Esas No: 2021/8879
Karar No: 2022/5074
Karar Tarihi: 31.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/8879 Esas 2022/5074 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/8879 E. , 2022/5074 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptal Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkemenin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, Yargıtay bozma ilamında özetle “orman ile jeodezi- fotogrametri bilirkişileri marifetiyle yöntemine uygun orman araştırması yapılarak taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesi, orman sayılmayan yerlerden olduğunun anlaşılması halinde ise zilyetlikle kazanmaya elverişli olup ve davacılar yönünden zilyetlik şartlarının oluşup oluşmadığı bakımından jeodezi- fotogrametri, ziraat ve jeoloji mühendislerinden usulüne uygun gerekçeli rapor alınarak, 40-100 dönüm norm kısıtı ilkesi ile birlikte tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kabulü ile Borçka İlçesi Demirciler Köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 18.05.2015 tarihli fen bilirkişisi raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 10.509,67 m2 kısmına ilişkin tapu kaydının iptali ile bulunduğu adadaki son parsel numarası verilerek fındık bahçesi vasfıyla davacı ... adına, aynı bilirkişi raporuna ekli krokide B harfi ile gösterilen 1.662,59 m2 kısmına ilişkin tapu kaydının iptali ile bulunduğu adadaki son parsel numarası verilerek fındık bahçesi vasfıyla davacı ... adına, aynı bilirkişi raporuna ekli krokide C harfi ile gösterilen 2.049,43 m2 kısmına ilişkin tapu kaydının iptali ile bulunduğu adadaki son parsel numarası verilerek fındık bahçesi vasfıyla davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, birleşen davanın kısemn kabulü ile 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 02.06.2018 tarihli fen bilirkişisi raporuna ekli krokide D harfi ile gösterilen 1.933,94 m2 kısmına ilişkin tapu kaydının iptali ile bulunduğu adadaki son parsel numarası verilerek fındık bahçesi vasfıyla davacı ... adına, aynı bilirkişi raporuna ekli krokide E harfi ile gösterilen 8.126,91 m2 kısmına ilişkin tapu kaydının iptali ile bulunduğu adadaki son parsel numarası verilerek fındık bahçesi vasfıyla davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, F harfi ile gösterilen 5.039,66 m2 kısmına ilişkin davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına rağmen, bozma gerekleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmemiş ve eksik araştırma ve inceleme ile yetersiz bilirkişi raporları esas alınmak suretiyle karar verilmiş, en eski tarihli ... fotoğrafı olan 1969 yılı ... fotoğrafları değerlendirilmemiştir.
Mahkemece, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve ... fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ilgili yerlerden getirtilip, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi bilirkişi, bir ziraat mühendisi bilirkişi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) ... fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de ... fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak)denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve ... fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik ... fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalıdır.
Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraat bilirkişisinden taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3.7.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanun'u ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davalı ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 31.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.