölüme bağlı toptan ödeme ve ihya” başlıklı 36’ncı maddesinde de korunmuş olmakla, inceleme konusu davada davacı yönünden, özellikle davacının yaşlılık aylığı aldığı dikkate alındığında, söz konusu hükümlerin uygulama koşullarının gerçekleşmediği belirgindir.
    Diğer taraftan; konuyla doğrudan ilgili olarak mahkemece hükme dayanak kılınan 1479 sayılı Kanunun “Yersiz olarak alınan primlerin geri verilmesi” başlığını taşıyan 55’inci maddesinde, yanlış ve yersiz olarak alındığı anlaşılan primlerin, alındığı tarihten itibaren 10 yıl geçmemiş ise sigortalıya geri verileceği bildirilmiş, 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren “Prim borçlarına halef

    olma, gecikme cezası ve gecikme zammı ile iadesi gereken primler” başlıklı 89’uncu maddesinde kısmen benzer nitelikte düzenleme yapılarak, yanlış veya yersiz alınmış olduğu saptanan primlerin, alındıkları tarihten on yıl geçmemiş ise, payları oranında işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara veya genel sağlık sigortalılarına veya hak sahiplerine yasal faizi ile birlikte geri verileceği hüküm altına alınmış ise de, davacının 1479 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalılığına dayalı olarak ödediği primlerin Kurumca yanlış veya yersiz tahsil edildiği ileri sürülemeyeceği gibi, Kurumun sağlık primi alma olanağı da dikkate alındığında, anılan sigortalılık sürelerinin kendisine yaşlılık aylığı bağlanması aşamasında değerlendirilmemesinin sonuca herhangi bir etkisinden de söz edilemez.
    Ayrıca; Anayasa’nın 60’ıncı maddesindeki, herkesin, sosyal güvenlik hakkına sahip olduğuna, Devletin, bu güvenliği sağlayacak gerekli önlemleri alacağı ve teşkilatı kuracağına ilişkin hüküm, 1479 sayılı Kanunun “Yazılma” başlığını taşıyan 26’ncı maddesinde yer alan, sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceği ve kaçınılamayacağı, sözleşmelere, ... yardım ve yükümlülüklerini azaltmak veya başkasına devretmek yolunda hükümler konulamayacağı yönündeki emredici kural, yukarıda değinilen 1479 sayılı Kanunun 15, 48, 49’uncu maddeleri ile 5502 sayılı Kanunun 34 ve 37’nci madde düzenlemeleri karşısında, inceleme konusu davada olduğu gibi, ödenen primlerin sigortalılara geri verilmesi olanağı bulunmamaktadır.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurularak davanın prim iadesi yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu istemin bu yönden aynen hüküm altına alınması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Üye ..."in muhalefetine karşı, Başkan ..., Üyeler ...ve ..."ın oylarıyla ve oyçokluğuyla 29.06.2015 gününde karar verildi.

    -KARŞI OY-
    506 sayılı Kanun ve 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık süreleri bulunan davacının talebine göre sadece 506 sayılık Kanun kapsamındaki sigortalılık sürelerine göre yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Davacı, 1479 sayılı Kanun kapsamında olup yaşlılık aylığında kullanılmayan ödediği primlerin kendisine iadesini talep etmiştir.
    Mülga 1479 sayılı Kanunun 39/1. maddesi “Sigortalı olarak çalıştığı işten ayrılan, malullük veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanamayan kadın ise 60, erkek ise 62 yaşını doldurmuş bulunan sigortalılara, ödedikleri primler, yazılı istekleri üzerine toptan ödeme şeklinde geri verilir.” Benzer hüküm 5510 sayılı Kanunun 31. maddesinde de tekrar edilmiştir.
    Daire çoğunluğu ile aramızdaki görüş ayrılığı, başka bir sigorta kolundan yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının, yaşlılık aylığında kullanılmayan ve 1479 sayılı Yasaya göre ödediği primlerin iade edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Daire çoğunluğu, sigortalıya yaşlılık aylığı bağlandığından artık toptan ödeme yapılamayacağı görüşündedir.
    Sigortalılar yaşlılık aylığı için değişik sigorta kollarında bulunan sürelerini 2829 sayılı Kanuna göre birleştirebilecekleri gibi herhangi bir sigorta kolundan süresi yaşlılık aylığına tek başına yetiyorsa birleştirme yapmadan da yaşlılık aylığı talep edebilmektedirler.
    Davacı ileride 1479 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığına hak kazanabilmek için uzun vadeli sigorta kollarından (yaşlılık, malullük, ölüm sigorta kollarından) prim ödemiştir. Bu ödenen primler kullanılmazsa ve 1479 sayılı Kanun madde 39’daki şartlar gerçekleşirse toptan ödeme şeklinde iade edilmektedir. Burada söz konusu olan herhangi bir yaşlılık aylığı değil, 1479 sayılı Yasa kapsamındaki yaşlılık aylığıdır. Davacı hizmet birleştirmesini istemiş olsa idi, 1479 SK. kapsamında ödenen primler yaşlılık aylığında kullanılacak ve yaşlılık aylık miktarı artabileceği gibi somut olayda olduğu gibi aleyhe sonuçlar da doğurabilmektedir. Davacı hizmet birleştirmesi yolunu tercih etmemiştir. Dolayısıyla davacının yaşlılık aylığı için ödenen ve Kurumda biriktirilen bu primler davacıya yasa çerçevesinde iade edilmelidir. Tabii ki burada, davacı tarafından kullanılan sağlık sigorta primlerinin iadesi söz konusu değildir.
    Tek başına yaşlılık aylığına yetmeyen ve yaşlılık aylığı hesabında da kullanılmayan primler iade edilmediği takdirde, yaşlılık aylığı toplamına dâhil edilen sigortalılar yönünden eşitsizlik ortaya çıkacaktır. Ne 1479 sayılı Kanunda ne de 5510 sayılı Kanunda düzenlenen yaşlılık sigortasında toptan ödemede yaşlılık aylığı için ödenen primlerin kullanılmaması halinde iade edilmeyeceği düzenlenmediği gibi böyle bir yorum yoluna da gidilemez.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı için ödediği uzun vade sigorta kollarına tabi primler, tek başına yaşlılık aylığına yetmediği ve davacı tarafından da başka sigorta kollarındaki sürelerle birleştirilmesi talep edilmediğinden yasa kapsamında toptan ödenmesine karar verilmesi yönündeki mahkeme kararının onanması düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi